ABD'de pasaport iptallerinde ‘düşünce polisi’ yetkisi geliyor

13 Eylul 2025

ABD’de sunulan yeni bir yasa tasarısı, dışişleri bakanına vatandaşların pasaportlarını suç teşkil eden eylemlere değil, siyasi görüşlerine dayanarak iptal etme yetkisi verebilir. İnsan hakları örgütleri, “teröre maddi destek” tanımının muğlak bırakıldığı tasarının “düşünce polisine” yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

YDH - Amerikan haber portalı The Intercept’in haberine göre, ABD’de sunulan yeni yasa tasarısı, dışişleri bakanına Amerikan vatandaşlarının pasaportlarını suç teşkil eden eylemlere değil, ifade ettikleri görüşlere dayanarak iptal etme veya yenilemeyi reddetme yetkisi verebilir.

Habere göre, daha önce İsrail’i eleştiren makaleler yazdıkları için yabancı öğrencileri cezalandıran Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu tasarının yasalaşması hâlinde Amerikan vatandaşlarının pasaportlarını iptal etmek için geniş bir yetkiye sahip olabilir.

Söz konusu yasa tasarısı, Dışişleri Bakanlığının “yeniden yapılandırılması” çerçevesinde Cumhuriyetçi Temsilci Brian Mast tarafından sunuldu.

Tasarının hedefi ‘teröristler’ ama tanım muğlak

Teklifin “teröristleri ve kaçakçıları” hedef aldığı iddia edilse de, tasarıda bir mahkeme kararı olmaksızın sadece “teröre maddi destek” şüphesi veya suçlamasıyla pasaportların iptaline izin veren maddeler yer alıyor.

Basın Özgürlüğü Vakfı ve Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU) gibi insan hakları örgütleri, “maddi destek” tanımının muğlaklığının “düşünce polisine” kapı aralayabileceği konusunda uyarıda bulundu.

Örgütler, bu durumun aktivistlerin veya gazetecilerin görüşleri ya da yazıları nedeniyle “terör destekçisi” olarak sınıflandırılmasına yol açabileceğini belirtti.

Siyasi bağlam: Filistin’e destek veren öğrenci hareketleri

The Intercept, tasarının siyasi bağlamının, 7 Ekim saldırılarının ardından İsrail taraftarı yasa yapıcıların ve İftira ve İnkarla Mücadele Birliği (ADL) gibi kuruluşların Filistin yanlısı öğrenci faaliyetlerini “teröre maddi destek” olarak gösterme çabalarının artmasıyla ilgili olduğuna dikkat çekti.

Yasa tasarısı, pasaportu iptal edilen kişinin 60 gün içinde yine dışişleri bakanına itirazda bulunabilmesini öngörüyor.

Ancak söz konusu adıma karşı çıkan kesimler bu itiraz yolunu etkisiz bir süreç olarak nitelendiriyor.

Ayrıca insan hakları grupları, bu yetkilerin sadece Cumhuriyetçi Parti ile sınırlı bir tehlike olmadığını, gelecekte Demokrat yönetimler tarafından da kürtaj karşıtları, yerleşimci taraftarları ve hatta aşı karşıtları gibi gruplara karşı kullanılabileceği uyarısında bulunuyor.