YDH- İran Dışişleri Bakanlığı, Lübnan İslami Direnişi - Hizbullah'ın merhum Genel Sekreteri Hasan Nasrullah’ın suikastının birinci yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, suikastı “sadece uluslararası hukukun ve BM Şartı’nın açık bir ihlali değil; aynı zamanda bağımsız bir devlete yönelik terör ve cinayetin somut bir örneği” olarak nitelendirdi.
Bakanlık, “Siyonist suçluların bu eylem nedeniyle cezalandırılması talebi, bölge ülkeleri ve dünya halklarının ebedi arzusu olarak kalacaktır” ifadelerini kullandı.
Açıklamada ayrıca, Seyyid Nasrullah’ın otuz yıllık direniş süresince “Lübnan’ın gücünü pekiştirme ve dış saldırıları caydırma kapasitesini oluşturma” konusundaki kritik rolüne dikkat çekildi.
Suikastın üzerinden geçen bir yılın, “Siyonist oluşumun Büyük İsrail planları çerçevesinde yürüttüğü yayılmacı ve işgal politikalarının bölgenin istikrarı ve güvenliği için en büyük tehdit olduğunu” bir kez daha ortaya koyduğuna işaret edildi.
Bakanlık, bu durumun bölge halkları ve uluslararası kamuoyu nezdinde direnişin önemini ve gerekliliğini net biçimde gösterdiğini vurguladı.
Açıklamada Seyyid Nasrullah’ın şehadetinin, “şehit Tuğgeneral Seyyid Abbas Nilfuruşan ve Lübnan direnişinin diğer büyük liderlerinin şehadetleriyle aynı döneme denk geldiği” hatırlatıldı.
İran Dışişleri, “Şehit Nasrullah’ın, Şehit Seyyid Haşim Safiyüddin’in ve direniş yoldaşlarının ruhunu ve yolunu selamlıyoruz” diyerek bu “terör eylemini” şiddetle kınadı.
Bakanlık, uluslararası toplumu “Siyonist oluşum ve saldırganlığının yarattığı tehditle mücadele etmek için acil önlemler almakla” yükümlü tutarken, İran’ın “güçlü ve onurlu bir Lübnan’ı desteklediğini ve desteklemeye devam edeceğini” vurguladı.
Açıklamada ayrıca bölge ülkelerine, işgal varlığının yayılmacılığı ve yasaları ihlal etmesinin oluşturduğu artan tehlikenin farkına varma; Lübnan’ın istikrarını, güvenliğini ve toprak bütünlüğünü koruma; ulusal egemenliğine saygı gösterme ve onu güçlendirme çağrısı yapıldı.