İran'dan BM'ye dilekçe: İsrail ve ABD saldırgan olarak tanınsın

29 Haziran 2025

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Birleşmiş Milletler'e gönderdiği dilekçede, İsrail ve ABD'nin İran'a yönelik saldırılarının 'saldırganlık eylemi' olarak tanınmasını talep etti. Arakçi, BM Güvenlik Konseyi'nin bu iki ülkenin tazminat ve hasar onarımı sorumluluğunu resmen tanıması gerektiğini vurguladı.

YDH - İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'e hitaben yazdığı dilekçede, BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) çağrıda bulunarak İsrail ve ABD'nin İran'a yönelik eylemlerinin "saldırganlık" olarak tanınmasını ve bu eylemlerin sonuçlarından sorumlu tutulmalarını talep etti.

Arakçi, bu sorumluluğun tazminat ödenmesi ve hasarın giderilmesini de kapsadığını belirtti.

Tesnim haber ajansının dış politika grubunun haberine göre Arakçi, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi:

"BM Şartı'nın 39. maddesi uyarınca Güvenlik Konseyi, İsrail rejiminin İran İslam Cumhuriyeti'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik bir saldırganlık eyleminin varlığını tespit etmekle yükümlüdür. Bu vesileyle, Güvenlik Konseyi'nin İsrail rejimini ve Amerika Birleşik Devletleri'ni saldırgan eylemin başlatıcısı olarak tanımasını ve tazminat ödeme ve zararları karşılama dahil olmak üzere müteakip sorumluluklarını resmen kabul etmesini talep ediyoruz."

Sivil ve nükleer altyapı hedef alındı

Dilekçede, İsrail'in 13 Haziran 2025'te başlattığı saldırının BM Şartı'nın 2. maddesinin 4. fıkrasının ağır bir ihlali olduğu vurgulandı.

Bu süreçte çok sayıda sivil yerleşim yeri, sivil halk ve sivil altyapının kasıtlı olarak hedef alındığı, bunun da uluslararası hukukun açık bir ihlali anlamına geldiği ifade edildi.

Hasarın tam boyutlarının değerlendirme aşamasında olduğu belirtilen dilekçede, birçok hastane ve yardım merkezinin yanı sıra sivillerin günlük yaşamını sekteye uğratmak amacıyla bazı enerji tesislerinin de saldırıya uğradığı kaydedildi.

Ayrıca, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) denetimi altındaki Kum, Arak, Natanz ve İsfahan şehirlerindeki nükleer tesislerin de İsrail ve ABD tarafından hedef alındığı, bu durumun BM Şartı, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması ve UAEA belgelerinin ağır bir ihlali olduğu belirtildi.

Uluslararası hukuk ihlalleri sıralandı

Arakçi, dilekçesinde İran'a yönelik tek taraflı saldırıların uluslararası hukukun birçok temel kuralını ihlal ettiğini şu şekilde sıraladı:

— Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nde yer alan yaşam hakkı.

— Kuvvet kullanma yasağı.

— Saldırganlığın yasaklanması.

— Başka bir devletin iç işlerine karışmama yükümlülüğü.

— Başka bir devletin egemenliğine saygı gösterme yükümlülüğü.

— İran halkının kendi kaderini tayin etme hakkı.

Uluslararası toplumdan kınama

Dilekçede, saldırıların ardından BM üyesi çok sayıda devlet ile bölgesel ve uluslararası kuruluşun bu eylemleri şiddetle kınadığına dikkat çekildi.

Bağlantısızlar Hareketi, Şanghay İşbirliği Örgütü, BRICS, Arap Birliği, Körfez İşbirliği Konseyi ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kuruluşların saldırıları BM Şartı'nın ciddi bir ihlali olarak nitelendirdiği aktarıldı.

'Failler hesap vermeli'

İran Dışişleri Bakanı, Güvenlik Konseyi'nin uluslararası barış ve güvenliği koruma görevini yerine getirmesi gerektiğini vurgulayarak, "Güvenlik Konseyi, bu saldırının faillerini hesap vermeye zorlamalı ve bu tür iğrenç ve son derece tehlikeli suçların tekrarını önlemelidir," ifadelerini kullandı.

Arakçi ayrıca, saldırı emrini veren siyasi ve askeri liderlerin uluslararası hukuk uyarınca bireysel cezai sorumluluk taşıdığını da ekledi.

Dilekçenin sonunda, bu saldırgan eylemin görmezden gelinmesinin BM sisteminin güvenilirliğini ciddi şekilde zedeleyeceği ve uluslararası ilişkilerde gelecekteki kanunsuzluklara zemin hazırlayacağı uyarısında bulunuldu.