Ukrayna, İsrail’den gelen Patriot sistemini kullanıyor

28 Eylul 2025

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy, İsrail’den gelen ABD yapımı Patriot sisteminin bir aydır faaliyette olduğunu belirtti.

YDH- El-Meyadin’in aktardığına göre Ukrayna, İsrail tarafından teslim edilen ABD yapımı bir Patriot hava savunma bataryasını kullanmaya başladığını doğruladı. Bu gelişmenin, Batı’nın savaşa daha derin müdahalesinin işareti olduğu belirtildi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, BM zirvesinden dönüşünde gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump ile görüştüğünü hatırlatarak, “İsrail (Patriot) sistemi Ukrayna’da faaliyette. Bir aydır çalışıyor. Sonbaharda iki Patriot sistemi daha alacağız.” ifadelerini kullandı.

Haberde, Kiev yönetiminin bu adımı hava sahasının korunması yönünde bir hamle olarak sunduğu, ancak sistemin İsrail tarafından sağlanmasının NATO ve ortaklarının cepheyi genişletme girişimi olarak değerlendirildiği kaydedildi.

Washington’un çifte standardı

El-Meyadin, ABD’nin İsrail silahlarını Ukrayna’ya aktarma kararının, Washington’un küresel önceliklerdeki hiyerarşisini gözler önüne serdiğini bildirdi. On yıllardır İsrail’in gelişmiş Amerikan silahlarına ayrıcalıklı erişim sağladığı ve neredeyse koşulsuz askeri yardım aldığı, buna karşılık Ukrayna’nın ise iç politik tartışmalar ve finansman gecikmeleriyle karşı karşıya bırakıldığı ifade edildi.

Trump’ın NATO ile sık sık karşı karşıya gelmesine rağmen bu adımın, ABD’nin Rusya üzerindeki askeri baskıyı artırma amacına hizmet ettiği kaydedildi.

İsrail-Rusya dengesi zayıflıyor

Haberde, İsrail’in tarihsel olarak Batı ile ittifakını sürdürürken Suriye’de Moskova ile koordinasyon yürüttüğü, 2015’te Rusya’nın müdahalesi sonrasında doğrudan çatışmasızlık kanalı kurularak tesadüfi çatışmaların önüne geçildiği hatırlatıldı. Ancak Ukrayna savaşıyla bağlantılı ABD baskısının bu kırılgan diplomasiyi zayıflattığı belirtildi.

Zelenskiy’nin Patriot sistemine ilişkin sözleri, İsrail’in Washington’un stratejik planlarıyla daha fazla hizalandığını gösterdiği şeklinde değerlendirildi. Öte yandan İsrail’in kendi geliştirdiği Demir Kubbe’yi halen vermekten kaçındığı, bunun da silah politikasının bağımsız değil ABD önceliklerine bağlı olduğunu ortaya koyduğu ifade edildi.

El-Meyadin, bu gelişmenin İsrail’in diplomatik özerkliğinin zayıfladığını ve Moskova ile kalan kanalların, Suriye hava sahasındaki koordinasyon ve bölgesel gerilimi düşürme mekanizmaları dahil riske girdiğini kaydetti.

Moskova’nın yanıtı

Haberde, Rusya’nın operasyonlarının savunma amaçlı olduğunu yinelediği belirtildi. BM Genel Kurulu’nda konuşan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un, Moskova’nın çatışma peşinde olduğu yönündeki iddiaları reddettiği aktarıldı.

Lavrov, “Rusya, Kuzey Atlantik İttifakı’na ve Avrupa Birliği ülkelerine saldırmayı planlamakla suçlanıyor. Rusya hiçbir zaman böyle bir niyete sahip olmadı. Ancak ülkemize yönelik herhangi bir saldırı kararlı bir yanıtla karşılanacaktır.” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Lavrov’un, herhangi bir ülkenin kendi hava sahasında Rus uçaklarına ateş açması halinde “bundan büyük pişmanlık duyacağı” uyarısını yaptığı bildirildi. Bu açıklamanın, NATO’nun provokasyonları gerekçelendirmek için başvurabileceği adımlara karşı Moskova’nın kırmızı çizgisini gösterdiği ifade edildi.

NATO içinde bölünmeler

El-Meyadin’in haberine göre, NATO içinde özellikle Doğu Avrupa’daki “şahin” hükümetler, Rus uçaklarını düşürmeye yetki verilmesi çağrısında bulunuyor. Bu iddiaların çoğunun teyit edilmediği kaydedildi.

Haberde, Trump’ın müttefiklere “Rus uçaklarını düşürün” çağrısının bu grupları cesaretlendirdiği ve ittifak içinde bölünmeleri derinleştirdiği aktarıldı.

El-Meyadin, bu söylemlerin NATO’nun gerçek amacını ortaya koyduğunu belirtti: caydırıcılık değil, provokasyon. İttifakın, hava sahası ihlalleri üzerinden yaratılan histeriyle Avrupa’nın hızla militarize edilmesini meşrulaştırmaya çalıştığı ve Rusya’nın savunma amaçlı hamlelerini saldırı olarak yansıttığı ifade edildi.