YDH- Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, el-Cezire’ye verdiği demeçte, hareketin Filistin ulusal mücadelesinin yönetimi için ulusal uzlaşı formüllerine karşı olmadığını açıkladı.

Bu açıklama, Gazze Şeridi’ndeki savaşın sona ermesini ve esir değişimini öngören anlaşmanın duyurusunun hemen ardından geldi.

Kasım, Filistin direnişini yönetmek amacıyla herkesin katılımıyla gerçekleştirilecek ulusal bir diyaloğu desteklediklerini belirtti.

Ancak direnişin silahının, Filistin halkını korumak ve bağımsız karar alma hakkını güvence altına almak için meşru olduğunu vurguladı.

Trump’ın Hamas’ı silahsızlandırma planına dair soruları yanıtlayan Kasım, hareketin arabulucularla ateşkes görüşmeleri yürüttüğünü, ancak bunun silahların teslim edilmesi temelinde olmadığını ifade etti.

Hamas’ın Gazze yönetiminin bir parçası olmayacağını kesin bir dille belirten Kasım, bu konuda gerekli tüm esnekliğin gösterileceğini söyledi:

“Hamas, ulusal, ahlaki ve siyasi sorumluluğu gereği halkımız karşısında üzerine düşeni yapmaya hazırdır.”

Kasım, önümüzdeki günlerde uygulanması planlanan anlaşmanın birinci aşamasına tam hazır olduklarını vurguladı ve savaşın sona erdirilmesi için anlaşmanın başarısı adına ellerinden geleni yapacaklarını ifade etti.

Uygun saha koşulları sağlandığında, tüm yaşayan İsrailli tutukluların bir kerede teslim edilebileceğini belirten Hamas yetkilisi, arabuluculara ölü tutukluların cesetlerinin tesliminde yaşanacak zorluklar hakkında bilgi verdiklerini kaydetti.

Sözcü, garantör ülkeler ve arabuluculara, mutabık kalınan takvime uyması için işgal rejimine baskı yapmaları çağrısında bulundu.

Kasım, işgalci tarafın hâlâ geri çekilme, tutuklu listeleri ve yerlerinden edilenlerin geri dönüşü konularında oyalama taktiği uyguladığını ve anlaşmaya dair bazı tarih ve listelerle oynadığını da dile getirdi.

Kasım, arabuluculara anlaşmanın Gazze’deki imha savaşına son vermenin başlangıcı olduğunu anladıklarını belirtti:

“Bu anlaşma, halkımıza karşı yürütülen çılgınca savaşın sonunu temsil ediyor.”