Netanyahu'nun Gazze'yi tamamen işgal planı İsrail'i ikiye böldü

11 Ağustos 2025

İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Gazze'nin tamamen işgal edilerek savaşın genişletilmesi planını savunurken, ülke içinde ve uluslararası alanda artan baskılarla karşı karşıya. Esir aileleri Netanyahu'yu "şov yapmakla" suçlarken, aşırı sağcı koalisyon ortakları savaşın durması halinde hükümetten çekilme tehdidinde bulunuyor.

YDH - İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesini ve savaşın genişletilmesini öngören kabine kararı sonrası artan iç ve dış baskılar karşısında dün biri yabancı, diğeri yerel basına yönelik iki ayrı basın toplantısı düzenledi.

Netanyahu, İsrail'e karşı "eşi benzeri görülmemiş bir diplomatik tsunami" yaşandığını ve Hamas'ı yenilgiye uğratarak "mutlak zafer" elde etme hedefinde başarısız olunduğu yönündeki eleştiriler arasında konuştu.

Netanyahu: Hedefimiz işgal değil, özgürleştirme

Konuşmasının başında Hamas'ın Gazze'de hala binlerce savaşçısı olduğunu ve "7 Ekim olaylarını defalarca tekrarlamak istediğini" iddia eden Netanyahu, hareketin "bölge sakinlerini köleleştirdiğini, yardımları yağmaladığını ve güvenli bölgelere geçmeye çalışanlara ateş açtığını" öne sürdü.

Hedefinin "Gazze'yi işgal etmek değil, özgürleştirmek" olduğunu savunan Netanyahu, Hamas'ın silah bırakıp esirleri serbest bırakması durumunda savaşın "yarın" bitebileceğini söyledi.

Savaşın sona ermesi için bazı ilkeler sıralayan Netanyahu, bunlar arasında Gazze'nin silahsızlandırılması, güvenlik sorumluluğunun İsrail tarafından üstlenilmesi, sınırda tampon bölgeler oluşturulması ve "terörü" finanse etmeyen ve kışkırtmayan, "İsrail ile barış içinde yaşayan" alternatif bir sivil yönetimin kurulması gerektiğini belirtti.

Netanyahu, bu yönetimin ne Hamas ne de Filistin yönetimi olmayacağını vurguladı.

Netanyahu, "Hamas silahsızlanmayı reddettiği için görevi tamamlamak ve onu yenilgiye uğratmaktan başka seçeneğimiz yok," diye konuştu.

Gazze'nin yüzde 75'inin İsrail ordusunun kontrolü altına girdiğini belirten Netanyahu, geriye Hamas'ın kalesi olarak nitelendirdiği Gazze şehri, merkezdeki kamplar ve güneydeki el-Mevasi bölgesinin kaldığını ifade etti.

Kabinenin orduya bu iki kaleyi "etkisiz hale getirme" talimatı verdiğini ve bunun "savaşı hızla bitirmenin en iyi yolu" olduğunu savundu. İsrail'e yönelik açlıkla suçlamalarını reddetmeye çalışan Netanyahu, savaşın başından bu yana Gazze'ye 2 milyon ton yardım girdiğini iddia ederek, "Savaş bölgesinde bu miktarda yardıma izin veren başka bir ordu tanımıyorum," dedi.

Almanya'nın İsrail'e Gazze'de kullanılabilecek mühimmat tedarikini durdurma kararına ilişkin ise Şansölye Friedrich Merz'e saygı duyduğunu ancak onun "sahte medya baskısına boyun eğdiğini" söyledi.

Netanyahu, İsrail'in "başkalarının desteğiyle ya da desteği olmadan" kazanacağını belirtti. Bazı Avrupalı liderlerin "gizlice kendisiyle aynı fikirde olduğunu ancak kamuoyuyla yüzleşmekten korktuğunu" da sözlerine ekledi.

Esir ailelerinden sert tepki

Netanyahu'nun açıklamalarının ardından Esir Aileleri Birliği bir bildiri yayımlayarak başbakanın sözlerini "gösteriş" olarak nitelendirdi.

Bildiride, kapsamlı bir anlaşma yoluyla tüm esirlerin geri getirilmesi ve savaşın sona erdirilmesi için net ve katı bir taahhüt talep edildi. İsraillilerin yüzde 80'inin bu yolu desteklediği belirtilen açıklamada, hükümetin "siyasi oyalama" olarak tanımlanan tutumu reddedildi.

Bu gelişmeler yaşanırken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, İsrail kabinesinin savaşı genişletme ve "Gazze şehrini işgal etme" kararını görüşmek üzere özel bir oturum düzenledi.

İsrail medyasında 'tam işgal' tartışması

İsrail'deki analizler, Gazze Şeridi'nin tamamen işgal edilmesi planı konusunda keskin bir bölünme olduğunu ortaya koyuyor.

Yedioth Ahronoth gazetesi, ordunun esirlerin bulunduğu bölgelere zarar vermemek için yavaş ilerleme stratejisini benimsediğini yazdı.

Habere göre Netanyahu, saldırıdan önce Gazze şehrinin boşaltılması için son tarih olarak gelecek yılın 7 Ekim'ini belirledi. Bu durumun, Netanyahu'nun siyasi ve propaganda amaçlı hareket ettiği yönünde şüpheler doğurduğu ve bu sürenin kendisine operasyonu durduracak bir esir takası anlaşmasına varma fırsatı tanıyabileceği kaydedildi.

Walla haber sitesi ise saldırının ertelenmesinin, askeri güçlerin ve altyapının yeniden düzenlenmesine olanak tanıdığını ve ABD, Katar ve Mısır'ın işgali önlemek için artan baskıları arasında "daha iyi müzakere koşulları" yarattığını belirtti.

Kanal 12 ise hükümetin savaşı daha iyi koşullarda bitirmek için üç fırsatı kaçırdığını değerlendirdi. Kanal, "mutlak zafer" seçeneğinin, insani kriz ve Filistin devletini tanıma dalgası karşısında İsrail'i çözümden uzaklaştırdığını ve baskı kartlarını kaybettirdiğini savundu.

Analizde, "Tam işgal, esirlerin geri alınmasını zorlaştıracak ve askerleri günlük bir hedefe dönüştürecektir. Güvenlik birimleri ise kapsamlı bir istila yerine kuşatma ve noktasal operasyonlar seçeneğine daha sıcak bakıyor," ifadeleri kullanıldı.

Aşırı sağdan savaşın devamı yönünde baskı

Netanyahu'nun planına bağlı kalmasına rağmen, bu durumun aşırı sağcı müttefiklerini tatmin etmeye yetmediği görülüyor.

İsrail kamu yayın kurumu KAN, dün akşam Maliye Bakanı Bezalel Smotriç'in, "Savaş durursa hükümette olmayacağım," dediğini bildirdi. Smotriç, "Netanyahu'ya bir ültimatom vermiyorum, bu benim tarzım değil, ancak kamuoyuna cevaplar vermesi gerekiyor," diye ekledi.

Kurum ayrıca Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, "Netanyahu ile Gazze konusunda çok daha büyük bir plan hakkında konuştum, sonra göçü teşvik etmeye başlayacağız," dediğini aktardı.

Ben-Gvir, "Netanyahu'yu izlemek gerekiyor, Gazze'de kesin çözüm vaat ettikten sonra geri adım attı. Çözüm Smotriç'in elinde," ifadelerini kullandı.

Ordu sözcüsü ise, "Hamas'ı tamamen dağıtamadık, ordu ne emredilirse onu yapacaktır," diyerek, "Gazze'yi işgal etmenin sonuçları tartışılmalı ve karar vermesi için siyasi liderliğe sunulmalıdır. Gazze'de yürüttüğümüz gibi uzun bir harekata hazırlıklı değildik, kısa vadeli operasyonlara alışkınız," şeklinde konuştu.