YDH - İran Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, İsrail'in son saldırılarının ardından ülkenin nükleer sanayisinin daha büyük bir ivmeyle ve katlanarak ilerleyeceğini açıkladı.
İslami, saldırıya uğrayan tüm tesislerin Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'na (UAEA) kayıtlı ve denetim altında olduğunu vurgulayarak, "Düşmanlar şunu bilsin ki, bu saldırılardan sonra İran'ın nükleer sanayisi katlanarak büyüyecektir," dedi.
İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı da olan İslami, İsrail'in saldırılarının uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu belirtti.
Mehr ajansının aktardığına göre İslami, "Saldırıya uğrayan tüm yerler, UAEA'ya kayıtlı ve denetimi altındaki mekanlardır. Uluslararası yasalara göre bu tür yerlere saldırmak yasaktır. Ancak bu uğursuz rejim, tüm bu kuralları çiğneyerek nükleer tesislerimize saldırmış ve 'atom bombası' meselesinin İran İslam Cumhuriyeti'ne darbe vurmak için bir bahane olduğunu bir kez daha göstermiştir," ifadelerini kullandı.
İslami, yıllardır asılsız iddialarla İran'a karşı dosya oluşturulduğunu ve bu bahanelerle yasa dışı yaptırımların ağırlaştırıldığını söyledi.
Neredeyse 24 saat kesintisiz denetim yapıldığını belirten İslami, UAEA'nın sessizliğini eleştirdi:
"Nükleer tesislerimize saldırmışken, UAEA'nın sesi neden çıkmıyor? Kendi tüzüğü bu tür eylemleri yasaklamıyor mu? İsrail rejimi ve yabancılar lehine çalışan, yanlış raporlarla İran aleyhine ortam yaratan Sayın Genel Direktör nerede? Müfettişlerin hiçbir raporu bir ihlalimiz olduğunu göstermedi, ancak onlar İran'ın ileri teknolojilere ulaşmasını engelleme hedeflerini sürdürüyorlar."
İslami, uluslararası kurumların ve yasaların egemen güçlerin elinde bir araç haline geldiğini ve ülkelerin gerçek haklarına değer verilmediğini savundu.
İran'ın UAEA'ya ve denetimlerine artık güvenmediğini vurgulayan İslami, Genel Direktör Rafael Grossi'ye iki mektup gönderdiğini açıkladı.
İslami, "Bu mektuplarda, mevcut koşullar ve kendisinin açık tarafgirliği nedeniyle konuyu hukuki olarak takip edeceğimiz uyarısında bulundum. Mektupta, bu eylemleri kınamakla yükümlü olduğu, aksi takdirde alacağımız kararların sonuçlarının doğrudan Genel Direktör ve Ajans'ın kendisini etkileyeceği belirtilmiştir," diye konuştu.
İslami, "Bu sonuçlar nedir? Artık Ajans'a ve denetimlerine güvenmiyoruz, çünkü tüm bu araçlar İsrail rejimi için casusluk hizmetinde kullanılmıştır," diye ekledi.
Saldırıların ardından radyoaktif sızıntı iddialarına da yanıt veren İslami, halkın endişe etmemesi gerektiğini söyledi.
İslami, "Allah'a şükürler olsun ki bu olaylar hiçbir şekilde radyoaktif sızıntıya yol açmamıştır. Tesislerimiz tamamen güvendedir ve tüm sahalar güvenlik standartlarına uygun çalışmaktadır. Gerekli güvenlik önlemleri alınmış olup, hasar gören noktalarda değerlendirmeler sürmektedir. Üretim ve hizmetlerde kesinti olmaması için hızlı bir toparlanma süreci planlanmıştı ve bu süreç iyi bir şekilde işlemektedir," şeklinde konuştu.
İran halkının ülkesine bağlılığına dikkat çeken İslami, bilim insanlarına yönelik suikastların ilerlemeyi durduramayacağını belirtti.
İslami, "Bir şehit verdiğimizde, onlarca kişi onun kanından güç ve ışık alır ve yoluna daha büyük bir güçle devam eder. Düşman her şeyi yok edebileceğini sansa bile, nükleer bilgiyi İran milletinden alamaz. Bu bilgi, İran milletinin canına bağlıdır, içselleşmiştir ve yok edilemez," değerlendirmesini yaptı.
İslami, Arak ağır su tesisinin sağlık ve tıp alanında kullanılan ürünler ürettiğini, bu tesise yapılan saldırının İsrail rejiminin "insanlığa düşman" niyetini ortaya koyduğunu sözlerine ekledi.