YDH - İran'da, yurt dışındaki karşı devrimci grupların ve yabancı istihbarat teşkilatlarının desteğiyle ülke içinde yeni bir komplo planlandığı öğrenildi.
Ülke karşıtı tutumuyla bilinen Mehdi Nasiri'nin, Rıza Pehlevi ile birlikte, son dönemdeki başarısızlıklarını telafi etmek amacıyla İran'ın iç siyasetine yönelik bir girişim tasarladığı öne sürüldü.
Tesnim ajansının haberine göre, yakın zamanda Damgan şehrinde Nasır Daneşfer'e ait bir bağ evinde bir toplantı düzenlenmesi planlanıyor.
Toplantıya Rahim Kumişi, Ekber Daniş Serarudi, Mücteba Bedii, Pervane Selahşuri, Fahrisedat Muhteşemipur ve Rahmetullah Beydili gibi isimlerin katılması bekleniyor.
Toplantının gündeminde, sokak eylemlerinin tasarlanması, karşı devrimci grupların kamuoyunu yönlendirmedeki mevcut başarısızlıklarının nedenlerinin incelenmesi ve ülke genelinde nasıl kitlesel kargaşa yaratılabileceği gibi konuların yer aldığı belirtildi.
Mehdi Nasiri'nin bu oluşumun hayata geçirilmesinde önemli bir rol oynadığı ve babasının memleketi olan Damgan'ın toplantı yeri olarak seçilmesinin de bu nedenle olduğu ifade edildi.
Toplantının yeri ve zamanı konusunda gerekli planlamaların yapıldığı ve katılımcılara bilgi verildiği aktarıldı.
"Damgan cemiyeti" olarak adlandırılan bu girişimin çeşitli hedefleri olduğu belirtiliyor.
Bu hedeflerden ilki, karşı devrimci grupların, yaptırım mekanizmalarının devreye girmesiyle oluşacak psikolojik ortamın, vatandaşların İran İslam Cumhuriyeti'nin meşruiyetine yönelik algısını değiştireceği ve onları mevcut yapıya karşı isyana hazırlayacağı yönündeki beklentisidir.
Rıza Pehlevi ve Mehdi Nasiri'nin daha önce de İran topraklarına tek bir füze atılması hâlinde bile ülkede topyekûn bir isyan çıkacağını ve Batılı istihbarat örgütlerinin desteğiyle Tahran'da iktidara gelebileceklerini düşündükleri hatırlatıldı.
İkinci hedef olarak, Reform Cephesi'nin bazı radikal üyelerinin, yurt dışında Mossad ve MI6 gibi terör ve casusluk örgütlerinin mali çıkarlarını savunan kişiler tarafından yönetilen bir projede yer alması gösterildi.
Bu durumun, Reform Cephesi'nin yakın zamanda yayımladığı yapıcı olmayan bildirinin dış etkenlerden bağımsız olmadığının bir kanıtı olduğu belirtildi.
Teşebbüsün üçüncü hedefinin ise Devrim Lideri Ayetullah Ali Hamenei'nin ülke içinde ulusal birlik ve bütünlüğü güçlendirme yönündeki genel yaklaşımını etkisiz kılmaya yönelik "cüretkâr bir çaba" olduğu kaydedildi.
Bu ve benzeri toplantıların, karşı devrimci düşünce kuruluşları ve onların ülke içindeki unsurlarının "halkla ayrışma" formülünü tehlikeli bir şekilde gündemlerine aldığını gösterdiği vurgulandı.
Tesnim ajansının haberinde, bu durumun basit bir hesap hatası veya olaylara karşı öngörüsüzlük olarak değerlendirilemeyeceği, aksine yıkıcı akımlarla sistematik bir ilişkiyi ortaya koyduğu ifade edildi.