Sumud: Gazze’ye umut ve direniş yolculuğu

06 Eylul 2025

Barcelona’dan Gazze’ye yola çıkan Global Sumud Filosu, abluka altındaki bölgeye insani yardım ulaştırmayı ve uluslararası dayanışmayı göstermek amacıyla 44 ülkeden 50’den fazla gemi ve aktivisti bir araya getirdi.

YDH- Press TV’de yer alan habere göre, Global Sumud Filosu, dünyanın en katı ve insani olmayan abluka uygulamalarından biri olarak nitelenen Gazze ablukasını kırmayı amaçlıyor. Filonun, savaş nedeniyle harap olan Filistin topraklarına yardım ulaştırırken, bölgede açlık ve yoksullukla mücadele eden halkın yalnız bırakılmaması mesajını verdiği belirtildi.

Filonun, on yılı aşkın süredir düzenlenen en büyük deniz görevi olarak tanımlandığı ifade edildi. Habere göre, yaklaşık 50 gemi ve en az 44 ülkeden delegasyonların önümüzdeki haftalarda Gazze sularında birleşmesi bekleniyor.

Başarılı olması halinde, Ekim 2023'ten bu yana 63 binden fazla Filistinlinin yaşamını yitirdiği ve devam eden İsrail-Amerikan soykırımı ortasında, yaklaşık 15 yıl sonra ilk kez bir filo Gazze kıyılarına ulaşmış olacak. Ancak haberde, İsrail’in şimdiden filonun ilerlemesini engellemek için manevralar yaptığı ve gemideki uluslararası aktivistlere açık tehditler yönelttiği belirtildi.

Fransa’daki İsrail Büyükelçisi Joshua Zarka’nın, çarşamba günü verdiği bir röportajda, filo aktivistlerine “hayatta kalma şansı dilerim” ifadelerini kullandığı belirtilirken, bu sözlerin Başbakan Benyamin Netanyahu, Savunma Bakan Israel Katz ve diğer aşırı görüşlü kabine üyeleri dahil olmak üzere rejimin üst düzey yetkililerinin söylemlerini yansıttığı bildirildi.

Filonun adının “Sumud” olduğu, bu kelimenin Filistin kimliğinde merkezi bir kavram olarak “direnmeyi” simgelediği ifade edildi. Organizatörler, filonun amacının sadece lojistik olmadığını, aynı zamanda Gazze halkının direncini küresel bir dayanışma hareketiyle bağlamak olduğunu belirtti.

Filonun ilk dalgasının 2 Eylül’de Barcelona’dan yola çıktığı, aktivistler, doktorlar, avukatlar, din adamları, sanatçılar ve denizcilerin yanı sıra insani yardım malzemelerini taşıdığı bildirildi. Diğer gemilerin Tunus’un Zarzis ve Cezayir’in Cezayir limanlarından hareket ederek Konvoy ile birleşeceği ve Akdeniz’in merkezi bölgelerinde Gazze’ye doğrudan yol alacağı aktarıldı.

Haberde, filoya altı kıtadan delegasyonların katıldığı, Avustralya’dan Güney Afrika’ya, Brezilya’dan Hollanda’ya ve Malezya’dan Fas’a kadar çeşitli ülkelerden aktivistlerin yer aldığı belirtildi. Organizatörlerin, coğrafi ve kültürel çeşitliliğin, Gazze’nin yaşadığı krizin sadece bölgesel değil, küresel bir ahlaki mesele olduğuna dikkat çekmek için önem taşıdığı ifade edildi.

Filonun katılımcıları arasında İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg, Nelson Mandela’nın torunu Nkosi Zwelivelile Mandela, Pulitzer ödüllü yazar Alice Walker, 1976 Nobel Barış Ödülü sahibi Mairead Corrigan Maguire, Tunus eski Cumhurbaşkanı Moncef Marzouki, Brezilyalı sosyo-çevreci Thiago Ávila, İrlandalı aktör Liam Cunningham, İspanyol aktör Eduardo Fernández, eski Barcelona Belediye Başkanı Ada Colau ve Portekizli politikacı Mariana Mortágua yer aldığı bildirildi.

Filonun amaçlarının, Filistin halkının haklarının tanınması ve haklarını savunmalarına destek olunması olduğu belirtilirken, aktivistlerin sessizlik ve eylemsizlik halinde soykırıma ortak olacağı ifade edildi.

Haberde, İsrail’in 18 yıldır uyguladığı kara, hava ve deniz ablukasıyla Gazze’ye gıda, yakıt, ilaç ve temel ihtiyaç malzemelerinin girişini ciddi şekilde kısıtladığı, abluka nedeniyle bölgede nüfusun büyük bölümünün açlıkla mücadele ettiği belirtildi. İnsan hakları uzmanları, ablukanın Gazze’yi “dünyanın en büyük açık hava hapishanesi” haline getirdiğini kaydetti.

Filonun yolculuğu sırasında karşılaştığı tehditler arasında, gemilere dronlarla yaklaşılması, istihbarat toplama ve psikolojik yıldırma girişimlerinin yer aldığı bildirildi. Ayrıca, İtalyan liman işçilerinin, filoyu savunmak için greve gidebilecekleri ve bunun küresel deniz taşımacılığını etkileyebileceği ifade edildi.

Haberde geçmişteki filoların İsrail tarafından engellendiği hatırlatıldı. 2010’da Türk bayraklı Mavi Marmara gemisine yapılan saldırıda 10 aktivistin hayatını kaybettiği, sonraki yıllarda düzenlenen filoların da İsrail tarafından Gazze’ye ulaşmadan durdurulduğu aktarıldı. 2025’teki yeni girişimlerin benzer şekilde karşılaştığı olaylar da vurgulandı.

Uluslararası hukuk açısından, filonun İsrail’in deniz ablukasını kırmayı hedeflediği ve bu durumun Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’ne aykırı olduğu bildirildi. Birleşmiş Milletler’in işgal altındaki Filistin toprakları özel raportörü Francesca Albanese, filonun görevini tamamen uluslararası hukuka uygun olarak yürüttüğünü belirtti.

Aktivistler, filonun başarı ölçütünün sadece Gazze’ye ulaşmak değil, her basın toplantısı, dayanışma etkinliği ve engellemeyle dünya kamuoyunun devam eden soykırımı ve insani abluka konusunda farkındalığını artırmak olduğunu ifade etti.