Norveç Mülteci Konseyi: Batı Şeria’da rekor sayıda yıkım

03 Ekim 2025

Norveç Mülteci Konseyi, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’da dokuz ayda 1.288 Filistin yapısını ruhsatsız gerekçesiyle yıktığını ve 1.400’den fazla Filistinlinin yerinden edildiğini bildirdi.

YDH- Norveç Mülteci Konseyi (NRC), İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’da, Doğu Kudüs dahil olmak üzere, inşaat ruhsatı gerekçesiyle yıktığı Filistinlilere ait ev ve yapıların sayısının, dokuz aydan kısa bir sürede geçen yılın toplamını aştığını bildirdi.

NRC’nin aktardığına göre, 30 Eylül itibarıyla İsrail makamları ruhsatsız inşaat gerekçesiyle 1.288 yapıyı yıktı. Bu da günde ortalama beş yıkıma karşılık geliyor.

Yıkılan yapılar arasında uluslararası yardım kuruluşları tarafından finanse edilen 138 yapı da bulunuyor. Bu süreçte 1.400’den fazla Filistinli yerinden edildi ve yaklaşık 38.000 kişi geçim kaynaklarını, tarım, su ve sanitasyon altyapılarını kaybederek etkilendi.

NRC, bunun geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 39 artış anlamına geldiğini kaydetti. 2024 yılında ise toplam 1.281 yapı ruhsatsız olduğu gerekçesiyle yıkılmıştı.

NRC Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Angelita Caredda, “Aileler evlerinden, sularından ve geçim kaynaklarından, onları topraklarından sürmek ve yerleşimlerin önünü açmak amacıyla sistemli bir şekilde mahrum bırakılıyor. Bu rastlantısal bir yıkım değil, bilinçli bir mülksüzleştirme politikasıdır.” ifadelerini kullandı.

C Bölgesi ve ruhsat sorunu

Yıkımların, Batı Şeria’nın yüzde 60’ından fazlasını kapsayan ve tamamen İsrail’in kontrolünde bulunan C Bölgesi’ndeki planlama sistemine dayandığı belirtildi. Filistinlilerin burada inşaat izni alması gerekiyor ancak bu izinler neredeyse hiçbir zaman verilmiyor. Ekim 2023’ten bu yana yapılan 282 başvurunun hiçbiri onaylanmadı.

Cezalandırıcı yıkımlar ve toplu cezalandırma

İsrail ayrıca bu yıl 37 “cezalandırıcı yıkım” gerçekleştirdi. Bu, 2023’te ulaşılan rekor sayıyı eşitledi. Söz konusu yıkımlar, İsraillilere saldırı düzenlemekle suçlanan Filistinlilere ait evlerin yıkılmasını veya mühürlenmesini kapsıyor. NRC, bu uygulamanın tüm aileleri cezalandırdığını ve uluslararası hukukta yasaklanan “toplu cezalandırma” anlamına geldiğini bildirdi.

Mülteci kamplarındaki yıkım

Aynı zamanda, Cenin, Nur Şems ve Tulkerim mülteci kamplarında İsrail ordusunun düzenlediği operasyonların, resmi yıkım istatistiklerine yansımayan büyük bir yıkıma yol açtığı aktarıldı. BM’nin verilerine göre, en az 245 bina yıkıldı, 157 bina ağır hasar aldı ve yaklaşık 32.000 mülteci yerinden edildi. BM, sınırlı erişim nedeniyle gerçek tablonun çok daha ağır olduğunu kaydetti.

BM ve uluslararası hukukta uyarılar

Bu gelişmelerin, BM Genel Kurulu’nun Temmuz 2024’te Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) danışma görüşünü onaylamasından bir yıl sonra geldiği belirtildi. Söz konusu görüşte İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarındaki varlığının yasadışı olduğu ve bunun mümkün olan en kısa sürede sona erdirilmesi gerektiği ifade edilmişti.

BM Genel Kurulu, 18 Eylül 2024 tarihli kararında İsrail’e 12 ay içinde geri çekilme çağrısı yapmış, devletlere ilhakı tanımama, ihlallere destek vermeme ve bunları sona erdirmek için birlikte hareket etme yükümlülüğü getirmişti. Ancak bu sürenin dolmasına rağmen İsrail’in işgali daha da derinleştirdiği kaydedildi.

Caredda, “İşgali sona erdirmek yerine İsrail, onu daha da kökleştiriyor ve ilhak gündemini hızlandırıyor. 150’den fazla devlet Filistin’i tanıdı, ancak bu devletin yaşayabilmesi için gerekli olan toprak göz göre göre yok oluyor. Hükümetler, Filistinlileri haklarının amansızca aşındırılmasına karşı acilen korumalıdır.” dedi.

Güncel istatistikler ve tarihsel perspektif

1 Ocak – 30 Eylül 2025 arasında İsrail makamları işgal altındaki Batı Şeria’da, Doğu Kudüs dahil, 1.288 yapıyı ruhsat eksikliği gerekçesiyle yıktı. Bu günde ortalama 4,7 yıkıma denk geliyor. 2024’ün aynı döneminde 929 yapı yıkılmış, günlük ortalama 3,4 olmuştu. 2025’teki yıkımlar 1.414 kişiyi yerinden etti, 38.017 kişiyi etkiledi (OCHA).

2024’te ruhsat gerekçesiyle toplam 1.281 yapı yıkıldı (OCHA).

Ekim 2023’ten bu yana 282 başvuru yapıldı, hiçbiri onaylanmadı (İsrail Planlama Konseyi).

2016–2021 arasında C Bölgesi’nde 2.550 inşaat izni başvurusundan sadece 24’ü kabul edildi (Bimkom).

1 Ocak – 30 Eylül 2025 arasında İsrail makamları, İsraillilere saldırı düzenlemekle suçlanan Filistinlilere ait 37 evi “cezalandırıcı yıkım” kapsamında yıktı. Bu, 2023’te kaydedilen rekor sayıyla aynı (OCHA).

İsrail makamları, Cenin, Nur Şems ve Tulkerim kamplarına insani yardım gözlemcilerinin girişini engelledi. UNOSAT uydu değerlendirmesi en az 245 binanın yıkıldığını, 157’sinin ağır, 750’sinin orta derecede hasar gördüğünü ortaya koydu.

2024’te İsrail makamları, askeri operasyonlar sırasında 452 yapıyı yıktı (OCHA).

1 Ocak – 30 Eylül 2025 arasında BM, İsrail makamlarının toplam 1.384 Filistin yapısını yıktığını doğruladı (OCHA).

2024’te İsrail makamları işgal altındaki Batı Şeria genelinde 1.768 yapıyı yıktı (OCHA).

En az 31.919 Filistinli mülteci, Cenin, Nur Şems ve Tulkerim kamplarından yerinden edildi (BM). Gerçek sayının daha yüksek olduğu bildirildi.

C Bölgesi, işgal altındaki Batı Şeria’nın yüzde 60’ından fazlasını kapsıyor ve halen İsrail’in tam kontrolünde bulunuyor. Oslo II Anlaşması’na göre, bu yetkilerin 1996’dan itibaren 18 ay içinde Filistin yönetimine devredilmesi gerekiyordu. Ancak aradan geçen yaklaşık otuz yıla rağmen bu gerçekleşmedi.