YDH - İsrail'in 1967'de Batı Şeria'yı işgal etmesinden bu yana, yasa dışı yerleşim faaliyetleri sömürge projesinin temel direklerinden biri oldu.
Son on yılda ciddi ölçüde artan kırsal yerleşim genişlemesi ise Filistinli çiftçileri ve Bedevi toplulukları hedef alan yeni bir baskı yöntemi olarak öne çıkıyor.
Peoples Dispatch portalına konuşan Filistinli aktivist ve İsrail yerleşimleri uzmanı Cemal Cumaa, kırsal yerleşimleri, Filistinlileri yerinden etmeyi ve Oslo Anlaşmalarına göre İsrail idaresindeki "C" bölgelerinden sürmeyi amaçlayan "en tehlikeli" politikalardan biri olarak nitelendirdi.
Cumaa’ya göre İsrail, bu politikayı aşamalı olarak hayata geçiriyor.
Cumaa, sürecin ilk olarak Ürdün Vadisi'ndeki pek çok alanın askeri bölge ilan edilmesiyle başladığını belirtti. Bu bölgelerde İsrail güçlerinin helikopterler ve askeri araçlarla Filistinli Bedevileri ve çobanları kovaladığını, hayvanlarını vurduğunu ve çiftlik hayvanlarına el koyduğunu ifade etti.
Cumaa, İsrail'in bu uygulamalarını, Avrupalı sömürgecilerin 19. yüzyılda Amerikalı yerlileri temel geçim kaynaklarından yoksun bırakmak için Amerika bizonlarını toplu halde katletmesine benzetti.
Ramallah'ın doğusundaki Kefr Malik köyünden 51 yaşındaki sanayi mühendisi Menhel el-Melki'nin hikayesi, bu politikanın bireyler üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne seriyor.
El-Melki, 2018 yılında hayatının projesi olarak gördüğü bir tarım arazisine 160 avokado, 60 limon ve 380 üzüm fidanı dikti.
Beş yıllık bir bekleyişin ardından, 2023'te tam ürün almaya hazırlanırken İsrail güçleri, çiftliğine giden yolu bir kapıyla kapattı. Daha önce 15 dakika süren yolculuk, bir buçuk saate çıktı. Ancak el-Melki, ağaçlarının kurumasını önlemek için çiftliğine gitmekten vazgeçmedi.
Asıl yıkım, 2024 ortalarında yaşandı. Yerleşimciler, el-Melki'nin "Samiye'nin Meyve Bahçeleri" adını verdiği çiftliğinin kapısını kırarak içeri girdi.
Ağaçları sulamak için kullanılan su deposunu çaldılar ve kendi koyunlarını araziye salarak her şeyi harabeye çevirdiler.
El-Melki, yaşadığı trajediyi anlattı: "Bu sadece bir proje değildi. Hayatımın en güzel zamanlarını geçirdiğim cennetim ve bana huzur veren sığınağımdı," dedi.
Bu saldırı nedeniyle yaklaşık 150 bin dolarlık maddi zarara uğradığını ve tek gelir kaynağını kaybettiğini belirtti.