YDH- İbranice yayın yapan i24NEWS’e bilgi veren Arap kaynaklar, önerinin çatışmaların durdurulmasıyla birlikte siyasi bir çözüm arayışına kapı araladığını belirtirken, Hamas içindeki liderlik kademeleri arasında bu konuda görüş ayrılıklarının yaşandığını aktardı.
Kaynaklar, özellikle Katar merkezli Hamas liderliğinin önemli bir bölümünün, 1967 sınırları içinde bir Filistin devletinin kurulmasına hazır olduğunu ve bu modeli desteklediğini ifade etti.
Hamas’ın üst düzey isimlerinden Halil el-Hayye, daha önce yaptığı açıklamalarda, İsrail’i resmen tanımadan on yıl süreli bir ateşkes karşılığında 1967 sınırları içinde Filistin devletinin kurulmasına olumlu baktıklarını duyurmuştu.
Aynı zamanda, bazı Hamas mensuplarının örgütün, Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) çatısı altında ya da dışında siyasi bir parti olarak yeniden yapılandırılması gerektiği görüşünü benimsediği kaydediliyor.
Filistin Yönetimi liderleri de Suudi yetkililerden aldıkları mesajlarda Hamas’ın silahsızlandırılması ve Filistin Yönetimi’nin Gazze’de kurulmasının önemine vurgu yapıyor.
Son günlerde Hamas’ın üst düzey isimleri de Filistin devletinin kurulmasına yönelik adımlar atma arzusunu dile getirdi.
Hamas, Mısır-Katar teklifine kamuoyunda net bir yanıt vermekten kaçınırken, örgüt içindeki Gazze’deki liderlik ile yurt dışındaki yönetim arasında görüş ayrılıkları olduğu belirtiliyor.
Hamas yetkilisi Osama Hamdan, yaptığı son açıklamada müzakerelerde ilerleme kaydedilemediğini ve ABD’nin İsrail’e yeterince baskı uygulamadığını ifade etti.
Arap kaynaklar, geçici ateşkes görüşmelerinin perde arkasında İsrail’in Hamas’ın üst düzey figürlerinin sürgün edilmesi ve örgütün silahsızlandırılması taleplerinin en önemli engel olduğunu aktarıyor.
Hamas ise bu taleplere karşı sert tutum sergiliyor.
Önerilen 60 günlük ateşkesin, İsrail ile diğer Arap ülkeleri arasındaki diplomatik ilişkilerin ilerlemesine zemin hazırlayabileceği, ayrıca İbrahim Anlaşmaları’nın genişletilmesine olanak sağlayabileceği ifade ediliyor.
Başarılı olması halinde bu girişimin, İsrail’in Hamas’a yönelik sürgün ve silahsızlandırma taleplerini gereksiz kılabileceği ve Gazze’de bölgesel bir uzlaşı çerçevesinde sivil bir Filistin otoritesinin kurulmasını mümkün kılacağı kaydedildi.