David Ignatius’un The Washington Post’da yayımlanan 18 Nisan 2007 tarihli yazısını Radikal çevirdi.
Kuzey Irak da ABD’yi zorlayacak
Türkiye'yle ilişkileri iyice gerilen Kuzey Irak'ta, ABD'nin karşısına yeni bir tehdit çıkmak üzere: Amerikalı özel temsilci Ralston'ın, ABD PKK'yı dizginlemezse Türkiye'nin nisan sonunda Irak'a girebileceğine dair Washington'ı uyardığı söyleniyor. İki tarafı da memnun etme stratejisi çöküyor.
Bush yönetimi Bağdat'ı istikrara kavuşturmak için mücadele ederken, Kuzey Irak'taki Kürt bölgelerinde yeni bir büyük tehdit ortaya çıkmakta. Eğer bu tehdit yatıştırılmazsa, oluşacak kriz yabancı askeri müdahaleye yol açarak, ülkeyi daha da bölerek ve ABD'nin Kürdistan'da uzun dönemli üsler kurma umutlarını kırarak Washington'ın Irak'taki hedeflerini daha da aşındırabilir.
Meselenin kalbi, Irak'ın hatırı sayılır bir Kürt azınlığa sahip olan güçlü komşusu Türkiye'yi endişelendiren Kürt milliyetçiliği. ABD sorunu, her iki dostu da memnun etmeyi umarak kurnazca halletmeye çalıştı: Kürtler Amerika'nın Irak'taki en güvenilir ortağı, Türkiye'yse bölgede hayati önem taşıyan bir müttefik. Fakat son haftalarda bu iki tarafı da memnun etme stratejisi çökmeye başladı.
Saatli bomba tıklıyor
Irak'ın birçok veçhesiyle birlikte Bush yönetimi, asırlara dayanan etnik nefretle üzeri örtülmüş bir çatışmanın içine düşmüş durumda. Iraklı Kürtler siyasetçilerini inatçı bağımsızlık taleplerine zorluyor; Türklerse liderlerinin Kürtlerin olası bağımsızlığına karşı harekete geçmesini istiyor. Bu arada Amerikan kamuoyu da Irak'ta yaşanan felaketlerden giderek bıkıyor ve askerlerin hemen yarın dönmesini istiyor.
Kürt meselesinde bir çatışmaya doğru gidildiğini fark eden ABD yönetimi, geçen yıl emekli Hava Kuvvetleri Generali Joseph Ralston'ı özel temsilci olarak atadı. Emekli generalin görevi, Iraklıları PKK diye bilinen ve Irak Kürdistanı'nı kalkış noktası olarak kullanan militan Kürt siyasi partisine yüklenmek konusunda ikna etmek. Türkler PKK'yı terörist bir grup olarak niteliyor ve ABD'nin grubu bastırmak yönünde kararlı adımlar atmaması halinde bu işi Türk ordusunun yapacağı tehdidinde bulunuyorlar.
Ralston'ın aralık ayında üst düzey ABD yönetimi yetkililerini, Amerika'nın PKK'yı dizginlememesi halinde Türklerin nisan sonunda Kuzey Irak'a girebileceği konusunda uyardığı söyleniyor. Durumu bilen başka yetkililer de benzer uyarılar yapıyor. Bir uzman da Türklerin Irak içlerine doğru 13 kilometrelik bir sınır şeridini ele geçirebileceği tahmininde bulunuyor. Ralston krizi yatıştırmak için elinden geleni yaptı, bu çerçevede bir Kürt mülteci kampını şüpheli PKK üyelerinden temizledi ve her iki tarafla düzenli biçimde konuştu. Fakat saatli bomba tıklamaya devam ediyor.
Ana çatışma noktası, Kürtlerin üzerinde hak iddia ettiği petrol zengini Kerkük. Türklerse, geniş Türkmen nüfusundan dolayı kentin özel bir statüye sahip olması gerektiğini savunuyor. Yeni Irak anayasası, kentin geleceğini belirlemek amacıyla aralıkta bir referandum düzenlenmesini öngörüyor ve Kürtler oylamayı kazanacaklarından emin. Tam da bu sonuçtan endişe eden Türklerse referandumun ertelenmesini istiyor. Bush yönetimi ertelemeden yana gibi görünüyor, fakat Kürtleri kızdırmamak ve anayasayı zedelememek için bunu çok yüksek sesle dile getirmiyor.
Türkler ve Kürtler son haftalarda birbirlerine karşı ağır sözlü hücumlarda bulundu. Kürt lider Mesud Barzani Türklerin Kerkük'e karışması durumunda 'Türkiye'deki 30 milyon Kürt için harekete geçecekleri' uyarısını yaptı.
Türk Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'sa buna, 'askeri açıdan bakıldığında' Irak'taki PKK sığınaklarını yok etmek için bir müdahaleden yana olduğunu söyleyerek yanıt verdi. Bir Kürt yetkiliyse, "Türkler gerçekten saldırırsa, kendi sınırları tehlikeye girer. Savaş alanının yerini seçecek olanlar sadece onlar değil" ifadelerini kullandı.
Kürt sorunundaki tekinsiz unsurlardan biri de İran. Türkler gibi İranlıların da sorunlu bir Kürt azınlığı var ve İranlılar da Irak Kürdistanı'nda faaliyet yürüten PEJAK adlı militan gruba karşı harekete geçme eğiliminde olacaktır. Amerikalı bir yetkiliye göre, üst düzey İranlı askeri yetkililer geçenlerde Ankara'da Türk kurmaylarla bir araya gelerek, Irak'a olası askeri müdahaleyi tartıştı.
Kürt kaynakları da İranlıların yakın zamanda Irak içlerindeki Kürt hedeflerini bombaladığını ve İran destekli İslami grupların Kuzey Irak'taki sınır karakollarına saldırdığını bildiriyor. Kürt yetkililer, İranlıların, bir yanıyla ABD'nin Irak'taki daha geniş siyasi hedeflerine zarar vermek için Kürdistan'ı istikrarsızlaştırmak istediğini öne sürüyor.
Erbil baskını Kürtleri kızdırdı
Bu zehirli karışıma bir de ABD ve Kürt liderler arasındaki artan gerilimi eklemek gerek. Kürtler, ocakta ABD Özel Kuvvetleri'nin Kürdistan'daki Erbil havaalanına baskın düzenleyip iki üst düzey İran Devrim Muhafızı subayını kaçırma girişiminden önceden haberdar edilmedikleri için öfkeye kapıldı.
Havaalanındaki Kürt peşmerge birlikleri neredeyse Amerikalılara ateş açacaktı. Havaalanı baskını başarılı olmasa da, ABD güçleri İran konsolosluğundaki beş Devrim Muhafızı üyesini ele geçirmeyi başardı, ki bu da Kürt liderleri kızdırdı. Kürtler Amerika'nın dostluklarını çantada keklik olarak gördüğü hissiyatı içinde.
Dört yıllık ABD işgali zarfında Irak Kürdistanı pek az başarı hikâyesinden biri. Fakat güvenli bir bölge ve Amerika'nın İran ve Kaide'ye karşı müstakbel üssü mahiyetindeki statüsü tehlikede. Görünen o ki Irak'la ilgili kötü haberlerin sonu yok.