YDH- Filistin Diaspora Derneği Başkanı Mansur es-Sadi ve askeri-stratejik analist Tümgeneral Ömer Merabuni, el-Mesire’ye verdikleri röportajlarda, Yemen’in son dönemdeki askeri operasyonlarını Filistin davasına yönelik pratik dayanışmanın önemli bir göstergesi olduğunu söyledi.
İki isim, söz konusu saldırıların Filistinlilerin moralini güçlendirdiğini ve İsrail ile Amerikan planlarını zorlaştıran yeni bir stratejik dinamik ortaya koyduğunu belirtti.
Es-Sadi, “büyük Yemen halkını” kara, deniz ve hava operasyonlarından dolayı övdü. Bu kahramanca eylemlerin Filistinlilerin moralini yükselttiğini ve yeni destek kapıları açtığını ifade etti. Yemen’in hamlelerini, Gazze’de Filistinlilere dayatılan soykırım niteliğindeki kuşatma ve açlığa karşı kesin bir duruş olarak nitelendirdi.
Es-Sadi ayrıca, Lübnan’ın güneyindeki savaşçılara, Irak Haşd Şabi güçlerine ve Aksa Tufanı’nın başlangıcından bu yana Filistin’in yanında duran diğer taraflara selam gönderdi. Bölgesel dayanışmanın, Filistinli savaşçıların kararlılığını ve direncini artırdığını dile getirdi.
Batılı ve bazı resmi Arap tepkilerinin yetersiz olduğunu söyleyen es-Sadi, bazı Arap devletlerini Filistin’in taleplerini korumaktan uzak baskılar uygulamakla suçladı. Yemen’in öne çıkan desteğinin “umutları canlı tuttuğunu” belirterek, tek kabul edilebilir cevabın “aldatıcı Trump planının” kesin reddi olduğunu ifade etti.
Tümgeneral Ömer Merabuni ise Aden Körfezi’ndeki son deniz operasyonunu, Yemen’in bölgesel siyasi coğrafyayı şekillendiren somut bir aktör haline geldiğinin kanıtı olarak değerlendirdi.
Merabuni, Yemen’in saldırılarının yalnızca askeri eylemler olmadığını, aynı zamanda ABD ve Siyonist hesapları bozan açık siyasi ve diplomatik etkiler taşıdığını vurguladı.
Tümgeneral Ömer Merabuni, Yemen’in deniz saldırılarının yüksek hassasiyetli istihbarat ve gelişmiş silahlar gerektirdiğini belirtti. Bu silahlar arasında seyir füzeleri, deniz harekâtına elverişli insansız hava araçları ve hassas mühimmatın bulunduğunu söyledi. Merabuni, Yemen’in karmaşık deniz operasyonlarını yürütmek için koordinasyon, komuta-kontrol ve teknik kapasite geliştirdiğini kaydetti.
Merabuni ayrıca, belirli bir gemiyi hedef almanın rota, sahiplik ve kargo verilerinin deniz güvenliği faktörleriyle ilişkilendirilmesini gerektirdiğini ifade etti. Bunun, hassas mühimmatları doğrudan isabet için yönlendirecek teknik yetenekleri zorunlu kıldığını belirtti. Yemen’in bu kabiliyetlere sahip olduğunu vurgulayan Merabuni, operasyonların bölgesel ve stratejik etkiler taşıdığını söyledi.
Bazı küresel nakliye şirketlerinin ekonomik nedenlerle seyrüsefere devam edebileceğini, ancak çoğunun riskleri yeniden değerlendireceğini kaydetti. Kâr ve zarar hesaplarının şirketleri bu riskleri dikkatle tartmaya zorladığını belirtti.
Operasyonel tempo tahmininde bulunan Merabuni, Yemen’in belirli bir dönemde (örnek olarak bir ayı işaret ederek) “50 ila 70 operasyon” gerçekleştirebileceğini, bunun da sürekli operasyonel baskının önemli bir göstergesi olduğunu söyledi. Yemen’in ölçülü tırmandırmayı tercih ettiğini vurguladı. Bu kapsamda, rastgele sayılara dayanmaktansa dikkatle seçilen hedeflere yönelik saldırılarla psikolojik ve siyasi etkinin artırılmaya çalışıldığını kaydetti. Tek bir hassas saldırının dahi korku ve yıpratma yaratarak stratejik değer taşıyabileceğini ifade etti.
Her iki isim de Yemen’in eylemlerinin Filistinlilerin kararlılığını güçlendirdiğini ve bölgesel desteğin direnişin temel dayanaklarından biri olduğunu belirtti. Araplara ve uluslararası topluma, teslimiyetçi olarak gördükleri planlara karşı daha açık ve kararlı tutum almaları ve Filistin haklarının yanında durmaları çağrısında bulundu.
Yemen Deniz Kuvvetleri, son olarak, Aden Körfezi’nde MINERVAGRACHT adlı gemiyi, sahibi olan şirketi işgal altındaki Filistin limanlarına giriş yasağını ihlal etmekle suçlayarak bir seyir füzesiyle vurdu.
Yemen ordusu, Gazze’ye yönelik savaş sona erene ve abluka kaldırılana kadar, Kızıldeniz, Umman Denizi, Bab el-Mendeb ve Aden Körfezi’nde İsrail bağlantılı deniz taşımacılığına yönelik operasyonları sürdüreceğini açıkladı.