Hizbullah'tan iki İsrail ajanının beraatine tepki

25 Eylul 2025

Direnişe Vefa İttifakı milletvekilleri Hüseyin Hac Hasan ve Hasan İzzeddin, İsrail adına casusluk suçlamasıyla mahkûm edilen iki sanığın Yargıtay Askeri Dairesi tarafından beraat ettirilmesine sert tepki gösterdi. Milletvekilleri, Adalet Bakanını açıklama yapmaya çağırarak, kararın yargı bağımsızlığıyla nasıl bağdaştırılabileceğini sorguladı.

YDH - Hizbullah'ın Lübnan meclisindeki grubu Direnişe Vefa İttifakı milletvekilleri Hüseyin Hac Hasan ve Hasan İzzeddin, Yargıtay Askeri Dairesinin İsrail hesabına casuslukla suçlanan iki sanık hakkında verdiği beraat kararına tepki gösterdi.

Mecliste ortak basın toplantısı düzenleyen Hasan İzzeddin, “İşgalci rejim ajanlarının beraat ettirilip serbest bırakılması siyasi ve hukuki bir skandaldır,” dedi.

İzzeddin, İttifakın dosyayı “yargı yoluyla ve Meclis aracılığıyla takip edeceğini, sürecin düzeltilmesi ve yargının bağımsızlığının korunması için mücadele edeceğini” belirtti.

İzzeddin, Adalet Bakanını işgalci rejime bağlı ajanların serbest bırakılması meselesine açıklık getirmeye çağırdı.

Milletvekili, kararın alınması için yargı ya da siyaset üzerinde baskıların uygulanmış olabileceğine işaret etti.

Son saldırıda İsrail’in yerel telekomünikasyon ağını ajanları aracılığıyla kullandığını ve dinleme cihazları yerleştirdiğini hatırlatan İzzeddin, bu bulguların “ajanlıkla suçlananların serbest bırakılmasını daha da vahim hale getirdiğini” söyledi.

“Yargı bu kararı nasıl gerekçelendirebilir?”

Hüseyin Hac Hasan ise, “Yargı iki ajanı nasıl beraat ettirip bağımsızlığını gerekçelendirebilir?” diye sordu.

Kararın “egemenlik ve yargı bağımsızlığı ilkeleriyle ne kadar bağdaştığını” soran Hac Hasan, “Yargının ve sürekli askeri mahkemenin iki ajanı beraat ettirmesi nasıl açıklanabilir? Bu iki ajanın faaliyetlerinin sonuçlarından kim sorumluluk üstlenebilir?” ifadelerini kullandı.

İzzeddin ve Hac Hasan, İttifakın “bu ciddi ihlalin karşısında seyirci kalmayacağını” vurguladı.

Açıklamada, “yargının bağımsızlığını savunmak ve ulusal güvenliği ilgilendiren dosyalarda gevşek davrananları hesap vermeye zorlamak için tüm yolların kullanılacağı” belirtildi.

Sanıkların serbest bırakılma süreci

Dava, geçen yıl ocak ayında Ayn et-Tine civarında üç kişinin yakalanmasıyla başlamıştı.

Üzerlerinde ileri düzey haberleşme cihazları ve teçhizat bulunan sanıklar, İsrail adına casuslukla suçlandı.

Soruşturmada, sanıkların sahte bir Amerikan şirketi perdesi altında GSM şebekesinin tüm frekanslarını taradığı, cep telefonlarının teknik özelliklerine dair bilgileri topladığı ve Beyrut Dahiye'deki cihazların yerini belirleyebildiği ortaya çıktı.

Geçen mart ayında Askeri Mahkeme Başkanı Tuğgeneral Vasim Feyyad, telekomünikasyon mühendisi Muhyiddin Hasne’yi 15 yıl ağır işçilik cezasına, telekomünikasyon uzmanı Hadi Avvad’ı ise 10 yıl ağır işçilik cezasına ve medeni haklardan mahrumiyete çarptırmıştı. Delil yetersizliğinden sanık Rami es-Sani beraat etmişti.

Ancak Yargıtay Askeri Dairesi Başkanı Hakim Munir Süleyman, geçen ağustosta bu kararı bozdu. Hasne ve Avvad’ın Aralık 2023’ten bu yana süren tutukluluk sürelerini yeterli sayarak serbest bırakılmalarına hükmetti.