YDH- Middle East Eye (MEE), İsrail’in Gazze’ye yönelik savaşında, insani yardımların miktarını sınırlayarak kuşatma uyguladığını bildirdi. Haberde, İsrail’in ilan “edilen hedefinin askeri zafer, ilan edilmeyen hedefinin ise etnik temizlik” olduğu ifade edildi.
Haberde, İsrail’in iki yıl boyunca açlık çeken çocukların görüntülerini bastırmaya çalıştığı belirtildi. Son aylarda ise açlık görüntülerini sadece bir PR sorunu olarak gördüğü ve bunların gerçekliğini reddederek ya da açlıktan ölen çocukların sağlık geçmişine dair şüpheler üreterek meşrulaştırmaya çalıştığı ifade edildi.
Yiyecek kısıtlamalarının dört seviyede uygulandığı aktarıldı: Birincisi, Gazze’ye giren insani yardımların ciddi şekilde azaltılması; ikincisi, yardımların bir kısmını yağmalayıp yüksek fiyatla satan silahlı milisleri destekleyerek Hamas’a karşı bir güç dengesi yaratmak; üçüncüsü, Gazze toplumunu içten bölmek; dördüncüsü ise, yanlış adlandırılan Gazze İnsani Yardım Vakfı (GİV) aracılığıyla yardım dağıtımı yapıyormuş gibi görünerek İsrail’in yardımın ulaştığını iddia etmesine olanak tanımak.
MEE’nin haberine göre, GİV uygulamada yardım dağıtım noktalarını güneyde yoğunlaştırarak nüfusu bu bölgelere yönlendiriyor. Son aylarda bu noktalar ölüm tuzaklarına dönüşmüş durumda; dağıtım merkezleri ve çevresinde 2 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği ve binlerce kişinin yaralandığı bildirildi.
GİV’in dağıtım noktalarında yaşanan kaosun kasıtlı olduğu belirtildi. ABD destekli kuruluş, merkezi Gazze’de ve güneyde üç noktada olmak üzere dört dağıtım alanı işletiyor; bu alanlar İsrail askeri kontrolünde ve Amerikan özel güvenlik şirketleri tarafından korunuyor. Noktalar günlük olarak açılmıyor, açıldığında ise bazen yalnızca 20 dakika açık kalıyor. Açılış saatleri yalnızca GİV’in Facebook sayfasında duyuruluyor ve pek çok kişi buna erişemiyor.
MEE’nin haberinde, dağıtım noktalarında yaşanan güvenlik sorunları ve saldırılar da aktarıldı. Yardım alan kişiler kalabalıkta eziliyor, gaz, sıcak ve sıkışıklık nedeniyle boğuluyor veya diğerleri tarafından dövülüyor. Şahitler, keskin nişancı ateşi, dronlar, tank, top, helikopter ve deniz ateşi ile biber gazı kullanıldığını bildirdi.
GİV’in kendisi ve alt yüklenicileri aracılığıyla dağıtım noktalarının aynı zamanda istihbarat toplamak için kullanıldığı ifade edildi. Kameralar ve bazı yüz tanıma sistemleri, Kerem Şalom kontrol noktasındaki bir konteynerde İsrailli askerler ve Amerikan analistler tarafından izleniyor.
Haberde, GİV’in şeffaf olmayan bir ağ olduğu, liderlerinin Johnnie Moore Jr. ve John Acree olduğu; alt yüklenicilerin ise daha önce istihbarat ve özel askerî işler yürütmüş kişilerden oluştuğu bildirildi. Şirketler ve kişiler yardım dağıtımı konusunda deneyimsiz olarak tanımlandı.
MEE’ye göre, GİV’in operasyon maliyetlerinin günde yaklaşık 2 milyon dolar olduğu, güvenlik görevlilerinin yüksek maaş aldığı ve fon kaynaklarının “belirsiz” olduğu kaydedildi. İsrail’in 700 milyon şekel ($210 milyon) tahsis ettiği, ABD’nin ise sınırlı katkıda bulunduğu belirtildi.
Haber, GİV’in uluslararası eleştirilerle karşılaştığını, BM ve insani yardım kuruluşlarının iş birliği yapmayı reddettiğini ve eleştirilerin artmasına rağmen İsrail ve ABD’nin baskıyı sürdürdüğünü aktardı. GİV’in Gazze’deki yaklaşımının, uluslararası düzenin çöküşünün yalnızca küçük bir parçası olduğu vurgulandı.
MEE, GİV modelinin “kazançlı” olduğunu, şirketlerin ve güvenlik görevlilerinin yüksek ücretler aldığını, kaybedenlerin ise yiyecek kuyruklarında zayıf düşen ve yolda vurulan kişiler olduğunu belirtti. Uluslararası toplumun sessizliğiyle bu durumun, gelecekte savunmasız nüfuslara zarar vermeye ve uluslararası düzene kalıcı etik lekeler bırakmaya devam edeceği ifade edildi.