YDH - İsrail ordusunun yoğun bombardımanı ve ilerleyişine rağmen, Gazze kentindeki tüm sivilleri güney ve orta bölgelere tahliye etme hedefi tam olarak gerçekleşmedi.
İsrail kaynaklarının sayısını 300 bin olarak belirttiği sivil bir nüfus, evlerini terk etmeyi reddederek kentte kalmayı sürdürüyor.
Bu insanlar, bombardımanın şiddetlendiği anlarda daha güvenli bölgelere sığınıp, sonrasında mahallelerindeki harabelere geri dönüyor.
Nüfusun büyük bölümünün Şati Mülteci Kampı, Derc, Tuffah, Remal, Sabra ve Zeytun mahallelerinde toplandığı belirtiliyor.
İsrail ordusu ise kent merkezine doğru ilerleyişini sürdürerek tanklarını Nasır Caddesi, Sanayi Kavşağı ve Remal'deki üniversiteler bölgesine konuşlandırdı.
Ordunun, kentin kuzeybatı ve kuzeydoğusundaki Şeyh Rıdvan, Nasır ve Kerame gibi birçok mahalleyi kara kontrolü altına aldığı ya da ateş baskısı altında tuttuğu bildiriliyor.
Bölgedeki halkın yanında kalma sözü veren Sınır Tanımayan Doktorlar örgütü başta olmak üzere birçok uluslararası kuruluşun kentten ayrılarak güneye geçtiği öğrenildi. Kentte kalan az sayıdaki sağlık kuruluşu ise ağır abluka altında hizmet vermeye çalışıyor.
Şifa Hastanesi ve el-Ehli Baptist Hastanesi faaliyetlerini sürdürürken, Nasır, Hilo ve Göz Hastanesi ile Şeyh Rıdvan Kliniği gibi sağlık merkezleri tamamen devre dışı kaldı.
Son günlerde İsrail ordusunun, sivilleri tamamen tahliye etme stratejisi yerine, kontrol altında tutabileceği grupları yerinde bırakma eğilimi gösterdiği gözlemleniyor.
El-Ahbar'a konuşan Bekr ailesinden bir kaynak, ailenin muhtarının İsrailli bir istihbarat subayından telefon aldığını söyledi. Kaynağın aktardığına göre subay, aile üyelerinin evlerinde kalmaları ve güvenliklerinin sağlanması karşılığında, direnişçileri hedef alacak silahlı gruplar kurmalarını teklif etti.
Kaynak, muhtarın cevabını, "Muhtar, göçün ve ölümün, işbirliği ve ihanetten daha onurlu olduğunu söyledi, gençlerimize evleri terk etmelerini emretti," sözleriyle aktardı.
Bu görüşmenin ardından İsrail ordusunun ailenin evlerini bombaladığını ve onlarca kişinin hayatını kaybettiğini veya yaralandığını belirtti.
Benzer bir teklifin, kentin güneyindeki Sabra ve Tel el-Hava mahallelerinde yaşayan Dıgmaş ailesine de yapıldığı, ancak ailenin işbirliğini reddettiği ifade edildi. Bu kararın ardından ailenin göç etmek zorunda kaldığı ve İsrail'in düzenlediği saldırıda ağır kayıplar verdiği bildirildi.
Öte yandan, İsrail ordusunun kontrolündeki bölgelerde birkaç düzine kişiden oluştuğu tahmin edilen küçük grupların işbirliği yaptığına dair haberler geliyor.
Direniş güçlerinin ise geçtiğimiz günlerde Ürdün sahra hastanesi yakınlarında bu kişilerden oluşan bir grubu pusuya düşürerek öldürdüğü belirtildi.