Bombardıman ve açlığa rağmen Gazzeliler direniyor: Gidecek yerimiz yok

11 Eylul 2025

İsrail ordusu, Gazze şehrini boşaltmak için bombardıman, açlık ve zorunlu göç politikalarını sürdürürken, bölge halkı günlük katliamlara rağmen evlerinde kalmaya devam ediyor. Gazzeliler, bu göçün son ve geri dönüşü olmayan bir sürgün olacağından endişe ederek, kaynakların tükenmesine ve yorgunluğa rağmen tahliye emirlerine büyük ölçüde kayıtsız kalıyor.

YDH - İsrail ordusu, Gazze şehrini boşaltarak sakinlerini bölgenin güneyine sürmek için tüm saldırıları sürdürmekte ısrar ediyor.

Ancak kuzeyden güneye göç etmesi istenen halkın durumu, Gazzelilerin deyimiyle trajik bir hal almış durumda.

Lübnan'da yayımlanan el-Ahbar gazetesine konuşan Hacı Abdülaziz Hüseyin, durumu, "Bir buldozerin ezmesinden veya bir sırtlanın yemesinden önce sakat birinden koşmasını istemeye benziyor," sözleriyle özetledi.

Hüseyin, "Düşman ordusu, bu savaş cebimizdeki son kuruşu da tükettikten sonra bizden Gazze'yi terk edip bilinmeze gitmemizi istiyor. Ak akçe kalmadı, zira kara günler uzun yıllara dönüştü. Bu süreçte kıtlık yaşadık, 30'dan fazla kez bir yerden bir yere göç ettik. Artık vücutta yeni bir yorgunluğa ne takat ne de göç etmeye mecal kaldı," diye konuştu.

"Bu son kalemiz, ihanet etmeyeceğiz"

Göç meselesi, fiziki kabiliyetin ötesinde daha hassas ve acımasız anlamlar taşıyor. Şehir sakinleri, bu kez Gazze'den ayrılırlarsa onu sonsuza dek kaybedeceklerini hissediyor.

Zira İsrail ordusunun, Refah, Cibaliya ve Gazze'nin doğusundaki bölgelerde uyguladığı tecrübeyi vadinin kuzeyinde kalan yerlerde de tekrarlayacağından endişe ediliyor. Bu da mevcut göçün son olabileceği anlamına geliyor.

Gazze'nin kuzeybatısındaki Kerame mahallesinde yaşayan Gassan Muin, el-Ahbar'a verdiği demeçte, "Düşman bizi topraklarımızdan sökmek istiyor. Gazze bizim son evimiz ve kanımız pahasına da olsa ihanet etmeyeceğimiz kalemizdir," ifadelerini kullandı.

Muin, "Düşmanın halkı göçe zorlamayı başardığı tüm bölgelerde insanlar, korkunç katliamların ardından evlerini terk etti. Bütün aileler enkaz altında gömüldü, kimse kendi isteğiyle çıkmadı," dedi.

Bölgenin kuzeyini güneyine bağlayan Reşid Caddesi'nde, mobilya ve battaniye yüklü onlarca araç sıralanmış durumda. Bölgenin orta ve güney kesimlerine yavaş bir göç hareketi gözlemlenirken, İbrani basını son haftalarda yaklaşık 100 bin sakinin şehri terk ettiğini tahmin ediyor.

Bu rakam, her gün yoğun bombardımana maruz kalan mahallelerde hâlâ bir milyondan fazla sivilin yaşadığını gösteriyor.

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), şehirdeki sakinlerin çoğunun yüksek maliyetler ve güneydeki seçeneklerin tükenmesi nedeniyle göç edemediğini teyit etti.

İsrail'in iddiası sahayla çelişiyor

Güneyde, Han Yunus ve Refah şehirlerinden göç eden 800 binden fazla insanın Han Yunus'un batısında sıkışıp kalmasıyla ortaya çıkan ağır insani tabloya rağmen İsrail ordusu, Hamas hareketinin bölgenin orta ve güney kesimlerinde boş alan kalmadığı yönünde "yalan propaganda" yaptığını öne sürüyor.

Ordu sözcüsü dün, güneyde çeşitli bölgelerde çok sayıda boş arazi parçası bulunduğunu iddia ettiği yeni bir harita yayımladı.

Ancak saha incelemeleri, bu bölgelerin tamamının dolduğunu kanıtladı. Uluslararası kurumlarda çalışan bir kaynağa göre, İsrail ordusu tahliye planıyla uyumlu gerçek bir insani müdahaleye izin vermedi.

Bölgeye sınırlı sayıda çadır girdi ve yüz binlerce yerinden edilmiş insanı barındıracak yeni kamplar kurulmadı.

Ayrıca Mevasi bölgesinde ihtiyaç duyulan su ve yardım malzemesi miktarı, yerinden edilenlerin sayısına oranla son derece sınırlı kaldı.

Saldırılar her on dakikada bir gerçekleşiyor

Sahada ise İsrail, Gazze'ye yönelik saldırılarını en üst seviyeye çıkardı. Halkı yıldırma ve herhangi bir istikrar fırsatından mahrum bırakma politikası doğrultusunda kulelere ve konutlara yönelik bombardımanları yoğunlaştırdı.

İsrail ordusu bu taktiğe, onlarca evi ve kuleyi aynı anda bombalama tehdidiyle başlıyor. Bu durum büyük bir göç ve tahliye dalgasına neden olurken, binalar farklı zaman aralıklarıyla vuruluyor ve binlerce sivil sokaklarda ve açık alanlarda gecelemek zorunda kalıyor.

Dün, İsrail savaş uçaklarının yüzlerce hava saldırısı düzenlediği ve her on dakikada bir hedef aldığı kaydedildi.

Sonuç olarak İsrail ordusu, Gazze'yi boşaltma planını aralıksız sürdürüyor ve bu hedefe ulaşmak için en üst düzeyde ateş gücü, yıldırma ve kamp yıkımı yöntemlerini kullanıyor.

Ancak Gazze halkının tükenmişliğin zirvesine ulaşması, tüm bu adımların son derece yavaş bir karşılık bulmasına neden oluyor.a