YDH- Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SİHG), Beşşar Esed yönetiminin devrilmesinden bu yana ülke genelinde 9.889 kişinin öldüğünü tahmin ediyor. SİHG, ülkenin, hâlâ tehlikeli bir siyasi ve güvenlik boşluğuyla mücadele ettiğine dikkat çekti.
Merkezi otoritenin yokluğu, ülkeyi parçalanmış bir hale getirirken özellikle güvenlik ve kötüleşen ekonomi gibi alanlarda ciddi sorunlar ortaya çıktı.
SİHG'ne göre, yönetimin çöküşünün hemen ardından, çoğu eyalette yaygın bir kaos başladı ve bu durum, fırsatçı aktörlerin kamu mülklerini ele geçirip kendi çıkarları için kullanmalarına zemin hazırladı.
Bu düzensizlik ortamında, ülkede şiddet suçları, hedefli cinayetler ve mezhepsel ya da siyasi nedenlerle yapılan katliamlar keskin biçimde arttı.
SİHG’nin bildirdiğine göre, bu ihlallerin çoğu rastgele değil, sistematik biçimde işlendi ve toplumsal ayrışmayı derinleştirmeyi amaçlıyor. Bu durum, adalet ve eşitliğe dayalı modern ve demokratik bir devlet inşası yönündeki çabaları doğrudan tehdit ediyor.
Tüm bu vahşet ortamına ek olarak, farklı silahlı gruplara bağlı hapishanelerde işkence ve ölümlerle ilgili onlarca vakanın bildirilmeye devam ettiğini söyleyen SİHG, bunun da cezasızlığın yaygınlaşmasına dair kaygıları artırdığı belirtti.
Ölümlerin %80’i sivil
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi verilerine göre, 8 Aralık 2024 ile 6 Ağustos 2025 tarihleri arasında 7.449 sivil öldürüldü. Bunlar arasında 396 çocuk ve 541 kadın bulunuyor. Bu, çatışmalarda sivillerin yüksek kırılganlığını ortaya koyuyor.
SİHG’ne göre, söz konusu ölümler, etkin devlet korumasının olmayışı ve kamu düzeninin çöküşü ortamında, yerli ve yabancı birçok aktör tarafından gerçekleştirildi.
Aylara göre ölüm sayıları:
8–31 Aralık 2024: 2.354 ölüm (1.894 sivil)
Ocak 2025: 1.122 ölüm (679 sivil)
Şubat 2025: 603 ölüm (435 sivil)
Mart 2025: 2.644 ölüm (2.069 sivil)
Nisan 2025: 452 ölüm (352 sivil)
Mayıs 2025: 428 ölüm (295 sivil)
Haziran 2025: 391 ölüm (360 sivil)
Temmuz 2025: 1.733 ölüm (1.225 sivil)
1–6 Ağustos 2025: 162 ölüm (140 sivil)
Sivillerin ölüm nedenleri:
Rastgele ateş açılması ve çatışmalar: 320
Bilinmeyen nedenler: 1.750
Mayınlar ve patlayıcı kalıntılar: 58
Suikastlar: 381
Türk hava saldırıları ve top atışları: 129
İsrail hava saldırıları: 32
Cezaevlerinde işkence: 53
IŞİD saldırıları: 34
SDG ve bağlantılı grupların saldırıları: 18
Kimlik temelli infazlar: 2.535
“En ölümcül ay”, 1.726 kimlik temelli infazın yaşandığı Mart 2025 oldu. Bu infazların çoğu, Suriye'nin sahil bölgelerindeki güvenlik noktalarına yapılan saldırılar sırasında gerçekleşti. İnfazlar çoğunlukla politik ya da mezhepsel kimliğe göre yapıldı ve son derece vahşi yöntemlerle uygulandı.
Aylara göre kimlik temelli infazlar:
8–31 Aralık 2024: 141
Ocak 2025: 74
Şubat 2025: 60
Mart 2025: 1.726
Nisan 2025: 75
Mayıs 2025: 41
Haziran 2025: 46
Temmuz 2025: 300
1–6 Ağustos 2025: 72
Sivil olmayan 2.440 kayıp:
Askeri operasyonlarda görevli: 1.010
SDG ve bağlı gruplar: 268
Çeşitli silahlı/İslamcı gruplar: 630
Yerel silahlı gruplar: 374
Eski rejim askerleri: 83
İran yanlısı yabancı savaşçılar: 10
Türk askeri personeli: 8
Yabancı savaşçılar: 6
IŞİD mensupları: 29
Adalet eksikliği
Binlerce kişinin hâlâ resmi suçlama ya da yargılama olmaksızın gözaltında tutulduğu kaydedildi. Bunlar arasında siviller, eski subaylar ve doktor gibi meslek sahipleri de var. Birçoğu, baskınlar ya da kontrol noktalarında keyfi biçimde tutuklandı. Hukuki denetim ve yasal süreçlerin yokluğu ciddi bir insan hakları ihlali ve geçiş dönemi adaleti önünde büyük bir engel.
Savaş suçluları ve insan hakları ihlalcileri hâlâ adalet önüne çıkarılmadı.
Hedefli dezenformasyon ve toplumsal bölünme
SİHG, bağımsız gazeteciler, insan hakları savunucuları ve belgelerle çalışan platformlara karşı yürütülen bir dezenformasyon kampanyasına da dikkat çekti. Bu kampanyaların rejim yanlısı aktörlerce organize edildiği, mezhepsel gerilimleri artırmak ve siyasi anlatıları çarpıtmak amacı taşıdığı bildirildi.
SİHG’nin bildirdiğine göre, örneğin, Aleviler “rejim kalıntısı”, Dürziler “işbirlikçi”, Kürtler ise “bölücü” olarak hedef gösteriliyor. Bu tür söylemler, toplumsal uzlaşmayı engelliyor. Aynı zamanda, siber kampanyalarla aktivistler çevrim içi taciz ve iftira yoluyla susturulmaya çalışılıyor.
SİHG’nin çağrısı
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, kötüleşen durum karşısında bir kez daha çağrıda bulunarak, tüm Suriye topraklarında sivillerin korunması için acil önlemler alınmasını, suç ve ihlallerin faillerinin kimliğine bakılmaksızın hesap vermesini, mezhepçi kışkırtmaların ve karalama kampanyalarının sona erdirilmesini, tüm Suriyelilere eşit şekilde hizmet edecek şekilde hukuki ve insan hakları temelli geçiş dönemi adalet kurumlarının yeniden inşa edilmesi için gerçek adımlar atılmasını talep etti.