Uydu görüntüleri, Trump’ın İran çıkmazını ortaya koydu

20 Haziran 2025

Dünya, Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail’in İran’a yönelik saldırganlığına katılıp katılmayacağını beklerken, son saha verileri, İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer yeteneklerini ortadan kaldırmanın önemli ölçüde artan bir saldırı düzeyi gerektireceğini gösteriyor.

YDH- Bloomberg tarafından yayımlanan son uydu görüntüleri, İran’ın nükleer tesislerine yönelik İsrail saldırılarının beklenen etkiyi yaratmadığını gösterdi.

Uzmanlar, İran’ın kritik altyapısının ancak çok daha büyük ve kapsamlı operasyonlarla hedef alınabileceğini belirtiyor.

 

 

Natanz’da enerji kesintisi geçici, hasar onarılabilir

Tahran’ın 300 kilometre güneyinde bulunan Natanz’daki merkezi uranyum zenginleştirme tesisi, 17 Haziran’da çekilen uydu görüntülerine göre büyük oranda enerji altyapısındaki trafolar ve şalt sahalarında hasar gördü ancak uzmanlar, bu tür hasarların birkaç ay içinde onarılabileceği görüşünde.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) eski denetçisi ve ABD hükümetinin uydu görüntü analizinde önde gelen isimlerinden Robert Kelley, “Hasar var ama önemli bölümler sağlam durumda.” değerlendirmesinde bulundu.

Natanz’ın yer altı zenginleştirme salonları, 40 metre toprak, beton ve güçlendirilmiş çelikle korunuyor.

UAEA, İsrail saldırılarının bu bölümlere zarar vermediği açıklamasını yapmış ancak üç gün sonra yeni uydu görüntüleri nedeniyle bu açıklamasını geri çekmişti.

Santrifüjler, yüksek hızlarda uranyum izotoplarını ayırmak için istikrarlı enerji gerektiriyor.

2021’de İsrail’e atfedilen bir sabotaj saldırısında bazı makineler zarar görmüş, ancak İran kısa sürede onarım gerçekleştirmişti.

Kelley, “Her iyi tasarımcı yedek güç sistemlerine sahip olur. İranlı mühendislerin becerisine şüphe yok. Natanz’daki elektrik hasarı aylar içinde giderilebilir,” dedi.

 

 

İsfahan'daki saldırı etkisi ‘çok sınırlı’

İran’ın nükleer programının merkezinde, Tahran’ın 450 kilometre güneyindeki İsfahan Nükleer Teknoloji ve Araştırma Merkezi yer alıyor.

Bu tesiste UAEA tarafından düzenli olarak denetlenen yedi farklı tesis bulunuyor. İsfahan, uranyum cevherinin zenginleştirilebilir yakıta ve nükleer metale dönüştürüldüğü hayati bir merkez.

Ajans dün akşam yaptığı açıklamada, İsfahan’daki merkezi kimya laboratuvarı, uranyum dönüştürme tesisi, reaktör yakıtı üretim tesisi ve zenginleştirilmiş uranyum metal işleme tesisinin zarar gördüğünü bildirdi.

İsfahan, İran’ın yüksek düzeyde zenginleştirilmiş 409 kilogram uranyum – yaklaşık on bomba için yeterli – stokunun, geçen hafta denetimler durdurulmadan önce en son görüldüğü yerdi.

İran, 22 Mayıs’ta diplomatlara yaptığı bilgilendirmede, bu stokun İsrail saldırısı durumunda korunmasına yönelik “özel önlemler” alacağını bildirmişti. Ancak Bloomberg’e göre, UAEA bu önlemlerin ne olduğunu ya da söz konusu maddenin hâlâ tesiste bulunup bulunmadığını henüz bilmiyor.

Ajans, 15 Haziran’da yaptığı açıklamada İsrail’in İsfahan’daki tesislere ciddi zarar verdiğini duyurmuş olsa da, Kelley bir gün sonra çekilen uydu görüntülerinin gerçek etkinin “çok sınırlı” olduğunu gösterdiğini belirtti.

Kelley, bombardıman izlerinin, ağaçlarla çevrili asfalt bir avlunun merkezinde yer aldığını ve bunun da saldırıların büyük olasılıkla kilit personelin toplandığı alanları hedef aldığını gösterdiğini söyledi.

İran’ın uranyum stokunun tam konumu hakkında yorum yapmaktan ise kaçındı.

 

 

ABD’li veya ABD'siz Fordo’ya müdahale imkânsız görünüyor

Askerî açıdan en kritik tesislerden biri olan ve Kum kenti yakınlarında bulunan Fordo, en az 100 metre derinlikte bir dağın içinde inşa edilmiş durumda.

Bu ileri zenginleştirme tesisini imha etmek için en güçlü konvansiyonel bombalarla düzenlenecek hava saldırısı gerekiyor ancak İsrail’in bu ağır bombalara ya da B-2 hayalet uçaklarına sahip olmadığı biliniyor.

Bloomberg’in haberine göre, daha hafif mühimmatlar Fordo’nun enerji kaynaklarını ya da giriş tünellerini kapatabilir ancak kalıcı ve büyük zarar için GBU-57 gibi sığınak delici bombalar gerekiyor.

Bu da ABD’nin çatışmaya doğrudan müdahil olmasını gerektiriyor.

Ancak uzmanlara göre, ABD’nin de elinde Fordo gibi derin ve tahkimatlı tesisleri imha etmek için mutlak yeterliliğe sahip bir silah bulunmuyor.

ABD’nin en güçlü konvansiyonel bombası olan GBU-57 MOP (Massive Ordnance Penetrator), Boeing tarafından yerin altındaki tahkimatlı askeri hedefleri vurmak üzere geliştirildi. Yaklaşık 13.6 ton ağırlığındaki bu mühimmat, teorik olarak 60 metreye kadar beton yapıya nüfuz edebiliyor.

Ancak Fordo gibi en az 90 ila 100 metre derinlikte bulunan ve çok katmanlı toprak, çelik ve betonla güçlendirilmiş yapılar için bu kapasitenin yetersiz kalabileceği değerlendiriliyor.

Kelley, “ABD-İsrail açısından en büyük zorluk, Fordo’nun saldırılara karşı dayanacak şekilde inşa edilmiş olması,” dedi ve ekledi:

“İran’ın nükleer programı 1980’lerde Irak’la savaşın getirdiği şartların bir sonucu.”