YDH- Filistinli Diaspora Komitesi Başkanı ve siyasi analist Halid es-Sadi, Gazze’deki durumun her açıdan felaket olduğunu doğrulayarak, Siyonist düşmanın teslim olmayı reddeden bir halkın iradesini kırmak için sistematik açlığa başvurduğunu belirtti.
Es-Sadi, el-Mesire TV’ye verdiği özel demeçte, Gazze’ye yardım girişimleriyle ilgili konuşmaların “kimseyi kandıramayan Siyonist yalanlardan ibaret” olduğunu vurguladı ve BM ile uluslararası kuruluşların, ölümleri isim ve sayılarla belgelediğini; ayrıca Gazze’den doğrudan yayınlanan görüntü ve videolar bulunduğunu kaydetti.
Yiyecek temin etmeye çalışırken 1.000’den fazla kişinin hayatını kaybettiğini belirten es-Sadi, sadece son iki günde 80’den fazla çocuğun açlıktan hayatını kaybettiğini ve sınır kapılarındaki ablukanın devam etmesi nedeniyle 100 binden fazla çocuğun açlık nedeniyle ölüm riski altında olduğunu ifade etti.
Gazze’deki benzeri görülmemiş insani felakete rağmen Filistin halkının dirençli olduğunu vurgulayan es-Sadi, Deyr el-Belah, el-Mevasi, eş-Şifa Hastanesi, Cibaliya ve Han Yunus’tan birçok yürek burkan mesaj aldığını belirtti. Bu mesajlarda halkın yaşadığı cehennem, yani sürekli öldürme ve yıkım anlatılıyordu. Es-Sadi, Siyonist düşmanın özellikle gece yarısı çocukların bulunduğu çadırları bombaladığını da dile getirdi.
İsrail’in Gazze’nin bazı bölgelerinde iddia ettiği sözde “ateşkes”e ilişkin es-Sadi, bunun sadece küresel kamuoyunun öfkesini azaltmaya ve savaş suçlusu liderler Netanyahu, Smotrich ve Ben Gvir’i rahatlatmaya yönelik Siyonist bir plan olduğunu söyledi; savaşın başka yerlerde devam edeceğini belirtti.
Filistinli siyasetçi ayrıca işgal güçlerinin direnişi yenme iddialarını çürüttü; savaşın 22 aydan fazla sürdüğünü, direnişin ise 471 gün sonra fabrikadan yeni çıkmış gibi üniformaları, disiplini, direnci ve gücüyle ortaya çıktığını ifade etti. İşgal ve müttefikleri ABD ile İngiltere’nin bu kadar uzun süren bir savaş sonrası bile Siyonist esirleri kurtarma kapasitesini sorguladı.
El-Mesire, Ekim 2023’ten bu yana Gazze’nin tarihinin en ağır insani felaketlerinden biriyle karşı karşıya bulunduğunu ifade etti. İsrail işgalinin bölgeyi tamamen abluka altına alması sonucu 2 milyondan fazla Filistinlinin durumunun hızla kötüleştiğini, bu kişilerin yarısından fazlasının çocuk olduğunu belirtti. Ablukanın yaygın açlığa, salgın hastalıklara ve altyapının çöküşüne yol açtığını; sürekli hava saldırıları ve kara operasyonlarının da acıları daha da derinleştirdiğini bildirdi.
Birleşmiş Milletler ve başlıca yardım kuruluşları, Gazze’nin yapay bir kıtlığın eşiğinde olduğunu defalarca uyardı. Onlarca çocuk açlık nedeniyle yaşamını yitirirken, hastanelerde malzeme, yakıt ve personel ciddi şekilde yetersiz kaldı. Fırınlar, su arıtma tesisleri ve yardım depolarının tahrip edilmesi krizi ağırlaştırdı.