YDH- Hizbullah Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Hizbullah’ın silahlı mücadelesine destek veren ve direnişin ilk seslerinden olan el-Ahed gazetesinin kuruluş yıldönümü vesilesiyle verdiği özel röportajda yerel ve bölgesel meselelere dair değerlendirmelerde bulundu.

El-Ahed gazetesinin 41. yıldönümüne ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

‘’El-Ahed'in 41. yıl dönümünü kutluyorum ve gelişmeye devam etmesini, çağa ayak uydurmasını, modern teknolojileri ve yapay zekayı kullanmasını tavsiye ediyorum. El-Ahed, Hizbullah'ın ilk resmi sesiydi. Gerçeği aktarmak ve halkı bilgilendirmek gibi bir misyonu vardır. Teknolojiyi kullanarak bu görevini sürdürmelidir."

Medyanın önemine vurgu yaparak, Kur'an'dan şu ayetleri hatırlattı:

‘’Ey inananlar, buyruktan çıkmış biri, size bir haber getirdi mi doğru, yahut yanlış veya yalan olup olmadığını araştırıp iyice bir anlayın, yoksa bir topluluğa, bilgisizlikle bir kötülükte bulunur da yaptığınıza nadim oluverirsiniz.’’

Sunucunun İran-İsrail savaşıyla ilgili sorusunu yanıtlayan Şeyh Naim Kasım şöyle dedi:

‘’Savaşın ne zaman sona ereceğini tahmin edemeyiz, çünkü bu İsrail'in İran saldırılarına dayanma gücüne bağlı. Sevgili İran halkının güçlü, dirençli ve gururlu olduğuna ve kimsenin onları yenemeyeceğine inanıyoruz.’’

İran'ın cesur ve kararlı bir liderliğe sahip olduğunu belirten Şeyh Naim Kasım, "İran'a yapılacak bir saldırının bedeli ağır olacaktır, çünkü tüm bölge tehlikededir" ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump'ın, Devrim Lideri Ayetullah Hamenei’ye yönelik tehditlerini "aşağılık bir eylem ve zayıflık göstergesi" olarak nitelendirdi.

Şeyh Kasım, İran'a yönelik saldırı hazırlıklarını "ABD'nin aldatmacası" olarak nitelendirdi:

"Amerika, İran İslam Cumhuriyeti'ni ortadan kaldırmak için İsrail'i kullanıyor. 8 yıllık Irak-İran savaşından bu yana ekonomik abluka ve yaptırımlarla İran'ı zayıflatmaya çalışıyorlar. Ancak İran halkının gücü ve inancı onları yenilmez kılıyor. Hiçbir güç, bu halkın direncini kıramayacak. İran galip gelecektir."

Şeyh Kasım, İran'ın olası zaferinin altında yatan nedenleri şöyle açıkladı:

"İmam Hamenei'nin vizyonu ve İslam Devrim Muhafızları'nın kararlılığı, İran'ı koruyor. Halk farklılıklarını bir kenara bırakıp birleşiyor, saldırılar karşısında dimdik duruyor. İran'ın askeri gücü, düşmanın beklentilerini boşa çıkarıyor."

Ayrıca, Ayetullah Hamenei'nin "Allah'tan zafer ve yakın fetih" sözlerini hatırlatan Kasım, "Bu inanç, İran'ı ayakta tutuyor" dedi.

İran'ın askeri kapasitesine dikkat çeken Kasım, "İsrail yetkilileri, İran füzelerinin etkisi karşısında çaresiz. Amerikan müdahalesi talep ediyorlar. Bu cezalandırma sadece bir başlangıç; daha büyük sonuçlar gelecek" ifadelerini kullandı.

Şeyh Kasım, Lübnan'daki direnişin kalıcı olduğunu vurgulayarak, halkın direnişe verdiği desteğin altını çizdi. İsrail'in Lübnan'a yönelik ihlallerine değinen Şeyh Naim Kasım, şunları söyledi:

"Devlet, vatandaşlarını ve topraklarını korumakla yükümlüdür. Lübnan, uluslararası destekle imzalanan ateşkes anlaşmasına uymalı ve ABD ile Fransa gibi ülkeleri İsrail'in saldırılarını durdurmaya zorlamalıdır. Direniş, devletin diplomatik seçeneklerini desteklemeye hazırdır. Ancak bu yöntemler başarısız olursa, uygun zaman ve araçlarla gereken adımları atacağız."

Şeyh Kasım, yeniden yapılanmanın Lübnan için en önemli öncelik olduğunu belirterek, şu açıklamaları yaptı:

"400 bin evi yeniden inşa ettik ve 50 bin aileye konut yardımı sağladık. Bunu, halkımızın evsiz kalmasını önlemek ve İsrail'in fitne çıkarma çabalarını boşa çıkarmak için yaptık. Artık bu süreci devlet yönetmelidir. Yerel ve uluslararası engellere rağmen, bu dosyayı takip etmeye devam edeceğiz."

Hükümetin reform çabalarını yetersiz bulduğunu ifade eden Şeyh Naim Kasım, "Hükümet, ABD ve Batı'nın taleplerine odaklanmak yerine ulusal bir program izlemelidir" dedi.

Filistin meselesine de değinen Şeyh Kasım, Netanyahu hükümetinin hiçbir hedefine ulaşamadığını savundu:

"Netanyahu soykırım yapıyor, zafer değil. Gazze'deki direniş, İsrail'in planlarını boşa çıkarmıştır."

Hizbullah'ın Şehit Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrullah'la olan anılarını paylaşan Şeyh Kasım, şu ifadeleri kullandı:

‘’Otuz üç yıldan fazla bir süre boyunca hem günlük hayatta hem de pratikte yakın bir ilişkimiz vardı. Yürütme işlerinde o iki yıl başkanlık yaptı, ben de onun yardımcısıydım, geri kalan yıllarda ise genel sekreter yardımcısıydım. Nadiren fikir ayrılığına düştüğümüz konularda bile, örgütsel hiyerarşiye bağlı kalarak nezaketi, saygıyı ve birbirimizin fikirlerini dinlemeyi ön planda tuttuk. En zor koşullar ve durumlarda birlikteydik ve onun sağlam muhakemesi, bilgeliği ve öngörüsü beni her zaman huzura kavuştururdu. Seyyid’in konuşmalarını ve sözlerini zevkle dinlediğimi ve halk gibi ben de o konuşmaları beklerdim. Onu bir yoldaş, bir lider ve ulusumuzun ve direnişimizin tarihindeki bu kritik dönemin yükünü taşıyan kişi olarak özlüyorum. Tesellim, onun özlemini duyduğu şehitliği elde etmiş olması ve bize faydalanabileceğimiz büyük bir miras bırakmış olmasıdır.’’

Sunucunun Hizbullah’ın mevcut durumuna ilişkin değerlendirmelerini istemesinin ardından Şeyh Naim Kasım şöyle dedi:

‘’Araştırmalarımız tamamlandıktan sonra neler olduğunu daha sonra açıklayacağız. Genel tablo iyi bilinmektedir ve şöyle özetlenebilir: Düşmanın ileri teknolojisi, bu teknolojinin boyutları hakkında bilgi eksikliğimiz ve askeri yeteneklerindeki eşitsizlikten kaynaklanan büyük uçurum nedeniyle güvenlik tehditlerine maruz kaldık.’’

Röportajın sonunda, Lübnan halkına şu mesajı verdi:

"Direniş, halkın desteğiyle ayakta kalır. Yeniden inşa ve reform için mücadele etmeye devam edeceğiz. ABD'nin vesayetine boyun eğmeyeceğiz."