YDH - Fas'ın farklı kentlerinde "Z kuşağı 212" adlı gençlik hareketinin çağrısıyla düzenlenen gösterilerde polisle eylemciler arasında çıkan çatışmalarda yaklaşık 300 kişi yaralandı ve 400'den fazla kişi gözaltına alındı.
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Reşid el-Halfi, dört gündür süren protestolarda tansiyonun yükseldiğini ve bazı gösterilerin "kamu düzenini tehdit eden tehlikeli bir boyuta ulaştığını" söyledi.
El-Halfi, "Kalabalıkların şiddete yönelmesiyle beyaz silahlar, molotoflar ve taşlar kullanıldı," dedi.
Bakanlık tarafından paylaşılan verilere göre, salı gecesine kadar 263 güvenlik görevlisi ile 23 sivil yaralandı. Yaralılardan birinin hastanede tedavi altına alındığı belirtildi.
Olaylarla bağlantılı olarak 409 kişinin gözaltına alındığı, bu kişilerden bazılarının kimlik kontrolünün ardından serbest bırakıldığı kaydedildi.
Sözcü el-Halfi, göstericilerin İnezgan, Ayt Amira ve Tiznit kentlerinde kamu binalarına, bankalara ve dükkanlara saldırarak yağma ve kundaklama eylemlerinde bulunduğunu ifade etti.
Açıklamaya göre, olaylar sırasında 142 resmi araç ile 20 özel araç da hasar gördü.
Güvenlik güçlerinin "itidalli davranarak provokasyonlara kapılmadan kamu düzenini korumaya devam edeceğini" belirten el-Halfi, "Kanuna aykırı eylemlere karışan herkesle kararlılıkla mücadele edeceğiz," diye konuştu.
Protestoları organize eden Z kuşağı 212 hareketi ise yaptığı yazılı açıklamada şiddet olaylarını kınadı. Açıklamada, "Kamu ya da özel mülklere zarar veren taşkınlıklardan üzüntü duyuyoruz," ifadesi kullanıldı.
Hareket, tüm katılımcıları "tam bir barışçıllık" içinde olmaya çağırarak 13 kent için yaptığı yeni protesto çağrısını yineledi.
Yetkililer, cumartesi gününden bu yana, kimliklerini gizli tutan ve Discord platformu üzerinden örgütlenen hareketin düzenlediği eylemleri izinsiz olduğu gerekçesiyle engelliyor. Protestoların ilk günlerinde gerginlik yaşanmamıştı.
Yakın zamanda ortaya çıkan Z kuşağı 212, kendisini "sağlık, eğitim ve yolsuzlukla mücadele gibi konuları tartışmaya açık bir platform" olarak tanımlıyor. Hareket, şiddeti reddettiğini ve "vatan ile krala bağlılık" ilkesini benimsediğini vurguluyor.