YDH- İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile ilişkilerden Avrupa’nın “snapback” mekanizmasına, ABD ile olası müzakerelerden bölgedeki ateşkes durumuna kadar açıklamalarda bulunarak, Tahran’ın tutumunu ortaya koydu.
İran Dışişleri Bakanı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin nükleer tesislerdeki zararları incelemek üzere ‘’hemen gelmesi konusunda’’ ısrar edilmesinin, İran için kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Bakan, tesislere verilen zararların “önemli ve ciddi” olduğunu belirterek, UAEA Genel Direktörü Rafael Grossi’nin Tahran’da kabul edilmeyeceğini açıkladı.
‘’Rafael Grossi’yi Tahran’da ağırlamak istemiyoruz.’’ diyen üst düzey İranlı yetkili, müfettişlerle ilgili kararın henüz netleşmediği bilgisini de paylaştı.
UAEA ile iş birliğinin askıya alınmasını öngören yeni yasanın İran açısından bağlayıcı olduğunu kaydeden Bakan, Grossi’nin raporunun İsrail’in saldırısını kolaylaştıran bir adım olduğunu ve raporun “dürüst ve adil” olmadığını söyledi.
Ayrıca, nükleer tesislere yapılan saldırının UAEA tarafından kınanmamasını da eleştirdi.
Avrupa dışişleri bakanlarıyla yapılan son toplantıda “snapback mekanizmasının” devreye sokulmasının Avrupa’nın İran nükleer meselesindeki rolünü tamamen sona erdireceği uyarısında bulunan İran Dışişleri Bakanı, bu hamlenin “Avrupa’nın tarihteki en büyük hatası” olacağını belirtti.
Ayrıca Arakçi, ''Bir daha asla E3'ün (Almanya, Fransa ve İngiltere) benim önümde sıfır zenginleştirme hakkında konuşmasına izin vermeyeceğim. Buna hakları yok.'' dedi.
Bakan, Avrupa tarafının konuyu yeniden görüşmek üzere toplantı talep ettiğini ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın önümüzdeki hafta ABD ile müzakerelerin başlayacağı iddialarını da “ciddiye almamak” gerektiğini söyleyen Bakan, müzakerelerle ilgili henüz herhangi bir karar veya düzenlemenin bulunmadığını, sadece iç tartışmaların sürdüğünü açıkladı.
Arakçi, ‘’Şu anda konuşamayacağım ve konuşmayacağım bazı önemli kararlar alabiliriz.’’ dedi.
Diplomasinin devam ettiğini ancak ABD ile müzakerelerin “özel ve yeniden değerlendirilmesi gereken” bir konu olduğunu belirten İran Dışişleri Bakanı, ABD’nin müzakere sürecinde diplomasiye ihanet ettiğini ve bunun kararlarını etkilediğini söyledi.
Ateşkes konusuna da değinen Bakan, ateşkes talebinin İran’dan değil, İsrail’den geldiğini, “Onlar durursa biz de dururuz” dediklerini aktardı.
Ancak ateşkes sonrası İsrail’in İran’dan ateş açıldığı iddiasıyla hava saldırısına başladığını belirten Bakan, diğer taraflara İran’ın Lübnan olmadığını ve karşılık vereceklerini ilettiklerini vurguladı.
Bakan, ateşkesin korunmaması halinde hoşgörü gösterilmeyeceği uyarısında bulundu.
İran Dışişleri Bakanı, Almanya Şansölyesi'nin “İsrail bizim pis işlerimizi yapıyor” şeklindeki ifadelerini eleştirerek, bu açıklamanın üslubunun dikkat çekici biçimde Nazi döneminde işlenen vahşetleri gerekçelendiren “bu kirli iş yapılmak zorundaydı” söylemini andırdığını ve bunun fark edilmemesinin düşündürücü olduğunu belirtti.