Haaretz: 'İnsanlar antisemitist oldukları için değil, İsrail'in yaptıkları yüzünden öfkeli'

26 Eylul 2025

İsrailli analiste göre İsrail’in karşılaştığı uluslararası eleştiriler, antisemitizmden çok, ülkenin politikaları ve Gazze’deki savaş nedeniyle oluşan ahlaki ve siyasi tepkilerle şekilleniyor; ADL verileri antisemitizmin bazı bölgelerde yükseldiğini gösterse de Batı ülkelerinde durum daha karmaşık ve düşüş eğiliminde.

YDH- İsrail'in Liberal Siyonist çizgideki gazetesi Haaretz'den Dahlia Scheindlin, İsrail'in resmi söylemini analiz ettiği yazısında, Gazze dolayısıyla işgal varlığına yaptırım uygulayan Avrupalı liderlerin ''Yahudi düşmanlığına kör olmuş, Müslüman azınlıkların etkisindeki antisemitik bir güruh'' olarak tanımlanmasını inceliyor

Scheindlin İsrail'in kendisini dünyaya şöyle konumlandırdığını öne sürüyor: 

''Bugün İsrail diplomasisini tek bir cümlede özetlemek mümkün: Dünya, İsrail ve Yahudilere karşı patolojik, istisnai ve derin bir nefret besliyor. Bizden, yaptıklarımız yüzünden değil, kim olduğumuz için nefret ediliyor. Başka hiçbir ülke bu şekilde eleştirilmezdi. Holokost ve 7 Ekim, suçsuz olduğumuzu kanıtlıyor. Anketler İsrail’e duyulan öfkenin antisemitizmden kaynaklanmadığını; hatta İsrail’e özgü bir durum bile olmadığını gösteriyor. İnsanlar esasen İsrail’in yaptıkları yüzünden öfkeli.''

Anti-Defamation League’in (ADL) 100 ülkeyi kapsayan son yıllık araştırması, 1964’te oluşturulan antisemitizm endeksinin yeni bir zirveye ulaştığını ortaya koydu. Ankete katılan 103 ülkenin yüzde 46’sında antisemitik tutumlar tespit edildi. Bu oran, 2014’te yüzde 26’ydı.

Ancak ADL’nin verileri bazı soru işaretleri barındırıyor. Kuruluş, her iki yıla ait tam soru setini açıklamıyor.

Eğer 2014 ile 2025 arasında sorular değiştiyse, karşılaştırmalar geçersiz hale gelir. Nitekim 2020’deki 11 sorudan biri, “Yahudiler diğer Amerikalılardan daha fazla birbirine bağlıdır” şeklindeydi. Bunu zararsız ve çoğunlukla doğru bulmak mümkün, fakat 2025’te bu soru listeden çıkarıldı. Bu belirsizlik, 2014 ile 2025 karşılaştırmasını gölgeliyor.

Batı ülkelerindeki tabloya bakıldığında ise farklı bir resim ortaya çıkıyor. 2020’de Amerikalıların yüzde 11’i, endeksteki 11 sorudan en az altısını kabul etmişti. 2025 araştırmasında – üstelik “Yahudilerin birbirine bağlılığı” gibi görece hafif ve tartışmalı soru çıkarıldığı halde – bu oran yüzde 9’a geriledi.

Bu, ADL’nin 1964’ten bu yana kaydettiği en düşük seviye. 2007’de Amerikalıların yüzde 52’si Yahudilerle ilgili hiçbir klişeye katılmıyor ya da yalnızca birini kabul ediyordu; bugün bu oran yüzde 73’e çıkmış durumda.

Scheindlin, Gazze’deki savaşlar ve İsrail karşıtı kamuoyu tepkilerinin antisemitizmi doğrudan tetiklemediğini, sert eleştirilerin çoğunlukla politik ve ahlaki tepki niteliği taşıdığını belirtiyor.

Sonuç olarak Scheindlin, İsrailli yetkililerin lafı dolandırmayı bırakıp Gazze’deki yıkımı durdurması gerektiğini vurguluyor.