YDH - Hizbullah'ın Lübnan meclisindeki grubu Direnişe Vefa İttifakı üyesi Milletvekili Raid Berro, Lübnan hükümetinin ABD elçisi Tom Barrack tarafından sunulan teklifi onaylamasının, Amerika'nın iradesine boyun eğmek anlamına geldiğini ve Lübnan'ın çıkarlarıyla egemenliğine aykırı olduğunu belirtti.
Berro, bu kararın ülkeyi halkla doğrudan bir karşı karşıya getirme riski taşıdığını ve ulusal misakın ihlali olduğunu vurguladı.
El-Arabi televizyonuna konuşan Berro, "Devletten ayrılan biz değiliz; halkını koruma görevini terk eden iktidar, devletin özünden ve gerçek anlamından uzaklaşmıştır," ifadelerini kullandı.
Berro, Barrack'ın teklifinin maddelerinin çoğunun, düşman İsrail'e taahhütlerini yerine getirme konusunda "oyalama ve erteleme için geniş bir alan" tanıdığını gösterdiğine dikkat çekti.
Berro, "Lübnan ise kendi cephesinde, güç noktalarından tavizler vermiş ve herhangi bir somut karşılık almaksızın bunları belirli bir süre içinde uygulamayı kabul etmiştir," diye konuştu.
Hükümetin performansını eleştiren Berro, "Hükümetin performansı, halkla doğrudan bir çatışmaya itiyor. Yaşananları ulusal misaka bir tecavüz olarak görüyoruz. Özellikle Lübnan'ın, bileşenlerinin dengesini koruyan bir uzlaşı yönetimine dayandığı göz önüne alındığında, temel bir bileşenin yokluğunda olanları misakın ihlali olarak kabul ediyoruz," dedi.
Kararın alınma sürecini sorgulayan Berro, şunları söyledi:
"Bu kadar hassas bir kararın, aynı gün gündeme alınıp bir Amerikalı yüksek komiser tarafından bakanlara dağıtıldığı ve ardından derinlemesine bir tartışma yapılmadan okunup onaylandığı tek bir bakanlar kurulu oturumunda karara bağlanması akıl kârı mıdır? İç güvenliği ilgilendiren, ulusal egemenliğe dokunan ve hatta düşman İsrail ile olan ihtilafın seyrini değiştirebilecek maddelerle karşı karşıyayız. Bu büyüklükteki meseleler bu kadar hafife alınarak geçiştirilemez."
Berro, Lübnan devletinin bu adımla ülkenin temel bir bileşeniyle çatışmayı seçtiğini belirterek, "Eğer Lübnan devleti, herhangi bir somut ulusal kazanım elde etmeden ve düşmanın geri çekilmesi veya taahhütlerini yerine getirmesi gibi bir karşılık olmaksızın ülkenin temel bir bileşeniyle çatışmayı seçerse, iç birliğimizi feda etmiş, düşman karşısındaki güç unsurlarımızı kaybetmiş ve ancak iç bütünlüğü ve egemen duruşuyla mümkün olabilecek dış destek varsayımını çökertmiş oluruz," uyarısında bulundu.