YDH- Filistin İslami Direniş örgütü Hamas, Gazze’de devam eden İsrail saldırıları, abluka ve zorunlu göçe karşı dünya genelinde dayanışma hareketlerinin artırılması çağrısında bulunarak bugün yapılan açıklamada, Cuma, Cumartesi ve Pazar günlerinin işgal rejimine ve destekçilerine karşı öfke ve direniş günleri olarak değerlendirilmesi istendi.
Direniş örgütü, abluka altındaki iki milyondan fazla insanın maruz kaldığı “soykırım, açlık ve zorla yerinden edilme” politikalarına dikkat çekti.
Hamas, söz konusu günlerin uluslararası sessizliğe karşı bir başkaldırı ve Gazze’deki saldırıları durdurmak için evrensel bir çağrı olacağını vurguladı.
Hareket, başkentler başta olmak üzere dünya genelindeki şehirlerde kitlesel yürüyüşler ve halk gösterileri düzenlenerek işgalin, soykırımın ve zorla göç ettirmenin protesto edilmesini talep etti.
ABD’nin İsrail’e verdiği destek ve uluslararası toplumun “suça ortak olan sessizliği” de direnişin açıklamasında eleştirildi.
Özellikle İsrail-ABD büyükelçilikleri ile işgalci varlığı destekleyen ülkelerin temsilcilikleri önünde yapılacak öfke yürüyüşlerine geniş katılım çağrısı yapıldı.
Bu gösterilerin, Gazze’deki insanlık suçlarını görünür kılmak ve Filistin halkının özgürlük mücadelesine destek vermek açısından kritik önemde olduğu belirtildi.
Açıklamada, halk, öğrenci, sendika ve parlamento düzeyinde tüm baskı araçlarının kullanılmasının gerekliliği vurgulandı.
Gazze’deki zorunlu göçün durdurulması, sınır kapılarının açılması ve acil insani yardımın ulaştırılması için küresel baskının artırılması çağrısı yapıldı.
Ayrıca, Gazze’ye yola çıkan uluslararası “Sumud Filosu”na tam destek verilmesi gerektiği vurgulandı.
Bu insani misyonun korunması ve engellenmeden Gazze’ye ulaşmasının sağlanması, Hamas tarafından kritik öncelik olarak gösterildi. İsrail’e, filoyu hedef almaması konusunda uyarı yapıldı.
Hamas açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Önümüzdeki günler, İsrail saldırganlığına karşı küresel mücadelenin yeni safhası olmalı. Gazze’de gece gündüz süren bombalamalara, binaların yerle bir edilmesine, zorla göç ettirmeye, aç bırakmaya ve katliama karşı dünyadan yükselen gür bir sesin zamanı geldi. Bu çabalar, saldırıların durması, ablukanın kaldırılması ve geçişlerin açılması için birleşmeli.”