ABD Kafkasya’da Rusya ve İran’ın etkisini zayıflatıyor

26 Ağustos 2025

Washington Times, ABD arabuluculuğunda imzalanan Ermenistan-Azerbaycan barış anlaşmasının Güney Kafkasya’da yeni bir diplomatik harita çizdiğini, Rusya ve İran’ın etkisini zayıflatırken ABD ve Türkiye’nin rolünü güçlendirdiğini belirtti.

YDH- Washington Times’ın haberine göre, ABD arabuluculuğunda imzalanan Ermenistan–Azerbaycan barış anlaşması, Güney Kafkasya’da “diplomatik bir dönüşüm” başlattı. Haberde, bu gelişmenin “Rusya ve İran’ın bölgedeki etkisini azalttığı, ABD ve Türkiye’nin rolünü ise güçlendirdiği” belirtildi.

Anlaşma, Beyaz Saray’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan tarafından imzalandı.

Haberde, Azerbaycan’ın Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ni Türkiye’ye bağlayacak Zengezur Koridoru’nun açıldığı, ABD’nin bu koridoru geliştirme konusunda 99 yıl süreyle “özel haklar” elde ettiği, güzergahın “Uluslararası Barış ve Refah için Trump Yolu” (TRIPP) olarak adlandırıldığı aktarıldı.

Anlaşmanın, 2020’deki İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından bölgede oluşan istikrarsızlık ve Rusya’nın Ukrayna’daki meşguliyetinden kaynaklanan boşluğu değerlendirmek için gündeme geldiği ifade edildi.

Uzmanlar, anlaşmanın “Rusya ve İran’ın etkisini azalttığını” kaydetti.

Tel Aviv Üniversitesi Moshe Dayan Merkezi’nden Hay Eytan Cohen Yanarocak, “Anlaşma yıllardır süren çıkmazı kırdı, Rusya ve İran’ı devre dışı bıraktı ve Ermenistan’ın bağımlılığını azalttı.” değerlendirmesini yaptı.

Haberde, Ermenistan açısından anlaşmanın “Rusya’ya olan bağımlılığı azaltma fırsatı” sunduğu belirtildi. Gazeteye göre, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün tanınması, Ermenistan’ın dış politikada daha bağımsız bir yol çizme isteğini ortaya koyuyor.

APRI Armenia’dan Benyamin Poghosyan, anlaşmanın askeri gerilimi azaltarak Ermenistan’a ekonomik kalkınma için alan açtığını, ancak transit yollar ve güvenlik garantileri konusundaki belirsizliklerin anlaşmayı kırılgan kıldığını ifade etti. Poghosyan, anlaşmanın Zengezur Koridoru’na dair iç siyasette muhalefetin güçlü tepkisiyle karşılaştığını ve Ermeni kamuoyunun bölünmüş olduğunu kaydetti.

Haberde, Azerbaycan ve Ermenistan’ın Moskova ile son yıllarda dalgalı ilişkiler yaşadığı bildirildi. Azerbaycan, Aralık ayında yolcu uçağının Rus güçleri tarafından hedef alınmasından dolayı tepki göstermiş, 38 kişi yaşamını yitirmişti. Ermenistan’da ise Rus askeri üslerine karşı protestolar yapılmıştı.

Washington Times, ABD’nin Ermenistan’a bağımsızlığından bu yana yaklaşık 2 milyar dolar yatırım yaptığını ve “70’ten fazla Amerikan şirketinin ülkede faaliyet gösterdiğini” aktardı. Ülkede teknoloji, madencilik ve altyapı sektörlerinde faaliyet gösteren Synopsys gibi şirketlerin binin üzerinde mühendis istihdam ettiği belirtildi. Ayrıca, Teghut bakır-molibden madeni gibi büyük yabancı yatırımların da bulunduğu kaydedildi.

Azerbaycan’da ise Exxon Mobil, Chevron ve ConocoPhillips gibi şirketlerin Bakü–Tiflis–Ceyhan boru hattına yatırım yaptığı bildirildi.

Haberde, Azerbaycan’ın enerji sektörünün ötesinde “NATO lojistiği” açısından önem taşıdığı ve “TRIPP koridorunun Rusya ile İran’ın kontrol noktalarını atlayarak ABD’nin ekonomik ve stratejik bağlarını güçlendirdiği” ifade edildi.

Haberde, askeri iş birliğinin siyasi dengeye göre şekillendiği; Azerbaycan’ın ABD’den karşı batarya radarları, Humvee araçları, kamyonlar ve İsrail’den insansız hava araçları ile hava savunma sistemleri aldığı, Ermenistan’ın ise Freedom Support Act’in 907. Maddesi nedeniyle radar, iletişim ve gözetim sistemleri ile desteklendiği belirtildi. Ermenistan’ın ayrıca BM ve NATO barış gücü misyonlarına katıldığı bildirildi.

Türkiye açısından anlaşmanın hem diplomatik hem ekonomik fırsatlar sunduğu aktarıldı. Ermenistan’ın Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünü tanımasının, uzun süredir kapalı olan Türkiye-Ermenistan sınırının açılmasına yol açabileceği, böylece Türk limanlarının Ermeni ticareti için önemli geçiş noktaları hâline gelebileceği bildirildi.

Zengezur Koridoru’nun Türkiye’nin Azerbaycan üzerindeki etkisini artırdığı ve Orta Asya’ya erişimini genişlettiği ifade edildi.

İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Mensur Akgün, “Türkiye önemli bir rol oynadı, ancak çıkmazı aşan ABD oldu. Sürekli ABD desteği ile Türkiye koridorun uzun vadeli işleyişini sağlayabilir.” dedi.

Haberde ayrıca, Azerbaycan’ın hem Türkiye hem de İsrail için “güvenilir” bir ortak olduğu, bu durumun Ankara ile Tel Aviv arasında Gazze ve Suriye gibi bölgelerde yaşanabilecek gerginlikleri yatıştırmada Bakü’ye güvenilirlik sağladığı öne sürüldü.

Cohen Yanarocak, “Azerbaycan, Türkiye’nin kardeş devleti ve İsrail’in güvenilir ortağıdır. Bu durum Bakü’ye, Ankara ve Tel Aviv arasındaki olası çatışmaları dengeleme imkânı tanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

TRIPP koridorunun enerji ve jeopolitik açıdan önemi de vurgulandı. Hattın Hazar petrol ve gazını Avrupa’ya taşıyarak Rusya kontrolündeki güzergâhların alternatifini sunduğu, böylece Avrupa’nın Moskova’ya bağımlılığını azalttığı belirtildi.

Enerji ve strateji danışmanı Rauf Mammadov, “ABD’nin askeri varlık göstermeden etkisini artırmak istediğini ve bunun Rusya’nın azalan etkisine karşı dengeleyici bir fırsat sunduğunu” söyledi.

Haberde İran’ın koridoru kendi bölgesel hakimiyeti için tehdit olarak gördüğü, Rusya’nın ise ABD ve Türkiye’nin artan rolünden rahatsızlık duyduğu ifade edildi.

Mammadov, “Rusya, ABD’nin bölgeye girişine karşı geleneksel etkisini sürdürmekte zorlanıyor.” dedi.

Son olarak, Washington Times anlaşmanın uygulanmasının zaman alacağını, ancak başarıyla hayata geçirilmesi halinde ticaret, enerji ve ittifaklarda Avrasya genelinde dengeleri yeniden şekillendirebileceğini iddia etti.

Mammadov, ABD’nin Güney Kafkasya’daki varlığını pekiştirme şansına sahip olduğunu ve koridorun güvenliğinin sağlanması halinde “faydalarının” büyük olacağını öne sürdü.