YDH- Sanad Haber Ajansı'nın bildirdiğine göre, İslami Cihad Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Muhammed el-Hindi, Trump’ın sunduğu plana Filistin direnişinin statüsünü içerecek şekilde değişiklikler yapılması gerektiğini belirtti.
El-Hindi ayrıca, İsrail’in çekilme sürecinin esirlerin teslim edilmesine açıkça bağlanması ve Gazze’ye yönelik saldırıların durdurulmasının garanti altına alınması gerektiğini ifade etti. Çekilmenin uygulanmasına dair yazılı ve takvime bağlanmış bir yol haritasının önemine dikkat çekti.
El-Hindi, Sanad Haber Ajansı’nın aktardığı televizyon röportajında, mevcut planın direnişi suç sayarak başladığını ve bunun “yeni kılıfta sunulan Yüzyılın Anlaşması” olduğunu belirtti. Söz konusu planın Filistin ulusal kurtuluş projesine darbe vurduğunu vurguladı.
Beyaz Saray’ın açıkladığı plana göre, tarafların onay vermesi halinde savaşın derhal sona erdirilmesi, operasyonların askıya alınması ve İsrailli esirlerin 72 saat içinde teslim edilmesi öngörülüyor. Plan ayrıca, çatışmaların durmasını Filistin direnişinin silahsızlanmasıyla ilişkilendiriyor ve Gazze’de yeniden inşa ile geçici bir yönetim kurulmasını şart koşuyor.
Savaşın giderek şiddetlendiği bir dönemde ortaya çıkan plan, bazı Arap ve İslam başkentlerinde resmi olarak “memnuniyetle” karşılandı. Ancak Filistinli siyasetçiler ve birçok yerel yorumcu, girişimi “teslimiyet reçetesi” olarak niteledi. Filistinli gruplar ve liderler de planı sert şekilde reddederek, bunun İsrail’in iradesini yansıttığını ve işgalin hedeflerini pekiştirdiğini kaydetti.
Axios’un bildirdiğine göre, salı gün açıklanan ve Hamas’a sunulan Gazze’deki savaşı bitirmeye yönelik Amerikan planı, ABD Başkanı Donald Trump’ın bazı Arap ve İslam ülkeleriyle birlikte kabul ettiği versiyondan önemli ölçüde farklılık gösteriyor.
Haberde, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun plana yaptığı değişikliklerin Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Türkiye gibi ülkelerden temsilcilerin tepkisine yol açtığı belirtildi.
Axios’un aktardığına göre Netanyahu, Beyaz Saray elçisi Steve Witkoff ve Trump’ın damadı Jared Kushner ile altı saat süren bir görüşmede, İsrail’in Gazze’den çekilmesine dair koşulları ve takvimi belirleyen düzenlemeler üzerinde pazarlık yaptı. Bu düzenlemelerin özellikle Hamas’ın silahsızlandırılmasıyla ilgili olduğu ve İsrail’e sürecin her aşamasında veto hakkı tanıdığı kaydedildi.
Mülahizelere göre, bu değişiklikler planı ayrıntılı koşullara dayalı bir metne dönüştürdü. Buna göre, İsrail, esirler meselesinden insani yardımlara, uluslararası denetime ve Gazze’nin güvenlik ile siyasi geleceğine kadar her konuda tam denetim hakkına sahip oluyor.
El-Hindi, Arap ve İslam ülkelerinin plana desteğinin, Netanyahu’nun yaptığı değişikliklerden önceki metinle sınırlı olduğunu belirtti. Ayrıca, savaşın sonlandırılması, sivillerin korunması ve Filistin halkı için adaletin sağlanması yönünde açık garantiler gerektiğini vurguladı. El-Hindi, ulusal davanın siyasi sloganlarla tasfiye edilmesine izin verilmeyeceğini ifade etti.