YDH - İsrail ordusu ve propaganda aygıtı, iki haftadır Gazze ve kuzeyindeki halka yönelik yoğun bir psikolojik savaş yürütüyor. Son günlerde işgal planlarının ayrıntıları kamuoyuna yansıtıldı.
Açıklamalara göre Kerem Ebu Salim Kapısından büyük miktarda çadır ve altyapı malzemesi sokularak Refah’ta göçmen kampları kurulmaya başlandı.
İsrail basını, bir milyon kişiyi kuzeyden güneye taşımayı öngören planın, Refah kentinde Morag ve Selahaddin koridorları arasındaki bölgede uygulamaya konulacağını yazdı.
Bu bölgenin hâlihazırda abluka altında olduğu ve işbirlikçi grupların faaliyet gösterdiği aktarıldı. Kaynaklara göre Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir planı onayladı ve Savunma Bakanı Yisrael Katz’a sunduktan sonra savaş kabinesine iletilecek.
Kan televizyonunda yayımlanan haberde gazeteci Süleyman Masvade, Zamir’in “esirler biriminde” yapılan toplantılara katıldığını bildirdi.
Bu toplantılarda, direnişin Gazze’de tuttuğu İsrail esirlerinin hayatını koruma ihtimalleri tartışıldı. Ayrıca işgalde görev alacak albay rütbesi üzerindeki subaylar için özel eğitim düzenleneceği belirtildi.
Masvade, İsrail’in tehcir planını ABD’ye sunmaya hazırlandığını yazdı. Plana göre önce güneyde altyapı ve çadır kentler kurulacak, ardından en az iki hafta içinde kitlesel tahliyeler yapılacak.
Bundan sonra kara harekâtı başlayacak ve kentin etrafı kuşatılacak. Ardından kademeli işgal ve yoğun hava saldırılarıyla sürecin en az dört ay süreceği öngörülüyor.
Gazze’de halk, savaşın acılarına rağmen göç etmeyi reddediyor. Masvade, “İsrail, Hamas masaya dönmezse işgal başlayacak” şeklinde mesajın arabulucular aracılığıyla iletildiğini belirtti.
Gazze’de ise 22 ay süren savaşın ardından tehditlerin her defasında gerçeğe dönüştüğü hatırlatılıyor. Kuzeydeki Cibaliya, Beyt Lah,ya ve Beyt Hanun kuşatmalarında yaşanan katliamlar hafızalarda tazeliğini koruyor.
Birçok sivil, daha önce göç sırasında yaşanan trajedileri hatırlatarak yeniden yollara düşmek istemediğini söylüyor.
Şucaiyye’den göç etmek zorunda kalan Ebu Muhammed Sami, el-Ahbar’a, “Göç, yavaş bir ölüm. Evim yıkık ama Şecaiye’nin yakınında olmak bana teselli veriyor. Güneyde bir karış boş yer yok. Ölümü tercih ederim, göçe razı olmam,” dedi.
Filistinli direniş grupları Kahire’de arabulucularla temaslarını sürdürüyor. El-Ahbar’ın ulaştığı bilgilere göre İsrail, savaşın durması için ağır şartlar öne sürdü.
Bunlar arasında direnişin silahsızlandırılması, askeri ve siyasi liderlerin sürgüne gönderilmesi, esirlerin teslim edilmesi, Gazze’nin yüzde 25’inin kalıcı olarak işgal altında tutulması ve Hamas ile Fetih dışındaki bir yönetimin kurulması yer alıyor.
Hamas heyeti ise, hareketin üst düzey ismi Halil el-Hayya'nın ifadesine göre, “siyasi bir çözüm ve bağımsız bir Filistin devleti kurulması” şartıyla silah bırakmaya hazır olduklarını bildirdi.
Gazze’deki 22 aylık savaş deneyimine dikkat çeken kaynaklar, İsrail’in her büyük saldırısına paralel bir müzakere süreci başlattığını, böylece uluslararası kamuoyunda tartışmaları bölüştürerek askeri operasyonlara zemin hazırladığını ifade ediyor.
Bu nedenle bölgedeki halk, müzakereleri “askeri işgalin kisveye büründürülmesi” olarak değerlendiriyor.