YDH- Sanad Haber Ajansı’na konuşan Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Merkez Komitesi üyesi Ebu Ali Hasan, Trump’ın planının savaşı sona erdirmek için değil, savaşın yönetilmesi ve sürdürülmesi için bir reçete olduğunu belirtti.

Hasan, planın Filistin devletine uluslararası tanınmayı zedeleyeceğini ve Gazze’yi Filistin’in siyasi ve coğrafi bütünlüğünden koparmaya yönelik umutsuz bir girişim olduğunu ileri sürdü.

Bu girişimi, uluslararası tanımayı ortadan kaldırmaya yönelik bir darbe ve sözde bir tanımadan ibaret sayılmasına işaret olarak nitelendiren Hasan, planın Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını aşındırdığını ve uluslararası vesayeti pekiştirerek Filistin halkının yeni biçimlerde sömürgeleştirilmesine yol açacağını belirtti.

Hasan, planın amacının savaşın yönetilmesi ve sürdürülmesinin meşrulaştırılması olduğunu, işgal devletini kurtarmaya yönelik politik bir müdahale niteliğinde olduğunu vurguladı.

Sanad’ın konuğu Hasan, Trump’ın işgal devletine amaçlarını gerçekleştirmesi için yeterli zaman tanıdığını, planın ise siyasi bir müdahale olduğunu ve savaşın askeri hedeflerine hizmet etmeyi amaçladığını savundu.

Hasan, planın uluslararası ve Arap tarafların da ortaklığıyla Filistin halkının haklarını çökertmeyi ve direnişi zayıflatmayı hedefleyen bir komplo ifadesi olduğunu iddia etti.

Planın Filistin halkını “ya savaş ya savaş” ikilemiyle karşı karşıya bıraktığını, her iki durumda da sadece savaşın sürdürülmesinin meşrulaştırılacağı elirtildi. Hasan, planın 21 maddesini “yere serilmiş mayınlar” gibi nitelendirerek, uygulamaya konulduğunda arka arkaya patlayacak sorunlar yaratacağını savundu.

Hasan, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkından ve bağımsız kararından vazgeçmeyeceğini belirtti.