YDH- BM Suriye Soruşturma Komisyonu Başkanı Paulo Pinheiro, Suriye’de insan hakları durumunun hâlâ vahim olduğunu ve son gelişmelerin halkın acısını derinleştirdiğini açıkladı.
Pinheiro, İnsan Hakları Konseyi’ne verdiği sözlü raporda, Alevi toplumuna yönelik öldürmelerin, keyfi tutuklamaların ve gözaltıların devam ettiğini, Mart ayında şiddetten kaçanların mallarına el konulduğunu ve bu mülklerin işgal edildiğini belirtti.
Alevilere yönelik saldırıların diğer bölgelere de yayıldığını vurgulayan Pinheiro, Ağustos ayında Şam’ın Sümariye banliyösünde silahlı bir grubun birçok Aleviyi sınır dışı ettiğini ve mezhepsel hakaretler, kaçırma, dayak ve kötü muamele haberlerinin geldiğini aktardı.
Kent merkezlerinde kimliği belirsiz gruplar tarafından gündüz vakti Alevi kadınların kaçırılmaya devam ettiği, bazılarına serbest bırakılmadan önce cinsel saldırıda bulunulduğu veya zorla evlendirildiği ifade edildi. Birçok aile, yerel polis yetkililerinin bu vakaları henüz soruşturmadığını bildirdi.
Pinheiro, Ocak 2025’ten itibaren Alevi toplumuna yönelik saldırıların Mart ayında Lazkiye, Tartus ve Hama vilayetlerinde bin 400’den fazla erkek, kadın ve çocuğun yaygın ve sistematik şekilde öldürülmesiyle sonuçlandığını ve bunun savaş suçu teşkil ettiğini vurguladı.
Süveyda’daki olaylara da değinen Pinheiro, Dürzi ve Bedevi topluluklarının yanı sıra diğer aktörlerin şiddet eylemlerinin yaklaşık 200 bin sivilin yerinden edilmesine yol açtığını belirtti.
Yüzlerce kişi hayatını kaybetti veya yaralandı; çoğu Dürzi olmakla birlikte Bedeviler ve diğer topluluklar da etkilenmişti. Geçici hükümetin güvenlik güçlerinin operasyonlar sırasında sergilediği tutum ciddi endişelere neden oldu.
Komisyonun belgelerinin gösterdiği çevrimiçi videolar, Dürzi erkeklerin özet infazlara maruz kaldığını, aşağılayıcı ve onur kırıcı muamele gördüğünü ve yağma ile mal tahribatının şiddet ortamını derinleştirdiğini ortaya koyuyor. Bedeviler de silahlı gruplar tarafından ciddi ihlallere uğradı.
Pinheiro ayrıca İsrail’in Suriye’ye yönelik ihlallerini sürdürdüğünü belirtti. Humus, Lazkiye ve Palmira çevresinde Şam’a ve hükümet binalarına yapılan hava saldırılarının büyük yıkıma ve sivil kayıplara yol açtığını vurguladı.
Güneyde İsrail, 1974 sınır hattının ötesinde daha fazla toprak işgal etti, sivilleri zorla yerinden etti ve kara operasyonları sırasında Suriye vatandaşlarını keyfi gözaltına aldı. Bu eylemler, zaten kırılgan olan bölgeleri daha da istikrarsızlaştırıyor ve derhal sonlandırılması gerektiği ifade edildi.