HTŞ, Süveyda'da dört kamu hastanesinden üçünü hizmet dışı bıraktı

15 Ağustos 2025

Süveyda’daki sağlık krizinin, ilaç ve tıbbi malzeme erişiminin sağlanamaması durumunda daha da ağırlaşacağı ve insani felaket riskinin yükseldiği bildiriliyor. Hastalar, valiliğe uygulanan abluka nedeniyle devlet hastanelerine ilaçların ulaşamadığını ve özel eczanelerde bulunmadığını doğruluyor. Mevcut ilaç sıkıntısı, sınırlı cihaz sayısı ve elektrik kesintileri, diyaliz seanslarını olumsuz etkileyerek hastaların sağlık durumunu ciddi şekilde tehdit ediyor.

YDH- Suriye'de yönetime getirilen Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) örgütünün Süveyda’da yürüttüğü saldırılar ve güvenlik operasyonları, dört kamu hastanesinden üçünün hizmet dışı kalmasına yol açtı.

Dürziler başta olmak üzere siviller, hastanelere ve temel sağlık hizmetlerine erişimi engelleyen abluka altında bulunuyor.

Süveyda ilinde devam eden olaylar, sağlık sistemini ciddi şekilde vurdu; dört kamu hastanesinden üçü hizmet veremez hale gelirken, tek faal hastane olan Süveyda Devlet Hastanesi sınırlı kapasitesiyle çalışmaya devam ediyor.

Ancak hastane, zaman zaman acil servise dönüştürülmek zorunda kalıyor ve bu durum hem personel hem de hastalar için ciddi güvenlik riskleri oluşturuyor.

Tıbbi malzeme ve ilaç eksikliği, birçok hastane bölümünde aksamalara yol açtı.

Yaralılar uzun saatler boyunca tedavi beklemek zorunda kaldı; olayların ilk günlerinde ilaçların tükenmesi nedeniyle bazı hastalar hayatını kaybetti.

Elektrik kesintileri, tıbbi ekipman ve ilaç dolaplarının çalışmamasına neden olurken, ameliyatlar da iptal edilmek zorunda kaldı.

Ulusal Hastane Onkoloji ve Hematoloji Bölümü Başkanı Dr. Balig Garzeddin, kanser ve hormonal ilaç eksikliği nedeniyle 7 bin 500 kanser hastasının kritik durumda olduğunu açıkladı.

“Yaklaşık bin 500 hasta, düzenli kemoterapi dozlarını alamazsa yaşam mücadelesi veriyor. Mevcut personelimiz ve bağışlarla hastalara tedavi sağlamak için tüm kapasitemizi seferber ettik” dedi.

Garzeddin, yurt dışındaki vatandaşların Süveyda’daki ilaç depolarıyla iletişime geçerek Ulusal Hastane’ye bağışladıklarını ve bu yardımların ücretsiz ulaştırıldığını bildirdi.

“Abluka devam ederse, ilaç ve malzemelerin girişinin engellenmesi sağlık sistemini tamamen çöküşe götürecek ve insani bir felakete yol açacak” uyarısında bulundu.

Kanser Hastaları Derneği Başkanı Dr. Adnan Mukallit, ilaç ve doz eksikliğinin özellikle eyalet dışından gelen yardımların güvenlik güçleri tarafından engellenmesi nedeniyle hastaların yaşamını tehdit ettiğini belirtti.

Mukallit, kuşatma ve yol kapatmaları nedeniyle 43 kanser hastasının Şam kırsalında mahsur kaldığını ve ilaçlarını alamadığını vurguladı.

Bu hastaların Şam kırsalındaki El-Radi Hastanesi’ne yatırılarak yerel halktan ilaç temin edilmeye çalışıldığı bildirildi.

Böbrek yetmezliği hastaları da ciddi sıkıntılar yaşıyor.

Ulusal Hastane’nin diyaliz bölümünde malzeme eksikliği nedeniyle seanslar haftada üçten bire düşürüldü; bu durum, yaklaşık 100 hastanın sağlığını olumsuz etkiliyor.

Bölüm başhemşiresi, “25 diyaliz cihazımız var ancak sadece dokuzu aktif durumda. Diğer hastalar Şahba ve Salkhad’daki hastanelere sevk ediliyor” dedi.

Süveyda’daki Böbrek Hastaları Dostları Derneği, uluslararası ve insani yardım kuruluşlarına, diyaliz ve ilaç temini için Sağlık Bakanlığı ve Kızılay üzerinde baskı kurma çağrısında bulundu.

Dernek, mevcut malzemelerin çoğunun eyaletteki gurbetçilerin bağışlarıyla finanse edildiğini ve Kızılay’ın Sağlık Bakanlığı onayı olmadan gerekli malzemeleri getiremediğini açıkladı.