YDH - Quincy Enstitüsü düşünce kuruluşunun yayın organı muhabiri Stavroula Pabst, ABD'nin 30 milyon dolarla finanse ettiği, İsrail destekli ve tartışmalı bir kuruluş olan Gazze İnsani Yardım Vakfı'nı (GHF) inceliyor; GHF'nin yardım merkezlerinin civarında İsrail ordusu tarafından yüzlerce Filistinlinin öldürüldüğü belirtiliyor. Kendisini bağımsız bir yardım kuruluşu olarak tanıtsa da GHF'nin İsrailli yetkililer ve iddialara göre Mossad'ın katılımıyla kurulduğu ve sahadaki şiddet haberlerine rağmen faaliyetlerini olumlu göstermek için yoğun bir medya kampanyası yürüttüğü vurgulanıyor.
Pek çok insan hakları örgütü, bu kuruluşun kapatılması gerektiğini söylüyor. İsrail ordusu, yardım merkezlerinde veya civarında yüzlerce Filistinliyi öldürdü.
Buna rağmen ABD, tartışmalı ve İsrail destekli Gazze İnsani Yardım Vakfı'na (GHF) en az 30 milyon dolar taahhüt etti.
Gazze'yi kıtlık seviyesindeki koşullar sararken GHF, mayıs sonundan bu yana Gazze Şeridi'nin orta ve güney kesimlerindeki dört yardım merkezinde Filistinlilere 50 milyondan fazla öğün yemek dağıttığını belirtiyor.
Bu merkezler, silahlı ABD'li özel güvenlik şirketleri tarafından işletiliyor ve İsrail ordusunun merkezlerde veya yakınında bulunan güçleri tarafından korunuyor.
Gazze İnsani Yardım Vakfı, neredeyse her gün yürüttüğü e-posta kampanyaları ve X paylaşımlarıyla çalışmalarının Filistinlilere kritik yardım sağladığını iddia ediyor.
Ancak bu iddialar, İsrail ordusu askerlerinin neredeyse her gün merkezlerinde veya civarında Filistinlileri vurma talimatı aldığı bildirilen Gazze operasyonlarının feci ve geniş çapta kınanan durumuyla yan yana getirildiğinde anlamsız kalıyor.
GHF, kendisini bağımsız bir insani yardım grubu olarak tanıtıyor. Aslında vakıf, savaşın başında İsrailli yetkililer tarafından, İsrailli teknoloji yatırımcıları ve risk sermayedarlarının yanı sıra İsrail'in devlet yardım koordinatörlüğü olan COGAT personelinin de desteğiyle kuruldu.
İsrailli muhalif milletvekilleri, İsrail'in istihbarat teşkilatı Mossad'ın GHF'yi finanse ettiğini iddia ediyor.
Bu arada, eski CIA yetkilisi Paul Reilly'nin planın en başından beri içinde olduğu ve yardım merkezlerini yöneten iki ABD merkezli özel şirketten biri olan Safe Reach Solutions'ı kurduğu iddia ediliyor. Diğerinin başında ise eski bir ABD Özel Kuvvetler askeri bulunuyor.
İsrailli yetkililer ise GHF'nin içerideki Filistinlilere doğrudan yardım ulaştırmanın tek güvenli yolu olduğunu söylüyor.
Dünya Gıda Programı, güvenlik durumu nedeniyle Gazze'de faaliyet göstermenin neredeyse imkânsız olduğunu belirterek operasyonlarını sık sık durdururken, İsrail ocak ayında Filistinliler için başlıca yardım kaynağı olan BM programı UNRWA'yı yasaklamıştı.
Kendisini iyi bir güç olarak göstermeye hevesli olan Gazze İnsani Yardım Vakfı, gazetecileri Gazzelilere sağlanan yemek sayısıyla övünen neredeyse günlük mesajlarla boğuyor ve sık sık yardım alan, özellikle çocuklardan oluşan güler yüzlü Filistinlilerin fotoğraflarını paylaşıyor.
Vakfın X hesabı ve yeni, gösterişli web sitesi de benzer mesajlar ve fotoğraflar kullanıyor.
GHF, sözcüsü olarak ünlü İsrailli şef Eyal Shan'ın iş ortağı ve tanınmış restorancı Şahar Segal'i bile işe aldı. Segal'in GHF'nin tek destekçisi olduğu söylenemez: Dışişleri Bakanlığı sözcüleri Tammy Bruce ve Tommy Pigott da son basın toplantılarında GHF'nin yardım operasyonlarını defalarca övdü.
GHF'nin diğer iletişim çabaları ise belirgin şekilde daha sönük. Örneğin Facebook sayfası, genellikle yaklaşan yardım dağıtımlarıyla ilgili Arapça duyurular yayımlıyor.
Çoğu zaman GHF, belirli bir yerde yardım dağıttığını duyuruyor, ancak dakikalar sonra tüm malzemeleri dağıttığını açıklıyor.
GHF, iletişimlerinde rutin olarak Hamas'ı kınıyor. İsrail hükümeti gibi o da Haaretz, Reuters ve el-Cezire de dahil olmak üzere çok sayıda ana akım medya kuruluşu tarafından cinayetlerin geniş çapta haber yapılmasına rağmen, Filistinlilerin yardım bölgelerinde İsrail ordusu tarafından zarar gördüğü veya öldürüldüğü anlatısını Hamas'ın uydurduğunu söylüyor.
GHF, 17 Haziran tarihli bir e-postada, "BM konvoyları veya operasyonlarımızın çok dışındaki alanlarla ilgili şiddet olaylarının, sahalarımızın yakınında meydana geliyormuş gibi yanlış bildirilmesi yönünde artan bir eğilim var. Ayrıca Hamas yönetimindeki Gazze Sağlık Bakanlığı, bazı BM yetkilileri ve el-Cezire'nin bu yanlış anlatıları teşvik etmedeki rolünden de endişe duyuyoruz," ifadelerini kullandı.
İsrail'in, Hamas'ın Gazze'deki insani yardımı kendi amaçları için kullandığı yönündeki yaygın iddiasını tekrarlayan Segal, GHF'nin "Hamas'ın terör makinesini beslemeden Gazzelilere gıda ulaştırmanın tek doğru ve mümkün yolu" olduğunda ısrar etti.
Ancak BM Dünya Gıda Programı başkanı Cindy McCain, mayıs sonunda Hamas'ın yardım çaldığına dair kanıt olmadığını söyledi.
Güvenilir medya haberlerine rağmen GHF, İsrail ordusu askerlerinin kendi sahalarında yardım arayan yüzlerce Filistinliyi öldürmediği veya yaralamadığı konusunda ısrar ediyor.
Faaliyete başladıkları 27 Mayıs'tan 29 Haziran'a kadar GHF tarafından yönetilen yardım sahalarında veya yakınında en az 583 Filistinlinin öldürüldüğü bildirildi.
Quincy Enstitüsü Orta Doğu programı araştırma görevlisi Annelle Sheline, RS'e yaptığı açıklamada, "Gazze İnsani Yardım Vakfı'nın kendisini Gazze'deki Filistinlilere yardım ediyormuş gibi göstermek için sosyal medyayı kullanması şaşırtıcı değil. Yardım dağıtım alanlarının aslında Filistinlileri kurtarmaktan çok öldürmekten sorumlu olduğuna dair ezici kanıtların üstesinden gelmeye çalışmak zorunda," dedi.
GHF'nin alışılmadık operasyonlarının Filistinlilerin hayatını tehlikeye atmasından endişe duyan pek çok insani yardım kuruluşu, vakfın çalışmalarını kınıyor.
Uluslararası Gazeteciler Komisyonu, Filistin İnsan Hakları Merkezi ve New York merkezli Anayasal Haklar Merkezi'nin de aralarında bulunduğu 15 uluslararası insan hakları örgütünden oluşan bir grup, 23 Haziran'da yayımladıkları açık mektupta, GHF'nin özel paralı askerleri ve İsrail ordusunu içeren operasyonlarını sert bir dille eleştirdi.
Mektupta, GHF'nin "özelleştirilmiş, militarize edilmiş yeni yardım dağıtım modelinin, yerleşik uluslararası insani yardım operasyonlarından radikal ve tehlikeli bir sapma teşkil ettiği" belirtildi.
Gazze üzerine yaptığı çalışmalar Biden yönetimi tarafından sansürlendikten sonra istifa eden eski bir USAID çalışanı olan Alexander Smith, RS'e yaptığı açıklamada GHF'nin gerçek bir yardım kuruluşu gibi davranmadığını söyledi.
Örneğin, Filistinlileri sayılı birkaç yardım merkezine gitmeye zorlamanın yerleşik insani normları ihlal ettiğini belirterek, "Hasta ve yaralı insanların hareket etmek zorunda kalmasını istemezsiniz ve bir savaş bölgesinde hareket etmelerini istemezsiniz. Yardımı onlara siz götürürsünüz," dedi.
Gözlemciler, GHF operasyonlarının İsrail'in bölgedeki siyasi hedeflerine yardımcı olduğunu savunuyor. Çevre araştırmacısı Yaakov Garb, GHF'nin yardım yapılarının "geniş kapsamlı bir insani yardım müdahalesinden ziyade ağırlıklı olarak İsrail'in askeri strateji ve taktiklerine yanıt verecek şekilde" tasarlandığını ve konumlandırıldığını tespit etti.
GHF'nin yalnızca Gazze'nin orta ve güneyinde yardım sahaları kurması, operasyonların Filistinlileri, İsrail'in artık yardımı tamamen yasakladığı kuzey Gazze'den çıkarmayı amaçladığını düşündürüyor.
Smith, "Bu üç yardım dağıtım merkezinin Gazze'nin en güneyine yerleştirilmesi, açıkça insanları Mısır sınırına yakın olan güneye çekmek, insanları kuzeyden uzaklaştırmak içindir. Netanyahu'dan Smotrich'e kadar İsrailli yetkililer, o toprakları alıp yeniden yerleşme niyetleri konusunda çok açık sözlü oldular," ifadelerini kullandı.
Sheline, GHF'nin operasyonlarının ve iletişimlerinin, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana 56 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü Gazze'de yarattığı insani krizden dolayı hesap vermekten kaçmasına yardımcı olduğunu söyledi.
Sheline, "İsrail ordusu, GHF'nin faaliyete geçmesine yalnızca, 2 Mart'tan bu yana neredeyse hiç gıda girişine izin vermeyerek ve hâlâ bölgeye ilaç, yakıt veya su girişini engelleyerek Gazze halkını kasten açlıktan öldürdüğü izlenimini ortadan kaldırmak için izin verdi. GHF, Filistinlilere yardım etmeyi değil, olumsuz medya haberlerini dağıtmayı amaçlıyor," diye ekledi.
Responsible Statecraft, Dışişleri Bakanlığına GHF'yi doğrudan finanse etme kararını sorduğunda, Pigott'un 30 milyon dolarlık bağışı duyurduğu 26 Haziran tarihli basın toplantısına yönlendirildi.
Bu toplantıda gazeteciler, İsrail ordusunun GHF yardım merkezlerinde Filistinlileri öldürmesiyle ilgili defalarca soru sorduğunda, Pigott sadece savaşı başlatmaktan Hamas'ın sorumlu olduğunu söyledi.
Smith, Dışişleri Bakanlığının GHF operasyonlarına yaptığı 30 milyon dolarlık katkı hakkında, "Sanırım Dışişleri Bakanlığındaki ve muhtemelen Trump yönetimindeki herkes, GHF'nin yardım ulaştırmak için etkili bir yol olmadığını anlıyor. Siyasi açıdan daha elverişli olduğu için GHF'yi ısrarla desteklemeyi seçiyorlar," diye konuştu.
GHF, yorum talebine yanıt vermedi. İsrail ordusu, GHF yardım merkezlerindeki ve civarındaki silahlı saldırıları olası savaş suçları olarak araştırdığını ve yardım merkezleri çevresindeki varlığını yeniden düzenlemeyi, etraflarına çitler, tabelalar ve kontrol noktaları eklemeyi ve "halkla sürtüşmeyi en aza indirmek" için bu merkezlere giden yolları işaretlemeyi planladığını söylüyor.
Çeviri: YDH