YDH- İsrail Kanal 12 muhabiri Barak Ravid’in aktardığına göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ile Gazze Şeridi’ndeki savaşı sona erdirme ve İsrailli tutukluları geri getirme planı üzerine yaptığı görüşmede bir çıkışta bulundu.
Trump ekibinden gelen, Hamas’ın ABD teklifine verdiği yanıtın müzakerelerin devam etmesine olanak sağlayacak olumlu sinyaller içerdiği yönündeki raporları aldıktan sonra geçen cuma Netanyahu’yu aradı.
Ancak Netanyahu, Hamas’ın tepkisini “anlamsız ve kutlanmaya değmez” olarak nitelendirerek şüpheci bir tavır sergiledi.
Ravid, Trump’ın Netanyahu’nun karamsar tavrına öfkelendiğini ve “Neden sürekli bu kadar olumsuzsun?” dediğini aktardı.
Bu durum, sürecin kontrolünün artık Washington’da olduğunu ve siyasi müzakerelerin bu hassas aşamasında inisiyatifin Trump’ta olduğunu gösteriyor.
Stratejik danışman Attila Somfelvi, Trump’ın yalnızca sözlü uyarılarla yetinmediğini, Netanyahu ve ekibine sürekli “Her iki saatte bir bir şey alacaksınız… bir tweet, bir harita, bir açıklama veya bir kayıt” diyerek Beyaz Saray’ın planına tam uyum göstermelerini sağlamaya çalıştığını belirtti.
Trump, Netanyahu’ya doğrudan hitap ederek, “Siz ve küçük bir konsey ile hükümet dediğiniz grup, disipline olmalısınız. Artık siz benim planımın bir parçasısınız, tam tersi değil” dedi.
İsrailli yorumcular bunun Tel Aviv’in konuyu yönetmedeki etkisinin azaldığını gösterdiğini değerlendirdi.
Savunma Bakanı eski danışmanı Barak Serry’ye göre, Netanyahu’nun son iyimser açıklamaları, Washington’dan gelen baskılara boyun eğdiğini gizleme çabası olarak öne çıkıyor.
Başbakan, operasyonun durdurulamayacağının farkında ve Trump’ın vizyonunun uygulanmasını kendi başarısı gibi sunmaya çalışıyor.
Bir analist, Netanyahu’nun kamuoyunu anlaşmanın iyi ve Trump ile üzerinde anlaşılmış gibi ikna etmeye çalıştığını, Trump’ın ise Washington’ın direktiflerine uyulmaması halinde medya ve açıklamalar yoluyla siyasi olarak baskı uygulamakla tehdit ettiğini belirtti.
Tel Aviv Üniversitesi Filistin Çalışmaları Bölüm Başkanı Michael Milstein, son günlerde Amerikan tutumunda köklü bir değişim olduğunu ve Trump’ın Katar’ın pozisyonunu net şekilde benimsediğini söyledi.
Milstein, Katar’ın müzakerelerdeki etkisinin, İsrail medyasının Katar’a yönelik eleştirilerinin ardından daha da güçlendiğini ifade etti.
Yediot Ahronot’un güvenlik analizine göre, İsrail güvenlik yetkilileri, önerilen anlaşmanın başarılı olma şansının yüksek olduğunu düşünüyor.
Ancak Hamas, en önemli varlığı olan esir takasından vazgeçmeden önce anlaşmayı tam olarak sonuçlandırmaya çalışacak. Bu durum, Washington’un iyimserliğine rağmen arabulucuların işini zorlaştırıyor.
Rand Corporation’dan Şira Efron, Hamas’ın tutumunda köklü bir değişiklik olmadığını, silahsızlanmayı veya gücünü etkileyecek tavizleri reddettiğini belirtti.
Ofer Şela ise anlaşmanın başarı şansının, Trump’ın Netanyahu’ya karşı duruşunu sürdürmesine bağlı olduğunu ve ABD başkanı planına bağlı kaldığı sürece işgal başbakanının itiraz edemeyeceğini söyledi.
Şela, konunun detay anlaşmazlıklarından ziyade, Washington’ın İsrail’deki müttefiklerine siyasi disiplin uygulama yeteneğinin testi olduğunu vurguladı ve “Trump’ın sabrı, nihai sonucu belirleyecek” değerlendirmesinde bulundu.