Fethu’l- İslam örgütüne yönelik operasyonlara tepkiler

01 Ocak 1970

Geçtiğimiz hafta Trablus kentindeki Nehrul- Barid Filsitin mülteci kampında başlayan ve

YDH-Geçtiğimiz hafta Trablus kentindeki Nehrul- Barid Filsitin mülteci kampında başlayan ve şimdiye kadar 78 kişinin ölümüyle sonuçlanan çatışmalar konusunda Lübnanlı ve Filistinli gruplar farklı değerlendirmelerde bulundu.

 

Birkaç aylık bir mazisinin bulunduğu belirtilen ve el-Kaide’nin Lübnan uzantısı olarak nitelenen Fethu’l- İslam örgütünün militanlarının çoğunun bölge ülkelerine mensup kişilerden oluştuğu belirtilse de örgütün Lübnan’daki Filistin mülteci kamplarında barınmaya ve taban bulmaya çalışması bu ülkedeki Filistin mülteci kamplarını da gündeme getirdi.

 

Lübnan’da 12 ayrı Filistin mülteci kampı var. Bunların en büyük ikinci kamp Kuzey Lübnan’daki Nehr’ul Barid mülteci kampı. Lübnan hükümeti ile Filistinliler arasında bulunan anlaşmaya göre Lübnan ordusu 12 adet Filistin mülteci kampına giremiyor. Kamplar Filistinli milis grupların kontrolü altında.

 

22 bin Filistinli mültecinin Nehr’ul Barid mülteci kampında 26 Aralık 2006 tarihinde Feth’ul İslam adlı bir örgütün kuruldu. Örgütün lideri Şakir El Abesi 1955 Eryaha doğumlu. Lübnan’daki El-Fetih hareketi liderine göre Feth’ul İslam Filistinli bir örgüt ve El-Kaide düşüncesini taşıyor. 150 kadar silahlı milisinin Irak topraklarından sızdığı söylenen örgütün lideri hakkında 2004 Mart ayında Ürdün askeri mahkemesi tarafından gıyaben tutuklama kararı verilmiş.

 

Geçtiğimiz hafta Lübnan ordusu bir banka soygununa karıştığı sanılan iki kişiyi tutuklamak isteyince Feth’ul İslam örgütüyle Lübnan arasında çatışma çıktı. Çatışma sonrası kayıplar veren Lübnan ordusu, mülteci kampının ağır top ateşine tuttu; ordu saldırısından ağır kayıplar yaralar alan Feth’ul İslam örgütünün yanı sıra çok sayıda sivil hayatını kaybetti.

 

Hizbullah Basın Büro Başkanı Dr. Hüseyin Rehhal ile telefon görüşmesi

 

Lübnan ordusu ile Kuzey Lübnan’daki Nehr’ul Barid Filistin mülteci kampında üstlenen Feth’ul İslam arasında yaşanan çatışmalar üzerine Hizbullah’ın Basın Bürosu Başkanı Dr. Hüseyin Rehhal ile bir telefon görüşmesi yaptık.

 

Telefon görüşmemizde sözlerinin Hizbullah’ı bağlayacağını belirten Dr. Rehhal olay hakkında yeni bir yorum yapmasının doğru olmayacağını söyledi ve özür diledi. Hizbullah adına birkaç gün önce resmi bir açıklama yayınladıklarını belirten Dr. Rehhal bu açıklamanın bir örneğini de bize gönderdi. Rehhal’in gönderdiği açıklamada şu ifadelere yer veriliyor:

 

“Hizbullah arkasında kim olursa olsun Lübnan’ın iç barış ve istikrarını tehdit eden Lübnan ordusuna ve güvenlik güçlerine yönelik düşmanca saldırıları kınamaktadır.

 

Hizbullah, Lübnan ordusunun iç barışı koruma noktasındaki önemli misyonuna ve Lübnan ordusunun bu görev ve misyonunu korumasına vurgu yapmaktadır.

 

Hizbullah, saha şartları ne kadar zor ve sert olursa olsun Lübnanlı ve Filistinli sivillerin korunması, canlarının ve kanlarının masun tutulması çağrısı yapmaktadır.

 

Bizler Lübnan ordusunu bu çatışmaya çekmek isteyen güçlerin varlığını hissediyoruz. Birileri Lübnan ordusunu kolay kolay bitmeyecek olan ve herkes tarafından bilinen proje ve amaçlara hizmet edecek çatışmaya çekmek istemektedir. Bu bağlamda gerilimi ve çatışmayı artırma çağrıları duymaktayız ki bu çağrılar kesinlikle kaosu yayacak ve Lübnan’daki çatışmaların kapsamını genişletecektir.

 

Bu realite karşısında olayların ve yaşanan çatışmaların yatıştırılması için acele etmek ve sorunun sona ermesi için siyasi çözüme gitmek gerekmektedir. Bunun sorumluluğu da öncelikli olarak iktidarda hakim olan gruba aittir. Bu grup harekete geçmeli, şu anda olduğu gibi meydanın alev almasına izin vermemelidir.”

 

Hamas yönetimi, Lübnan’daki gelişmelere nasıl bakıyor?

 

Filistin Hamas Hareketi, Siyasi Büro Başkanı Halid Meşal’in Lübnan Cumhurbaşkanı Emil Lahud ve Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile Kuzey Lübnan’daki son durumu görüştüğünü bildirdi. Kuds’ul Arabi gazetesinin haberine göre Hamas hareketi son olaylarla ilgili yayınladığı resmi açıklamasında Hamas hareketi Lübnan ordusunun hedef alınmasını kınadı.

 

Halid Meşal, Lübnan cumhurbaşkanıyla yaptığı görüşmede Filistinli sivillerin durumuna dikkat edilmesini istedi ve Lübnan’daki Filistinli gruplara olayların yatıştırılması için gerekli fırsatın tanınmasını talep etti.

 

Halid Meşal, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’le yaptığı görüşmede de Nehr’ul Barid Filistin mülteci kampındaki insani durumdan endişe duyduğunu ve gerginliğin bir an önce çözülmesi gerektiğini belirtti.

 

Hamas Hareketi, yayınladığı resmi bildiride Lübnan hükümeti ve Lübnan ordusundan siyasi çözümlere ağırlık vermesini talep ederken Filistin hükümetine de Filistinli mültecilerin korunmasını için çaba göstermesi çağrısında bulundu.

 

Lübnan’daki El Fetih yönetiminin tavrı ne?

 

Filistin El Fetih örgütü Lübnan temsilcisi Sultan Ebu’l Ayneyn örgüt olarak Filistin mülteci kampı Nahr’ul Barid’i kendisine üs edinen Feth’ul İslam adlı örgütü ortadan kaldırmaya hazır olduklarını söyledi.

 

Fransız AFP haber ajansına açıklamada bulunan Sultan Ebu’l Ayneyn “Sanırım bu grubu bizzat bizim ortadan kaldırmamız gerekiyor ve askeri seçenekler dahil bütün seçenekler açık. Lübnan'da, Filistin mülteci kampları aracılığıyla bir savaş patlak vermesini istemiyoruz. Sözleri eyleme dökmeliyiz. Grubu ortadan kaldırmanın bir yolunu bulmadan sonsuza kadar mevcudiyetleri korumayı kabul etmek, Fethu’l İslam'ı tanımak anlamına gelecektir” dedi.

 

Ebu’l Ayneyn Feth’ul İslam liderlerinin birçok Filistinli yetkiliyle bir çözüm bulunması için temasa geçtiğini söyledi ve “Kendileri de Lübnan ordusundan böyle bir tepki beklemediklerini kabul etti ve artık ordunun ölü ya da sağ teslim olmak dışında başka bir çözümü kabul etmeyeceğinin bilincine vardı” şeklinde konuştu.

 

Lübnan’daki Filistinli grupların 22 Mayıs akşamı Nehr’ul Barid Filistin mülteci kampındaki durumu görüşmek üzere toplandığını ifade eden Ebu’l Ayneyn Feth’ul İslam’ın ateşkese hazır olduğunu ancak Lübnan ordusuna teslim olmayı kabul etmediklerini açıkladı.

 

El Fetih hareketinin bu açıklamadan bir gün sonra da 200-300 milis güçle Lübnan hükümetiyle koordineli olarak Nehr’ul Barid mülteci kampına düzenlenen operasyonlara katıldığı belirtiliyor.