YDH - ABD Başkanı Donald Trump'ın reşit olmayan kız çocuklarına yönelik fuhuş ağı oluşturduğu suçlamasıyla yargılanırken hapishanede ölü bulunan Jeffrey Epstein ile olan bağlantılarına ilişkin tartışmalar, Beyaz Saray'dan gelen peş peşe yalanlamalara rağmen sona ermiyor.
Salı günü düzenlenen gergin basın toplantısında Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Epstein'ın mal varlığından çıkan ve üzerinde Trump'ın imzasının yanı sıra çıplak bir kadın çizimine daktilo ile yazılmış bir doğum günü mesajının bulunduğu görülen belgeleri reddetti.
Leavitt, "Başkanın imzası dünyanın en meşhur imzalarından biridir. Başkan o mektubu yazmadı. O belgeleri imzalamadı," diye konuştu.
Ancak The New York Times'tan Maggie Haberman'ın da aralarında bulunduğu basın mensupları, belgelerin sahte olması durumunda Trump'ın adının neden orada yer aldığını sorarak konunun üzerine gitti.
The Guardian için analiz kaleme alan David Smith, geçmişteki Trump'ın, seçim kampanyası sırasında taahhüt ettiği gibi, kendisini kişisel olarak zan altında bıraksa bile tüm Epstein dosyalarını yayımlayacağını savunuyor.
Smith'e göre Trump, meselenin gizlilik içinde kalmasına izin vermek yerine, onunla doğrudan yüzleşmeyi, konuyu farklı bir yöne çekmeyi veya saptırmayı tercih ederdi.
Ancak mevcut durumda Trump, konuya odaklandıkları için basın mensuplarını azarladı. Genellikle açık sözlülüğüyle bilinen Başkan, salı günü NBC News'e verdiği demeçte, "Ölmüş bir mesele hakkında yorum yapmıyorum," dedi.
Görevdeki bir başkan için ender görülen bir adımla Trump, doğum günü defteri ve mektubu hakkında haber yaptığı için The Wall Street Journal'a karşı 10 milyar dolarlık bir iftira davası açtı.
Hukuk uzmanları, davanın geri tepebileceğini, zira Trump'ı Epstein ile olan bağları hakkında yeminli ifade vermeye zorlayabileceğini belirtiyor.
Bu esnada Adalet Bakanlığı, Epstein'ın hüküm giymiş ortağı Ghislaine Maxwell ile temmuz ayında yaptığı mülakatın dökümlerini yayımladı.
Mülakatta Maxwell, Trump'ın "hiç kimseye karşı uygunsuz bir davranışta bulunmadığını" iddia etti.
Bu açıklamadan kısa bir süre sonra Maxwell, Florida'daki bir hapishaneden Teksas'taki daha düşük güvenlikli bir tesise nakledildi. Eleştirmenler, bu naklin daha fazla soru işareti doğurduğunu ifade ediyor.
Trump'ın ekibi, Epstein belgelerinin sahte olduğunu savunmak amacıyla yıllar içinde kullandığı imza örneklerinin görsellerini dolaşıma soktu. Ancak bu çabalar eleştirmenleri ikna etmeye yetmedi.
Leavitt, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, geniş çaplı tartışmanın "Demokratlar tarafından sürdürülen bir aldatmaca" olduğunu söyledi ve muhalefeti suç mağdurlarını siyasi kazanç için kullanmakla suçladı.
Ancak Demokratların Epstein dosyalarının tamamının yayımlanması için agresif bir şekilde baskı yapması ve Trump'ın kendi destekçilerinin dahi şeffaflık talep etmesiyle, bu stratejinin geri teptiği görülüyor.
Bu hadiseyi bilhassa zarar verici kılan husus, Trump'ın tepkisinin alışılmışın dışında olması.
Skandalla doğrudan yüzleşmeyi reddetmesi, hukuki manevralar ve küçümseyici inkârlarla birleşince, dosyaların siyasi açıdan yıkıcı olabilecek ifşaatlar içerdiğine dair spekülasyonları daha da alevlendirdi.