YDH- Katar sermayeli Middle East Eye’de (MEE) yer alan bir makaleye göre, Almanya’nın, Gazze’de yaşanan “kitlesel açlık ve ölümlere” yönelik tepkisine rağmen, İsrail’in en büyük silah şirketi Elbit’ten 260 milyon dolarlık füze savunma sistemi satın alma kararı aldığı bildirildi.
Makalede, İsrail’in Gazze, Batı Şeria ve diğer bölgelerdeki şiddet ortamının, ülkenin silah ve gözetim endüstrisinin büyümesini sağladığı ve 2024 yılında 14.8 milyar dolarlık rekor satışa ulaştığı belirtildi. 2025 rakamlarının ise insansız hava araçları, gözetim ve yapay zeka teknolojilerine yönelik global talebin artmasıyla daha da yüksek olmasının beklendiği kaydedildi.
MEE, soykırım iddialarının İsrail’in kendisini “savaş tecrübesi yüksek” bir güç olarak tanıtmasının önünde engel oluşturmadığını belirtirken, çok sayıda demokratik ve otoriter devletin bu durumu izleyip öğrenerek İsrail’den silah ve teknoloji satın aldığına dikkat çekiyor. Ayrıca Microsoft, Amazon ve Google gibi büyük teknoloji şirketlerinin İsrail ordusuyla derin işbirliği içinde olduğu vurgulanıyor.
Makalede, Birleşmiş Milletler’in Batı Şeria ve Gazze özel raportörü Francesca Albanese’nin raporuna atıf yapılarak, İsrail’in işgal ekonomisinin savaş ekonomisine dönüştüğü ve bu süreçten kazanç sağlayan şirketlerin isimlendirildiği vurgulandı.
İsrail’in savunma stratejisinde önemli bir rol oynayan Hindistan ile artan işbirliği ve ortaklıklar, Hint yapımı insansız hava araçlarının Gazze’de kullanılması ile Modi hükümetinin Pakistan ile kısa savaşında İsrail dronelarını devreye sokması örnek gösterildi.
Ayrıca, Modi ve Netanyahu’nun etnik milliyetçilik ve Müslümanlara yönelik baskıcı politikalar üzerinden ideolojik yakınlığına dikkat çekildi.
2024’te İsrail silahlarının en büyük alıcısının %54 payla Avrupa olduğu, Ukrayna savaşı sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail silahlarına yöneldiği, bu durumun AB’nin İsrail ile ilişkileri kesme konusundaki isteksizliğini etkilediği belirtildi.
Makalede, İsrail’in geçmişte dünyanın en acımasız rejimleriyle işbirliği yaptığı, son birkaç on yılda en az 140 ülkeye silah veya gözetim ekipmanı sattığı tahmin edildiği ifade edildi.
Ayrıca, birçok Arap devletinin (Bahreyn, Fas, BAE, Suudi Arabistan) İsrail’le iş yapmaya devam ettiği, Filistinlilere gerçek dayanışma göstermediği, bu ülkelerde halkın kontrolü için İsrail’in gözetim teknolojilerinin kullanıldığı kaydedildi. Sitenin, Katar’ı bu ülkeler arasında zikretmemesi ise dikkat çekti.
Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Filistin sorununu bölge çıkarlarının önünde bir engel olarak gördüğü ve İsrail ile yakın işbirliğini tercih ettiği vurgulandı.
Makalenin sonunda, İsrail silahlarının gerçek anlamda durdurulabilmesi için alım ve satımların sona erdirilmesi gerektiği, küresel askeri harcamaların 2024’te 2.72 trilyon dolara ulaşmasıyla militarizme karşı duruşun zorunlu hale geldiği belirtildi.