İranlı ajanlar, İsrail ordusuna yardım gruplarına sızdı

12 Temmuz 2025

İsrail medyası, İranlı ajanların, İsrail ordusuna destek amaçlı kurulan sosyal medya bağış gruplarına sızarak askerlerin konum ve ihtiyaç bilgilerini topladığını bildirdi.

YDH- Jerusalem Post’ta yer alan bir habere göre, İranlı istihbarat unsurlarının, İsrail ordusunda görevli askerlere yardım sağlamak amacıyla kurulan gönüllü ve bağış platformlarına sızarak, askerî bilgi ve konum verisi topladığı bildirildi.

Haberde, bu girişimlerin özellikle sosyal medya üzerinden organize edilen bağış gruplarına odaklandığı ve sivil destek ağlarının “güvenlik zaafları” üzerinden yürütüldüğü ifade edildi.

Habere göre, kendilerini bağışçı gibi tanıtan İranlı ajanlar; Facebook, WhatsApp, Telegram gibi mecralarda asker yakınlarının oluşturduğu gruplara girerek, konum bilgileri, malzeme ihtiyaçları ve lojistik bilgiler toplamaya çalışıyor.

Özellikle, asker annelerinin yer aldığı gruplarda, ihtiyaç talepleri üzerinden dolaylı olarak birlik sayıları ve koruyucu teçhizat eksiklikleri gibi stratejik verilerin elde edildiği aktarıldı.

Bir güvenlik kaynağına dayandırılan bilgiye göre, bir bağışçı tarafından kullanılan telefon numarasının İran bağlantılı olduğu belirlendikten sonra, çok sayıda yardım grubuna sızma ihtimali üzerinde durulmaya başlandı. Askerlerin malzeme ihtiyaçlarını doğrudan veya dolaylı yoldan dile getirmesiyle birlikte, söz konusu gruplarda paylaşılan görseller, videolar ve mesajlar üzerinden metaveri ve coğrafi konum bilgilerinin elde edildiği belirtildi.

Gönüllülerin farkında olmadan açığa çıkardığı bilgiler

Haberde görüşlerine yer verilen gönüllü yardım organizatörü Jessica Zandani, bazı gruplarda İranlı ajanların yer aldığını sonradan fark ettiğini ve paylaşılan masumane bilgilerin askerî güvenliği riske atabileceğini vurguladı. Zandani, "Platon 120 çoraba ihtiyaç duyuyor" ifadesinin, dolaylı olarak o birlikte 120 asker bulunduğunu açık ettiğini belirtti.

Benzer şekilde, İsrail ordusu için binlerce kask ve yelek temin eden Amerikalı bağışçı Daniel Mael de resmî yardım kuruluşlarının eksik kaldığı noktada sivil inisiyatiflerin devreye girdiğini, ancak denetimsizliğin “güvenlik zafiyetine” yol açtığını kaydetti.

Mael, bazı eski ordu ekipmanlarının koruyuculuk işlevini yitirdiğini iddia ederek, yeterli teçhizat temin edilmemesini “ihmal” olarak değerlendirdi.

Bilgi güvenliğine dikkat çekiliyor

Ben Gurion Havalimanı Güvenlik Departmanı’ndan Bilgi Güvenliği Başkanı Nili Einat, İran’ın bu tür operasyonları “uzun süredir” yürüttüğünü, ancak yapay zekâ destekli algoritmalarla artık “daha hedef odaklı” çalışabildiklerini belirtti.

Einat, sosyal mühendisliğin siber saldırıların en yaygın biçimlerinden biri haline geldiğini ve özellikle kişisel bilgilerin “kötü niyetli” kullanımlarının “çok sık görüldüğünü” ifade etti.

Einat’a göre, İran istihbaratı sadece askeri personeli değil; araştırmacılar, bilim insanları, akademisyenler ve asker ebeveynlerini de sosyal medya üzerinden hedef alıyor. Özellikle Telegram ve WhatsApp gruplarında yer alan telefon numaralarının ve isimlerin açık olmasının, bu tür sızmaları kolaylaştırdığı bildirildi. Ayrıca, Çin menşeli drone ve elektronik cihazlar gibi donanımların da potansiyel casusluk tehlikesi barındırdığı iddia edildi.

Gizlilik ve farkındalık çağrısı

Habere göre, uzmanlar, gruplara katılımda daha dikkatli olunması, bilinmeyen kişilerle doğrudan iletişim kurulmadan önce kimlik ve niyetin doğrulanması gerektiğini belirtiyor. Sosyal medya üzerinden yapılan her paylaşımın, coğrafi konum dahil olmak üzere hassas bilgiler içerebileceği, bu nedenle her bilginin paylaşıma uygun olmayabileceği vurgulanıyor.

Donanım seçiminde “ulusal ürün” vurgusu

Zandani ise gönüllülerin Çin üretimi cihazlar yerine İsrail menşeli elektronik ürünler tercih etmesinin hem teknik hem güvenlik açısından daha doğru bir yaklaşım olduğunu söyledi. Yabancı donanımlarda olası gözetim ve casusluk risklerine dikkat çekerek, yerli ürün kullanımının güvenlikten ödün vermeden destek sağlama yolunda bir adım olduğunu ifade etti.

Sosyal medya ile gelen tehdit: Gizli profil, gerçek tehlike

Haberde, geçmişte Hamas’ın da sahte sosyal medya profilleriyle askerlerle temas kurduğu, bazı durumlarda bu profillerin gerçek insanlardan ayırt edilemeyecek derecede başarılı kurgulandığı hatırlatıldı. Yapay zekâ sayesinde oluşturulan sahte hesapların, yalnızca metinle değil; görseller, videolar ve geçmişle desteklenmiş kimliklerle de donatılarak ikna edici hale getirildiğine dikkat çekildi.

Jerusalem Post’a göre, İran kaynaklı bu bilgi toplama faaliyetleri, doğrudan siber saldırılardan farklı olarak “uzun vadeli stratejilere” dayanıyor.

Gazete haberin sonunda, sosyal mühendislik yoluyla edinilen verilerin, daha büyük çaplı sızmalara zemin hazırlayabileceği; hatta askerlerin sahadaki güvenliğini “doğrudan tehlikeye” atabileceğini vurguladı.

Bu gelişmeler paralelinde, Haaretz gazetesi, İsrail ordusu ve güvenlik kurumlarında gizli ve hassas görevlerde bulunmuş binlerce kişiye ait özgeçmişlerin yer aldığı bir veri tabanının geçen ay internette yayımlandığını bildirdi.

Gazete, sızıntının İran bağlantılı bir hacker grubu tarafından gerçekleştirildiğini belirtti. Habere göre belgelerde yalnızca isimler değil; e-posta adresleri, telefon numaraları ve bazı durumlarda ev adresleri de yer alıyor. Etkilenen kişiler arasında, İsrail İstihbarat Birimi, Hava Kuvvetleri ve çeşitli elit askerî birimlerde görev yapmış isimler bulunuyor.