İsrail, Filistinlilerin tehcirinde Mısır’dan geçiş talep etti

12 Eylul 2025

İsrail’in, Filistinlileri hava ve deniz yolu dahil çeşitli yöntemlerle tehcir etme planı kapsamında, Mısır üzerinden geçiş için izin talep ettiği bildirildi.

YDH- İsrail’in Kanal 12 televizyonu, güvenlik kurumunun gelecek aydan itibaren Filistinlilerin hava ve deniz yoluyla dahil olmak üzere çeşitli yöntemlerle tehcir edilmesini öngören planını Başbakan Binyamin Netanyahu’ya sunduğunu bildirdi.

Haberde, Netanyahu’nun bu planı pazar günü İsrail’i ziyaret edecek olan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya sunmasının beklendiği belirtildi.

Kanal, İsrail’in daha önce Filistinlileri kabul etmesi için birçok ülke ile “temasa” geçtiğini de aktardı. Ancak en önemlisi olarak, İsrail’in kendisinin bile bu planın başarıya ulaşma ihtimalinden şüphe duyduğunu kaydetti.

Haberde ayrıca, İsrail Kalkınma Bakanı Gila Gamliel gibi bazı bakanların, en azından sürülenlerin “Mısır üzerinden geçişine” ikna edilmesi gerektiğini savunduğu, fakat Netanyahu’nun bunun da başarı şansına kuşkuyla yaklaştığı ifade edildi.

Öte yandan, Mısır Dışişleri Bakanlığı daha önce yaptığı açıklamada, İsrail’in bazı ülkelerle Filistinlilerin Gazze’den tehcir edilmesi konusunda yürüttüğü görüşmelere dair iddiaların, “Filistin topraklarını boşaltmayı hedefleyen ve kabul edilmeyen bir İsrail politikası” olduğunu vurguladı.

Bakanlık, söz konusu ülkelerle yapılan temasların da bu tür planların reddedildiğini gösterdiğini bildirdi. Açıklamada, “Mısır, zorla göç ettirmeyi kabul etmeyecek ve buna katılmayacaktır. Bu durum, hiçbir ahlaki ya da hukuki gerekçesi olmayan tarihsel bir haksızlık olur.” ifadeleri kullanıldı. Kahire’nin, bu tür adımların kaçınılmaz olarak Filistin meselesinin tasfiyesine yol açacağını belirttiği kaydedildi.

Mısır Dışişleri ayrıca, Filistin halkının kendi tarihi topraklarından, ister Gazze’den ister Batı Şeria’dan göç ettirilmesine yönelik her türlü İsrail planını kesin bir dille reddettiğini yineledi. Açıklamada, dünya ülkeleri “insanlık dışı ve uluslararası insancıl hukukun tüm ilkelerine aykırı bu suça ortak olmamaya” çağrıldı. Bu tür uygulamaların “savaş suçu ve etnik temizlik teşkil ettiği, Cenevre Konvansiyonları’nın açık ihlali” anlamına geldiği vurgulandı.