Gazeteci Thomas Friedman: İsrail kendini dünyadan yalıtıyor

26 Ağustos 2025

İsrail'e yakınlığıyla bilinen The New York Times köşe yazarı Thomas Friedman, İsrail’in Gazze’de izlediği politikanın ülkeyi hem uluslararası arenada tecrit ettiğini hem de toplumda derin bir bölünmeye yol açtığını savundu. Friedman, “İsrail, kendi elleriyle intihar, cinayet ve kardeş kavgası işliyor,” diye yazdı.

YDH - İsrail rejimine yönelik sempatisiyle bilinen The New York Times köşe yazarı Thomas Friedman, İsrail’in Gazze’deki harekâtına dair dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.

Friedman, “İsrail’in Gazze’de soykırım işleyip işlemediğini tarihçiler tartışsın. Ancak şu anda gördüğüm net gerçek, bu hükümetin intihar, cinayet ve kardeş kavgası işlediğidir,” dedi.

Friedman, İsrail’in dünya çapındaki itibarını yok ettiğini, Gazze’deki sivilleri “masum insan hayatına hiçbir değer göstermeden” öldürdüğünü ve Yahudi toplumunda derin yaralar açtığını söyledi.

Yazar, “İsrail’e ne olursa olsun destek vermek isteyenlerle, bu hükümetin ülkeyi götürdüğü yeri artık kabullenemeyen, açıklayamayacak veya savunamayacak noktaya gelenler arasında sert bir ayrışma yaşanıyor,” diye konuştu.

“İsrail’in açıklamaları dünyada inandırıcılığını yitirdi”

Friedman, İsrail’in Nasır Hastanesi’ne düzenlediği ve en az 20 kişinin hayatını kaybettiği saldırı için İsrail ordusunun yaptığı açıklamaya da değindi.

Yazar, “İsrail ordusu, bölgede bir saldırı gerçekleştirdiğini belirtti ancak hedefi açıklamadı. Açıklamada, ‘olaya karışmamış bireylerin zarar görmesinden üzüntü duyulduğu’ belirtildi ve Genelkurmay Başkanı’nın derhal soruşturma başlattığı ifade edildi,” dedi.

Bu açıklamaların artık dünyada karşılık bulmadığını savunan Friedman, “Dünyada pek çok kişi bu açıklamaları duyunca dehşete kapıldı. Kaç kez aynı şeyi duyduk?” diye sordu.

Başbakan Benyamin Netanyahu’nun ise nadiren özür niteliğinde bir açıklama yaptığını belirten Friedman, “İsrail, bu trajik hatadan derin üzüntü duyuyor,” şeklindeki ifadesini aktardı.

“Savaş uzadıkça amaç meşruiyetini yitiriyor”

Friedman, “Netanyahu’nun ‘trajik hata’ dediği şey, aslında savaşın uzatılması politikasının kaçınılmaz bir sonucu. Netanyahu, iktidarda kalmak, hakkındaki davalardan kaçmak ve 7 Ekim saldırısını önleyememekteki sorumluluğunu sorgulayacak İsrail’in kendi araştırma komisyonundan kurtulmak için savaşı uzatıyor,” değerlendirmesinde bulundu.

Netanyahu’nun, Batı Şeria’da yeni Yahudi yerleşimlerini teşvik eden ve Filistinlilerin tahliyesini destekleyen aşırı sağcı bakan Bezalel Smotriç’in desteğine muhtaç olduğunu hatırlatan Friedman, “İsrail, Hamas’ın askeri gücünü ve 7 Ekim saldırısını planlayan neredeyse tüm komutanlarını etkisiz hale getirdi. Şimdi ise savaşın devamı için, sivillerin arasında saklanan alt düzey komutanları hedef alıyor,” dedi.

Yazar, “Savaşın başlangıcında ülke liderlerini hedef almakla sivil zayiat arasında bir ilişki kurulabilirdi. Ancak artık askeri hiyerarşinin en altına inildiğinde, sivillerin öldürülmesini haklı göstermek mümkün değil,” diye ekledi.

“İsrail kendini dünyadan tecrit ediyor”

Friedman, İsrail’in Gazze’de yüz binlerce sivili bölgeden bölgeye sürmesinin ve ardından evlerini yıkmasının da askeri bir gerekçeden çok, insanların yaşamını çekilmez kılma amacı taşıdığını öne sürdü.

Yazar, “İnsani yardımı kesip yeniden başlatmak, insanların açlıktan bölgeden ayrılmasını ummak utanç verici,” ifadelerini kullandı.

İsrail’in kendisini bir “parya devlet” haline getirdiğini belirten Friedman, “İsrailliler artık yurt dışında İbranice konuşmadan önce iki kere düşünecek,” diye yazdı.

“Dünya, İsrail’den daha yüksek bir standart bekliyor”

Dünyada İsrail’e yönelik tepkilerin arttığına dikkat çeken Friedman, Fransa’da İsrailli çocukların lunaparka alınmaması, Yunanistan’da İsrailli turistlerin protestocular tarafından engellenmesi ve Avustralya Başbakanı ile Netanyahu arasındaki sözlü gerilim gibi örnekleri hatırlattı.

Friedman, “İsrail hükümeti bu tepkileri haksız buluyor. Onlara göre dünya, Hamas’ın 7 Ekim’de gerçekleştirdiği katliamı, kaçırdığı kadın, çocuk ve yaşlıları ve hâlâ Gazze’de insanlık dışı koşullarda tutulan esirleri unuttu. Hamas’ın, tüm bu acıların bitmesi için Gazze’yi terk edip esirleri bırakma şansı vardı. Ancak Hamas, kendi insanını da gözden çıkardı,” dedi.

Yine de Friedman, “Dünya bugün neden sadece İsrail’e yükleniyor? Zira İsrail hem kendi hem de dünyanın gözünde hep daha yüksek bir standartta değerlendirildi. Şimdi ise dünya, Gazze’de öldürülen sivil sayısına artık kayıtsız kalamıyor. Bu savaş, İsrail’in varlığı için bir mücadele olmaktan çıktı; Başbakan’ın siyasi geleceğini koruma çabasına dönüştü,” yorumunu yaptı.

“Savaş, Yahudi toplumu ve ABD siyasetini de derinden bölüyor”

Friedman, savaşın hem küresel Yahudi topluluğunda hem de Amerikan siyasetinde derin bir bölünmeye yol açtığını savunarak “Bu savaş bu şekilde devam ederse, yaklaşan Yahudi bayramlarında dünyanın dört bir yanındaki sinagoglarda, ‘İsrail’i her koşulda desteklemeli miyiz?’ sorusu büyük bir gerilim kaynağı olacak,” diye yazdı.

Friedman, Amerikan siyasetinde de, İsrail’e destek veren AIPAC lobisinden çekinenlerle, hükümetin Gazze’deki tutumunu artık savunmak istemeyenler arasında büyük bir ayrışma yaşandığını aktardı.

“ABD Başkanı Trump’ın tutumu belirleyici”

Friedman, “Bu jeopolitik bir intihar ve bana göre bu süreç, ABD Başkanı Trump’ın da katkısıyla ‘yardımlı intihara’ dönüştü. Trump, Ukrayna’da ateşkes umudunu terk edip ‘mutlak zafer’ peşinde koşmaya nasıl ikna edildiyse, Gazze’de de Netanyahu’nun ‘mutlak zafer’ fantezisine ikna edildi. Beni yanıltmasını isterim ama korkarım ki gerçek bu,” ifadelerini kullandı.