Filistinliler katledilirken İsrailliler kaçma telaşında

30 Haziran 2025

"Yıllardır artan sayıda İsrailli Yahudi; siyasi hayal kırıklığı, Yahudi çoğunluk yönetiminin kaybıyla ilgili korkular ve Siyonist projenin uzun vadede sürdürülemezliği nedeniyle yerleşimci kolonisini terk etmeye çalışıyor."

YDH - İsrail'in Gazze'deki saldırıları ve katliamlarına rağmen Filistinlilerin topraklarında kalma iradesini, artan sayıda İsraillinin ülkeyi terk etme isteğiyle karşılaştırıyor. Middle East Eye (MEE) portalında yer bulan makalesinde New York'taki Columbia Üniversitesi'nde modern Arap siyaseti ve entelektüel tarih profesörü olan Joseph Massad, İsrail'deki siyasi hayal kırıklığı ve Siyonist projenin sürdürülemezliğine dair endişelerle beslenen bu göç eğiliminin yeni olmadığını, ancak son olaylarla hız kazandığını vurguluyor.

Gazze'deki Filistinliler, 20 aylık abluka, yerinden edilme ve toplu katliamdan sonra bile kalma iradelerini ortaya koymaya devam ederken, İsrail yardım dağıtım noktalarına saldırarak ve ayrılmayı reddeden, açlık çeken sivilleri katlederek soykırım kampanyasını tırmandırıyor.

Bu esnada, İran'ın, İsrail'in son saldırganlığına karşı misillemesi, yerleşimci kolonisinden bir başka İsrailli Yahudi göçünü tetikledi.

İsrail vatandaşları, çifte vatandaşlar ve turistler, son iki yılda koşulların 7 Ekim 2023'ten öncesine göre daha da yaşanmaz hâle gelmesiyle, "kaçış filoları" ve "kurtarma uçuşları" ile ülkeden kaçmak için çaresizlik içindeydi.

"Çok sayıda İsrail vatandaşının" ülkeden kaçmak için çaresiz kalmasıyla, İsrail hükümeti onların ülkeden ayrılmasını fiilen yasaklayan bir karar yayımladı.

Son savaş sırasında yurt dışında mahsur kalanların geri dönmesine rağmen, mevcut İsrailli Yahudi kaçışı, son yıllarda ülkeyi terk etme yönündeki daha geniş bir eğilimi devam ettiriyor.

Daha Aralık 2022'de İsrail gazetesi Maariv, son İsrail seçimlerinin ardından İsrailli Yahudilerin Amerika Birleşik Devletleri'ne göçünü kolaylaştırmayı amaçlayan yeni bir hareket hakkında haber yapmıştı. Katılımcılar, seçimlerin Siyonist devletin dinle olan ilişkisini değiştirdiğinden korkuyorlardı.

"Ülkeyi Birlikte Terk Et" adlı grup, planının ilk aşamasında 10 bin İsrailli Yahudi'yi başka bir yere yerleştirmekten bahsetti. Grubun liderleri arasında Netanyahu karşıtı aktivist Yaniv Gorelik ve İsrailli-Amerikalı iş adamı Mordechai Kahana bulunuyor.

Kahana bir röportajında, "Bir WhatsApp grubunda İsraillilerin Romanya ya da Yunanistan'a göçü hakkında konuştuklarını gördüm ama şahsen ABD'ye göç etmelerinin çok daha kolay olacağını düşünüyorum," dedi:

"New Jersey'de devasa bir çiftliğim var ve İsraillilere çiftliğimi bir kibbutza dönüştürmeleri için katılmalarını teklif ettim... İsrail'de böyle bir hükümet varken, Amerikan hükümeti, bir şirketi olan veya ABD'de doktorlar ve pilotlar gibi aranan bir mesleğe sahip her İsraillinin ABD'ye göç etmesine izin vermeli."

Bu pek de yeni bir olgu değil.

Yıllardır artan sayıda İsrailli Yahudi; siyasi hayal kırıklığı, Yahudi çoğunluk yönetiminin kaybıyla ilgili korkular ve Siyonist projenin uzun vadede sürdürülemezliği nedeniyle yerleşimci kolonisini terk etmeye çalışıyor.

Daha önceki ayrılışlar

İki yıldan daha uzun bir süre önce bu yayın için kaleme aldığım bir makalede belirttiğim gibi, 2003 sonu itibarıyla İsrail hükümeti, çoğunluğu ABD ve Kanada'da olmak üzere 750 binden fazla İsraillinin ülke dışında kalıcı olarak yaşadığını tahmin ediyordu.

ABD'de yaşayan tahmini 600 bin ila 750 bin İsrailliden 230 bini İsrail doğumlu Yahudilerdi (yani İsrail'deki Yahudi yerleşimcilerin çocukları).

İsrail hükümeti rakamlarına göre, 1948 ile 2015 arasında 720 bin İsrailli ülkeyi terk etti ve bir daha asla geri dönmedi.

2016 yılına gelindiğinde, İsrail ve Siyonist grupların onları ülkeye çekmek ve tutmak için gösterdiği yoğun çabalara rağmen, İsrail'e göç eden Fransız Yahudilerinin tahminen yüzde 30'u Fransa'daki evlerine geri döndü.

2011'de İsrail Göçmen Kabul Bakanlığı, İsrailli göçmenleri geri dönmeleri için suçlu hissettirmeyi amaçlayan bir reklam kampanyası başlattı. Moment dergisinin reklamlardan birini anlattığı gibi:

Boyamasını bitiren küçük bir çocuk babasına döner. Ama babası, göğsünde bir Economist dergisiyle koltukta uyuyakalmıştır. Çocuk, "Baba?" diye seslenir ama nafile. Bir duraksama. Bu sefer fısıltıyla tekrar dener: "Abba?" Babanın gözleri hemen açılır. Sanat eseri beğenilir; saçlar sevgiyle karıştırılır. Sahne kararır ve bir anlatıcı İbranice şöyle der: "Onlar her zaman İsrailli kalacaklar. Çocukları kalmayacak. Ülkeye dönmelerine yardım edin."

Reklam, "Amerika'nın düzgün bir Yahudi için uygun bir yer olmadığını ve Yahudilerin geleceği hakkında endişelenen bir Yahudi'nin İsrail'de yaşaması gerektiğini" öne sürdüğü için anında tepki çekti.

Eski İsrail hapishane gardiyanı ve şimdilerde ABD merkezli bir gazeteci olan Jeffrey Goldberg bu görüşü "köhnemiş" olarak nitelendirdi. Reklam yayından kaldırıldı ve bakanlık özür diledi.

Demografik kriz

2017'de İsrail hükümeti, İsraillilerin ABD'ye artan göçünden o kadar endişeliydi ki geri dönmek isteyenlere daha fazla fayda ve hizmet sunmaya ve diğerlerini geri dönmeye teşvik etmeye başladı.

Nitekim aynı yıl, İsrail Bilim ve Teknoloji Bakanı Ofir Akunis, Silikon Vadisi'ndeki gurbetçileri doktora programlarını tamamlamaları için burs teklif ederek İsrail'e geri çekmeye çalıştı. Başarısız oldu.

Aslında, ülkenin önde gelen nüfus uzmanı Sergio Della Pergola da dahil olmak üzere İsrailli demograflar, yıllardır İsrail'den kitlesel bir göç yaşanacağını öngörüyordu.

Bu aktif göç, İsrail'in Filistin halkına karşı soykırım kampanyasının başladığı 8 Ekim 2023'ten bu yana bölgeyi içine çektiği savaşlardan önce de vardı.

O tarihten bu yana, resmi İsrail verileri 82 bin İsrailli Yahudi'nin ülkeden kaçtığını gösterdi, gayri resmi tahminler ise bu sayıyı yarım milyona yaklaştırıyor.

Bu önemli İsrailli Yahudi göçü göz önüne alındığında, İsrailli yetkililerin Yahudilerin devleti terk etmesinden endişe duyması haklı bir durumdur.

Bu, özellikle Filistinlilerin 2010'dan beri Nehir ile Deniz arasında çoğunluğu oluşturması ve Yahudi üstünlükçüsü devletin uzun vadeli bekasını tehdit etmesi nedeniyle ciddi bir meseledir. Yakın zamanda savunduğum gibi, İsrail'in devam eden Filistin halkı soykırımının birincil nedeni budur.

Resmi yasak

Yahudi göçü dalgasını durdurmak için İsrail kabinesi geçen hafta, İsrail vatandaşlarının "ülke dışına uçuşlarını hükümet öncülüğündeki bir istisnalar komitesinin onayına" bağlayan bir kararname yayımladı.

Kararnamede, "hükümet ayrıca ticari uçuşlar mümkün olduğunda... bir hükümet yönlendirme komitesinin İsrail'den ayrılma taleplerini ele almak için kriterler belirleyeceğini" de belirtti.

Ülkede mahsur kalan 40 bin yabancı vatandaşın bir kısmı ayrılabiliyorken, İsrail hükümetinin talimatıyla hareket eden ticari havayolları, ülke dışına bilet almak isteyen İsrail vatandaşlarına bilet satmalarının yasak olduğunu bildirdi.

Yine de on binlerce kişi kaçmaya çalışıyor.

Tahminlere göre, İsrail'de 700 binden fazla Amerikalı ve yarım milyon Avrupalı çifte vatandaş bulunuyor. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tammy Bruce, 20 Haziran'da -ABD'nin İran'ı bombalamasından önce- gazetecilere, 25 binden fazla Amerikalının İsrail, Batı Şeria ve İran'ı terk etme konusunda bilgi almak için başvurduğunu söyledi.

Bruce "sorguların nereden geldiğine dair bir döküm vermeyi ve elçilik tahliyeleri hakkında yorum yapmayı reddederken", çoğunluğun İsrail ve İşgal Altındaki Topraklar'dan geldiği açıktır.

Nitekim, Dışişleri Bakanlığı'nın bir iç yazışmasında, geçen hafta tek bir günde İsrail'den ayrılmak için yapılan yaklaşık 10 bin talep listelendi. Bu sayıların o zamandan beri önemli ölçüde katlanmış olması muhtemeldir.

Yabancıların tahliyeleri

Bu haftanın başında Kanada Küresel İlişkiler Bakanlığı, 6 bin Kanadalının bakanlığın veri tabanını kullanarak İsrail'de, yaklaşık 400 kişinin de Batı Şeria'da ülkeden kaçmak için kayıt yaptırdığını belirtti.

Kanada, Fransa ve Avustralya'nın kendi vatandaşlarına benzer hizmetler sunmasından günler sonra, İsrail'den kaçan Kanadalılar için komşu Mısır ve Ürdün'e uçuşlar ve otobüs taşımacılığı düzenleyerek yanıt verdi.

O zamana kadar, pek çok Amerikalı zaten Mısır üzerinden savaş çığırtkanı ülkeden kaçmıştı; birçok Alman vatandaşı da Ürdün üzerinden ayrılmıştı.

Diğer birçok İsrailli Yahudi ise ülkeyi deniz yoluyla terk ediyor, yatlar ve teknelerle Kıbrıs'a yelken açarak İsrail'in önde gelen gazetesi Haaretz'in "kaçış filoları" olarak adlandırdığı şeyi gerçekleştiriyordu.

Ulaştırma Bakanı Miri Regev tarafından uygulanan İsrail hükümetinin çıkış yasağı sert bir şekilde eleştirildi. Haaretz'in belirttiği gibi: "İsraillilerin tehlikenin ortasındaki evlerine dönmelerine izin var, ancak oradan kaçmaları yasak." Haberlere göre, çifte vatandaş İsrailliler de dahil olmak üzere binlerce İngiliz, Birleşik Krallık'a geri dönmek için çaresizlik içindeydi.

'Halkımı bırakın gitsinler'

Bu arada Gazze'de, İsrail açlığı bir soykırım ve etnik temizlik silahı olarak kullanmaya devam ederken, bu ayın başlarında yayımlanan bir Haaretz haberi, çoğu Filistinlinin, İsrail'in ayrılmayı tercih edecekleri yönündeki varsayımlarına meydan okuyarak evlerine dönme arzusunda kararlı olduğunu gösterdi.

Buna karşılık, aynı haber, savaşın ilk günlerine kıyasla üç kat daha fazla genç İsraillinin artık ülkeyi terk etmek istediğini gözlemledi. Birinin dediği gibi:

"Savaş iki ucu b**lu değnektir. İsrailliler Gazzeliler gibi acı çekmiyor, ama giderek daha fazlası burada yaşamayı da sevmiyor."

Yine de İsrail hükümeti vatandaşlarının savaştan harap olmuş ülkeden çıkışını engellemeye devam ederken, İsrail Nitelikli Hükümet Hareketi, kabinenin "istisnalar komitesinin" çıkış izinleri vermek için kullandığı şeffaf olmayan kriterler hakkında endişelerini dile getirdi.

Grup, İsrail başsavcısına bir mektup göndererek, çıkış yasağının İsrail'in Temel Yasası'nı ihlal ettiğinden şikayet etti.

İronik bir şekilde, ABD ve İsrail 1970'lerde Sovyet Yahudilerinin İsrail'e göçünü çekmek için bir propaganda kampanyası başlattığında, diğer Sovyet vatandaşlarına verilmeyen özel göç izinlerini Sovyet Yahudileri için talep etmişlerdi.

İsrail'in SSCB'ye yönelik sansasyonel çağrısı, Firavun'a yapılan İncil'deki çağrıyı yansıtan "Halkımı bırakın gitsinler" idi.

Bugün, binlerce İsrailli Yahudi'nin "Netanyahu, halkımızı bırak gitsinler" diye yalvardığı görülüyor.

Çeviri: YDH