YDH- Times of Israel’in haberine göre, 10 Ekim 2023’te İspanya hükümeti, İsrail savunma şirketi Elbit Systems’in PULS platformuna dayalı 12 çoklu roketatar sisteminin satın alınmasını onayladı. Anlaşma toplamda 700 milyon euro (825 milyon dolar) değerindeydi. Sistemlerin İspanyol bir konsorsiyum tarafından üretileceği ve yerel olarak SILAM olarak adlandırılacağı bildirildi. Söz konusu sistemlerin, Madrid’in yaklaşık on yıl önce hizmet dışı bıraktığı Soğuk Savaş dönemi Teruel roketatar dizilerini değiştirmek amacıyla planlandığı kaydedildi.
Times of Israel’e konuşan, İsrail Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü kıdemli araştırma görevlisi Pnina Sharvit Baruch, İspanya’yı kastederek, NATO üyesi bir ülkenin İsrail’e silah ambargosu uygulamasının rejim tarafından yakından izlendiğini ve Avrupa’nın İsrail’e karşı diplomatik ve ekonomik olarak daha aktif bir tavır alabileceğinin olası göstergesi olarak değerlendirildiğini belirtti.
Sharvit Baruch, “Odak henüz savunma sanayilerinde olmayabilir, ancak uluslararası alandaki baskı artıyor. Durum şimdiden kötüye gidiyor ve bu bunun bir örneği” dedi.
İptal edilen anlaşmanın, İsrail iş gazetesi Globes’e göre, Elbit için 150 milyon euro (176 milyon dolar) değerinde olduğu kaydedildi. Bu, şirketin 2024’teki 22,6 milyar dolarlık sipariş portföyünün küçük bir kısmını oluşturuyordu.
Times of Israel’in aktardığına göre, İsrail’in savunma sektörü açısından büyük bir darbe oluşturmasa da İspanya’nın iptalleri hızla arttı. Haziran ayında Rafael Advanced Defense Systems ile 285 milyon euro (325 milyon dolar) değerindeki bir anlaşmanın iptal edildiği, geçen ay ise 207 milyon euro değerinde başka bir anlaşmanın sonlandırıldığı bildirildi.
İptallerin, İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in İsrail’e silah ambargosu ve kısmi ithalat yasağı ilan etmesinden bir gün sonra geldiği kaydedildi. Sanchez’in, ambargoyu açıklarken İsrail’i Gazze’de “soykırım” ile suçladığı belirtildi. Alınan kararların, İspanya limanları ve hava sahasından İsrail’e giden silah sevkiyatlarını engellediği, işgal altındaki Batı Şeria yerleşimlerinden yapılan ithalatı durdurduğu ve savaşla ilişkili olduğu iddia edilen kişilerin İspanya’ya girişini kısıtladığı ifade edildi.
Sharvit Baruch, İspanya’nın adımlarının Avrupa’da İsrail’e yönelik kamuoyu baskısını artırdığına dikkat çekerek, “Bugün İsrail ile ilişkiler kurmanın maliyeti giderek artıyor. Bunun nedeni, Gazze’deki eylemleri ahlaki olarak eleştiren liderler veya artan iç siyasi baskılar olabilir.” dedi.
Haberde, Avrupa’da “İsrail’e karşı kamuoyu baskısı ile güvenlik ihtiyaçlarını dengeleme çabaları” arasında giderek büyüyen bir ayrışma olduğu ifade edildi. Geçen ay Avrupa Komisyonu’nun, İsrail’in aşırı sağcı bakanlarına yönelik yaptırımlar ve İsrail-AB ortaklık anlaşmasının kısmi askıya alınmasını önerdiği bildirildi.
Haberde, İspanya’nın ambargosu ve AB’nin tehditlerinin, Avrupa’nın İsrail’in en hızlı büyüyen silah pazarı haline geldiği bir döneme denk geldiği bildirildi. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün verilerine göre, İsrail 2020–2024 arasında Avrupa’nın beşinci büyük silah tedarikçisi konumunda yer aldı.
Sharvit Baruch, İsrail’in savunma sektörüne yönelik uluslararası baskıların, ülkelerin daha az kritik alanları hedefleyebileceğini öne sürdü ve “İspanya modeli, İsrail için temel bir tehdit değil” iddiasında bulundu. Bununla birlikte, İsrail mevcut politikalarını sürdürmeye devam ederse, savunma sektörü ve diplomatik duruşunun zarar görebileceği uyarısı yapıldı.
Times of Israel’in haberine göre, Başbakan Benjamin Netanyahu, 16 Eylül’de yaptığı bir konuşmada, ülkenin dünya sahnesinde giderek izole olduğunu ve gelecekte daha bağımsız bir “süper-Sparta” haline gelmesi gerektiğini söyledi.
Sharvit Baruch, boykot ve ambargo girişimlerinin İsrail’e yönelik baskıyı artırdığına, ancak ülkenin davranışlarını değiştirmesi gerektiğine dikkat çekti.