YDH - Direnişe Vefa İttifakı üyesi Milletvekili Hasan Fadlullah, Lübnan'a yönelik tekrarlanan İsrail saldırılarına karşı koyma sorumluluğunun hükümete ait olduğunu söyledi.
Fadlullah, yeniden imarı engellemeye yönelik uluslararası ve yerel uzantıları olan siyasi bir karar olduğunu da ifade etti.
Fadlullah, Hizbullah'ın Bint Cubeyl kentinde düzenlediği bir anma töreninde yaptığı konuşmada, "Düşmanın ülkemizi işgal etmesini, bizi topraklarımızdan sürmesini ve göçe zorlamasını önlemek için bir zorunluluk olan direniş seçeneğine her zamankinden daha fazla bağlıyız. Lübnan'da sahip olduğumuz güç unsurlarına sarılmaktan başka seçeneğimiz yok," dedi.
Hükümetin sorumluluğuna işaret eden Fadlullah, "Direniş, ateşkes çerçevesinde saldırılara karşı koyma görevini yerine getirmesi için dizginleri devlete teslim etti. Uygulamanın takibinden sorumlu olan taraf devlettir," ifadelerini kullandı. Fadlullah, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef bugüne kadar bu devlet ya aciz kalıyor ya da durumu görmezden geliyor. Hatta içindekilerden bazıları daha da fazlasını yapıyor. Ancak bu durum, hükümetin tam sorumluluk üstlenmesi gerektiği yönündeki tutumumuzu değiştirmez."
Fadlullah, saldırıların, "bu düşmanla sadece resmi kınamalarla yüzleşilemeyeceğinin devlet için ek bir kanıtı" olduğunu vurguladı.
Fadlullah, "Hükümetin, bu saldırıları, ülkenin onur ve egemenliğine yönelik bu ihlalleri durdurmak için anlaşmaya aracılık edenlere baskı yapmak amacıyla siyasi, diplomatik ve uluslararası düzeylerde başvurabileceği pek çok aracı var," diye konuştu.
Yeniden imar dosyasına da değinen Fadlullah, "Yıkılan evlerin yeniden inşası için ilk aşama olarak dahi olsa bütçede net ödenekler ve belirli meblağlar bulunması için çalıştık," dedi.
Fadlullah, "Yeniden imar dosyası bu bütçenin temel maddelerinden biri olmazsa, meclisteki tutumumuz kararlı olacaktır," uyarısında bulundu.
Bunun devletin sorumluluğu olduğunu ve ilk adımı atabilecek mali imkanlara sahip olduğunu belirten Fadlullah, "Özellikle güneyde yeniden imarı engellemeye yönelik uluslararası ve yerel uzantıları olan siyasi bir karar var. Bu, devlet kurumları içinde sonuna kadar yürüteceğimiz bir mücadeledir ve devleti sorumluluklarından asla muaf tutmayacağız," ifadelerini kullandı.
Fadlullah, "Hizbullah, yeniden imarla ilgili açıkladığı tüm adımlarda, özellikle barınma ve onarımı içeren ilk aşamada sorumluluklarının, taahhütlerinin ve sözlerinin arkasındadır. Bu süreç inşallah uygun zamanda tamamlanacaktır ve kesinlikle terk edilmiş değildir," diye ekledi.
Milletvekili seçimleri hakkında da konuşan Fadlullah, "Yurt dışında yaşayanların 128 milletvekilini seçmesi başlığı altında mevcut yasayı değiştirmek isteyenler var. Ancak bizim için yürürlükte olan bir yasa var ve hükümet bu yasayı uygulamakla ve gerekli kararnameleri çıkarmakla sorumludur," şeklinde konuştu.
Fadlullah, yasanın "iç dengeyi değiştirmek için kendi mantığını dayatmak isteyen bazı güçlerin istediği gibi değiştirilmeyeceğini" vurguladı.
Fadlullah, seçim komisyonunda mezhep kaydı olmaksızın bir meclis seçilmesini ve bir senato kurulmasını öngören Anayasa'nın 22. maddesinin uygulanmasına yönelik bir yasa teklifi olduğunu belirtti.
Fadlullah, "Lübnan'da halk çoğunluğuna sahip olduğunu kanıtlamak isteyenler, Taif Anlaşması'nı ve mevcut anayasayı uygulamayı kabul etmeli ve mezhep kaydı dışında modern bir seçim yasasına gitmelidir. O zaman halk çoğunluğu bir meclis seçer, hükümet kurar ve yönetir," diye ekledi.