YDH - İsrail'in kamu yayın kuruluşu KAN'ın haberine göre, Gazze Şeridi'nde aylarca savaşan Nahal Tugayı 931. Tabur'dan dört asker, komutanlarına bölgeye tekrar girmeyi reddettiklerini bildirdi.
Yaşadıkları ağır tecrübeler ve travmaları gerekçe gösteren askerlerden üçü hapis cezasına çarptırıldı ve dördü de savaş görevinden alındı.
İsrail ordusu ise bir ruh sağlığı subayının askerlerin savaşa katılmaya uygun olduğuna karar verdiğini savundu.
Haberde, üç askerin 7 ila 12 gün arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldığı, dördüncü askerin ise henüz yargılanmadığı belirtildi. Buna paralel olarak, dört askerin de muharip statüsü iptal edildi.
Aylarca Gazze'de savaşan askerlerin, bu süreçte pek çok arkadaşlarını kaybettikleri, ağır manzaralara ve trajik olaylara maruz kaldıkları ifade edildi.
Askerlerden birinin annesi, "Bu olaylar ruhlarının derinliklerine işleyecek," dedi.
Askerler, Gazze'ye tekrar girmeyi reddetmelerinin sebebinin korku olmadığını, bunu "derin bir iç kriz" olarak tanımladıklarını bildirdi. Ayrıca, ret kararını bildirdiklerinde kendileriyle ilgilenmek yerine hapse gönderildiklerini iddia ettiler.
Buna karşın askerlerin, emirleri reddetmenin bir sonucu olarak hapis cezasını anladıkları ve bunu kabul etmeye hazır oldukları da kaydedildi.
İsrail ordusundan konuya ilişkin yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Nahal Tugayı'ndan üç muvazzaf asker, Gazze Şeridi'ndeki savaşa girmeyi reddetmiştir. Askerlerin, kendilerinin savaşa katılmaya uygun olduğunu belirleyen bir ruh sağlığı subayı ile görüştüğünü belirtmek gerekir. Disiplin sürecinin ardından askerler retlerinde ısrar etmiş ve bu nedenle askeri cezaevinde hapis cezasına çarptırılmışlardır."
Açıklamanın devamında, "Müdahale, hassasiyetle ve emirlere uygun olarak yapılmıştır. İsrail ordusu, özellikle savaş zamanında emirleri reddetmeyi ciddiyetle ele almakta ve disiplin ile komuta değerlerini korumaya devam edecektir," denildi.
KAN'ın haberinde bu ayın başlarında yaşanan bir başka olaya da yer verildi. Buna göre, önceki turlarda Gazze'de görev yapan ve şiddetli ruhsal sıkıntıya giren Kfir Tugayı'ndan bir asker, iki kez intihar tehdidinde bulunmasına rağmen defalarca ruh sağlığı subayını görme talebi reddedildi.
Askere göre, sadece silah arkadaşlarının sayesinde olayın felaketle sonuçlanmasının önüne geçildi.
İlk olay, Gazze'ye yeniden girmeden önce bir toplanma alanında meydana geldi. Ruhsal durumu ağır olan asker, namlusunda mermi bulunan tüfeğin namlusunu ağzına sokarak, "Artık dayanamıyorum, girmeyeceğim," dedi.
Olaya tanık olan manga komutanı, "Silahı ağzından çıkar, yoksa izninden bir gün kesilir," karşılığını verdi.
Durumun ciddiyetini fark eden başka bir çavuş müdahale ederek silahı askerin elinden almayı başardı. Buna rağmen asker Gazze'ye sokuldu.
Bölgede kaldığı süre boyunca askerin ruhsal durumu daha da kötüleşti. Tekrar bölgeden çıkmayı talep etti ve arkadaşlarına, "Artık yapamıyorum," diyerek intihar düşüncelerini dile getirdi.
Arkadaşları onu komutanına gitmeye teşvik etti ancak bölgeden ayrılan bir lojistik birimle çıkmak istediğinde, komutanı cep telefonunu geri vermeyi reddetti.
Asker, "Kendime bir şey yapmak istiyorum," dediğinde ise manga komutanı alaycı bir şekilde güldü. Asker silahını vücuduna doğrulttu ancak başka bir çavuş yine müdahale ederek felaketi önledi.
Mangadaki diğer askerler, arkadaşlarının durumuna hiçbir müdahalede bulunulmadığını görünce komutanlarından onu bölgeden çıkarmasını talep etti.
Ret cevabı alınca, "Eğer o çıkmazsa, hepimiz çıkarız," diyerek tavır koydular. Askerler teçhizatlarını toplayarak güney Gazze'deki tabur komutanının lojmanına gitti.
İddialarına göre, tabur komutanına durumun ciddiyetini anlatmaya çalıştılar ancak komutanın intihar girişimlerinden haberi yoktu ve askerin ruhsal tedavi almadığının farkında değildi.
Askerlerin bu müracaatının ardından, bunalımdaki asker bir ruh sağlığı subayıyla görüştürüldü. Subay, manganın tüm askerleriyle bireysel görüşmeler yapılmasına ve dinlenmeleri için bölge dışına çıkarılmalarına karar verdi.
Görüşmeler sırasında, manga komutanına karşı, "sinirlendiği bir anda askerlerin yakınında yere ateş ettiği" de dahil olmak üzere ciddi iddialar gündeme getirildi.
Olayın yayımlanmasından bir gün sonra İsrail ordusu, bölükteki öncü manganın kapatılmasına karar verdi.