12 gün savaşında Weizmann Enstitüsü'nü hedef alan füze saldırısı

28 Haziran 2025

"İran'ın Weizmann Enstitüsü'ne yönelik saldırısı yalnızca askeri bir operasyon değil, aynı zamanda Siyonist rejimin bilimsel ve teknik beynini işgal altındaki Filistin topraklarının derinliklerinde hedef alan hesaplanmış bir eylemdi."

Giriş

Tel Aviv'in güneyindeki Rehovot şehrinde yer alan Weizmann Bilim Enstitüsü, işgal altındaki Filistin'in en önemli ve stratejik bilimsel araştırma merkezlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Fizik, kimya, biyoloji, tıp, nanoteknoloji, genetik ve enerji alanlarında öncü bir bilim merkezi olarak tanınan bu enstitü, yaklaşık 280 hektarlık bir alana yayılmakta ve 3 bin 800'den fazla akademisyen, doktora sonrası araştırmacı, doktora ve yüksek lisans öğrencisi, teknisyen ile teknik ve idari personele ev sahipliği yapmaktadır.

Weizmann Enstitüsü, Siyonist rejimin ilk cumhurbaşkanı ve ünlü bir kimyager olan Haim Weizmann tarafından kurulmuştur. Yüksek bilimsel konumu sayesinde, bilimsel araştırmalar ile gelişmiş askeri ve istihbarat sanayileri arasında önemli bir köprü görevi görmektedir. Enstitünün önde gelen isimleri arasında, 2009 yılında Nobel Kimya Ödülü'nü kazanan Profesör Ada Yonath da bulunmaktadır.

Weizmann Enstitüsü'nün bilimsel ve ekonomik konumu

Resmi raporlara göre Weizmann Bilim Enstitüsü, sadece 2022 yılında özel ve askeri sektörlere 2,3 milyar dolar değerinde teknoloji satışı gerçekleştirmiştir. Enstitü ayrıca 2023 yılında, yabancı şirketler, Amerikan ve Avrupalı araştırma kurumları ve vakıflar tarafından desteklenen 118 araştırma projesi aracılığıyla 600 milyon doların üzerinde hibe almıştır. Bu rakamlar, Weizmann Enstitüsü'nün sadece bir bilim merkezi değil, aynı zamanda Siyonist rejimin askeri, güvenlik ve istihbarat yapıları için ileri teknolojiler tedarik eden kilit bir kurum olduğunu açıkça göstermektedir.

İran'ın füze saldırısı ve yol açtığı hasar

15 Haziran 2025 tarihinde, İran'ın, Siyonist rejimin nükleer tesislerine yönelik füze saldırılarına verdiği yanıt sırasında, işgal altındaki Filistin'de bulunan önemli bilimsel, istihbari ve araştırma üsleri, İran İslam Cumhuriyeti'nin nokta atışı yapan füzeleriyle hedef alınmıştır. Ana hedeflerden biri Weizmann Bilim Enstitüsü'ydü.

Uzmanlık dergisi Chemistry World'de yayımlanan resmi rapora göre, Enstitünün Kimya Fakültesi Dekanı Profesör Milko van der Boom, yaklaşık 45 araştırma laboratuvarının tamamen yıkıldığını belirtmiştir.

Boom, durumu şu sözlerle açıklamıştır:

"Fakültemizde yaklaşık 100 kişinin artık ne bir laboratuvarı ne de çalışacak bir masası var. Kampüs genelinde ise muhtemelen 400 ila 500 kişi araştırmalarından mahrum kalmış durumda."

Biyotıp profesörü ve enstitünün kıdemli üyelerinden Profesör Eldad Tzahor, İbrani medyasına yaptığı açıklamada, "İlk tahminler, enstitü binalarının yaklaşık yüzde 90'ının bir şekilde hasar gördüğünü gösteriyor," demiştir.

Jeokimya laboratuvarlarından birinin yöneticisi ve jeolog olan Profesör Yael Kiro, jeokimya ve diğer kimya dallarından laboratuvarları barındıran Gezegen Bilimleri binasının fiilen yok olduğunu belirtmiştir. Kiro, "Tüm araştırmalar durdu ve yıllarca emek harcanan ekipmanlar yok oldu," diye vurgulamıştır.

Jeokimya uzmanı ve enstitü profesörlerinden Itay Halevy de şunları aktarmıştır:

"Pencereler patladı, cihazlar masalardan düştü ve dolapların çoğu devrildi. Spektrometreler, mikroskoplar, NMR ve MRI cihazları da dâhil olmak üzere analitik ekipmanların çoğu muhtemelen tamir edilemez durumda."

Yeniden inşa için yapılan ilk maliyet tahminleri 500 milyon ila 1 milyar dolar arasında gösterilmektedir.

Saldırının bilimsel, iktisadi ve siyasi etkileri

Daha önce Siyonist rejimin küresel düzeydeki en önemli bilimsel ilerleme merkezlerinden biri olan Weizmann Enstitüsü, şimdi geniş çaplı bir krizle karşı karşıyadır. Resmi kaynaklara göre, enstitü yurtlarında yaşayan 200'den fazla uluslararası öğrenci ve doktora sonrası araştırmacı tahliye edilmiş ve 70'ten fazlası 20 Haziran 2025'e kadar işgal altındaki Filistin'i terk etmiştir.

Enstitü yetkilileri, bilim merkezinin bir "hayalet şehre" dönüştüğünü ve yeni kimya binası gibi stratejik projelerin bile ciddi hasar gördüğünü itiraf etmiştir.

Sonuç

İran'ın Weizmann Enstitüsü'ne yönelik saldırısı yalnızca askeri bir operasyon değil, aynı zamanda Siyonist rejimin bilimsel ve teknik beynini işgal altındaki Filistin topraklarının derinliklerinde hedef alan hesaplanmış bir eylemdi.

Rejim, araştırma ve teknoloji kapasitesinin önemli bir kısmının yok edilmesiyle yalnızca milyonlarca dolarlık maddi zarara uğramakla kalmamış, aynı zamanda geleceğe yönelik araştırma, teknoloji üretimi ve uluslararası bilimsel işbirliği yapısı da ciddi şekilde sekteye uğramıştır.

Analistler, bu saldırının İran ile Siyonist rejim arasındaki hibrit savaşta bir dönüm noktası olduğuna inanmaktadır. Saldırının, Siyonist rejimin güvenliği, bilimi, ekonomisi ve ulusal morali üzerinde stratejik sonuçlar doğurduğu değerlendirilmektedir.