YDH - İsrail'in İran'a yönelik saldırısı, gözleri Lübnan cephesine çevirerek bölgedeki gerilimi daha da artırdı.
İsrail'in Hizbullah'a karşı önleyici bir saldırı düzenleyebileceği yönündeki endişeler Beyrut'ta güçlenirken, Lübnan yönetimi ülkeyi çatışmanın dışında tutmak için yoğun bir diplomatik ve güvenlik faaliyeti yürütüyor.
Gözler, önümüzdeki saatlerde Beyrut'a gelmesi beklenen ABD Başkanı'nın özel elçisi Thomas Barrack'ın yapacağı temaslara çevrildi.
İsrail'in İran'a saldırdığı ilk andan itibaren Lübnan'ı Tel Aviv'in başlattığı ateş hattının dışında tutmak amacıyla yoğun bir telefon diplomasisi yürütüldü.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Lübnan Cumhurbaşkanı Jozef Aun ile yaptığı görüşme, bu çabaların bir parçası olarak öne çıktı.
Batılı ülkeler, Hizbullah'a herhangi bir askeri eylemde bulunmaması yönünde doğrudan mesajlar iletti.
Fransa'dan gelen tavsiyede, "Lübnan'ın bu savaşa girmesi, İsrail'in büyük bir tepkisine yol açacaktır ve kimse bunu engelleyeceğine dair güvence veremez," denildi.
ABD ise Lübnan'ın savaşa dahil olmasının "büyük bir bedeli" olacağı uyarısında bulundu. Avrupalıların, Lübnan'dan herhangi bir askeri eylem olması durumunda İsrail'in "sınırlı kalmayacağı" yönündeki tehdit mesajları da Beyrut'a ulaştı.
Artan uluslararası baskıya rağmen Hizbullah, saldırının ilk gününde Lübnan ordusuyla yaptığı bir koordinasyon toplantısında pozisyonunu netleştirdi.
Hizbullah yetkilileri, "Görevimiz Lübnan'ı savunmaktır, ayrıca İran'ın kimseye ihtiyacı yok," mesajını verdi.
Hizbullah'ın, "Şu anda konunun tarafı olmadıkları, İran'ın yardıma ihtiyaç duymadığı ve kendini savunma kapasitesine sahip olduğu" yönündeki güvencesini yinelediği belirtildi.
Hizbullah ile yürütülen temaslara paralel olarak, Lübnan yönetimi Filistinli grupların faaliyetlerini kontrol altına almak için de harekete geçti.
Güvenlik kaynaklarına göre, Filistinli grupların Lübnan'ı füze fırlatma platformu olarak kullanmasını engellemek amacıyla bir dizi temas kuruldu.
El-Ahbar gazetesinin edindiği bilgilere göre, Cumhurbaşkanı Jozef Aun, Kamu Güvenliği Genel Müdürü Tümgeneral Hasan Şakir'i bu görevle yetkilendirdi.
Şakir'e, ilgililere Lübnan'ın "İran ile İsrail arasındaki savaşı istismar ederek rastgele pozisyon almaya çalışanlara müsamaha göstermeyeceği" mesajını iletmesi talimatı verildi.
Dün yapılan hükümet toplantısında da konuyu ele alan Başbakan Nevaf Selam, "Lübnan'ın mevcut savaşa herhangi bir şekilde dahil edilmesinin önlenmesi gerektiğini" vurguladı.
Selam, ülkenin istikrarını korumak için Lübnan'ın bu durumun sonuçlarıyla bir ilgisi olmadığını ve bundan kaçınılması gerektiğini belirtti.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken, İsrail'in güney sınırına askeri yığınak yaptığına dair raporlar güvenlik toplantılarında ve hükümet oturumunda tartışıldı.
Öte yandan, Arap büyükelçilerinin, özellikle Beşli Komite üyelerinin, dikkatlerini savaşın kendi ülkeleri üzerindeki yansımalarına odakladığı ve Lübnan içinde kayda değer bir hareketlilik göstermediği ifade edildi.
Bu gergin atmosferde Beyrut, ABD'nin Türkiye Büyükelçisi ve ABD Başkanı'nın Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barrack'ın ziyaretini bekliyor.
El-Ahbar'ın haberine göre Barrack, temaslarına perşembe günü başlayacak. Ancak ziyaretin bölgedeki tırmanıştan önce planlanmış olması nedeniyle içeriğinin ne olacağı belirsizliğini koruyor.