YDH - Financial Times gazetesinde yayımlanan analize göre, Suriye'de Beşar Esed hükümetinin devrilmesinin ardından başlayan geçiş süreci, ülkenin güneyindeki mezhepçi katliamlarla tehlikeli bir dönemece girdi.
Gazete, Ebu Muhammed el-Colani (şimdiki adıyla Ahmed eş-Şaraa) liderliğindeki Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) rejiminin karşılaştığı zorlukların, ülkenin kalıcı olarak parçalanması riskini taşıdığını belirtti.
Analizde, kısa süre öncesine kadar Colani'nin ülkeyi "yeniden inşa etme çabalarının" ilerliyor gibi göründüğü, ancak durumun değiştiği belirtildi.
Gazete, güneydeki Süveyda vilayetinde Dürzilere karşı başlayan ve HTŞ rejiminin de dahil olduğu çatışmaların "geçiş sürecinin ne kadar kırılgan olduğunu acı biçimde ortaya koyduğunu" yazdı.
Mezhepçi katliamlarda yüzlerce kişinin katledildiği ve "tüm tarafların insan hakları ihlalleri işlediği" ileri sürüldü.
Bu gelişmelerin ardından İsrail'in, Dürzileri koruma gerekçesiyle güneyde yeni hava saldırıları başlattığı ve ardından Şam'daki Savunma Bakanlığını hedef aldığı anımsatıldı. Financial Times, bu saldırının Colani rejimine yönelik "en kışkırtıcı eylem" olduğunu vurguladı.
Analizde, Colani'nin Esed'i deviren harekâta liderlik etmesinden bu yana mezhepsel gerilimlerin sürdüğü kaydedildi.
Suriyelilerin çoğunun Esed hükümetinin sona ermesini "memnuniyetle karşıladığı", ancak azınlıkların "iktidara gelen Sünni İslamcıların niyetlerinden haklı olarak endişeli olduğu" ifade edildi.
Gazete, HTŞ unsurlarının geçmişte Hristiyanlara ve Dürzilere yönelik katliamlarda yer aldığını hatırlattı.
Colani'nin azınlıkları koruma ve kapsayıcı bir yönetim kurma sözü vermesine rağmen mezhepçi şiddeti önleyemediği belirtilen makalede, bahar aylarındaki Alevi katliamına işaret edildi.
Financial Times'a göre sorunun bir kısmı, "Suriye’nin silahlarla ve dağınık silahlı gruplarla dolu olması."
Süveyda'daki Dürziler gibi bazı grupların silah bırakmayı veya yeni rejime entegre olmayı reddettiği belirtildi.
Gazete, Colani'nin "birlik ve bütünlük söylemini dile getirse de, milli mutabakatı sağlamakta yetersiz kaldığını" kaydetti.
Analizde, "Hükümet ve güvenlik kurumlarında HTŞ hâkim durumda. Azınlıklar yalnızca göstermelik pozisyonlarda yer alıyor. Esed’e muhalif siyasi hareketler sürecin dışında bırakıldı" denildi.
İsrail'in askeri eylemlerinin de istikrarsızlığı körüklediği belirtilen analizde, Siyonist rejimin asıl hedefinin "sınır bölgesini askerden arındırmak" olduğu ve bu amaçla "Suriye'nin krizinden faydalanmaktan çekinmediği" kaydedildi.
Makale, bunun tehlikeli bir kumar olduğu uyarısıyla sona eriyor: "Başarısız bir Suriye devleti, kimsenin çıkarına değil."