YDH - Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, İsrail ile Filistin direnişi arasında bir ateşkes anlaşmasının ilk aşaması üzerinde uzlaşıldığına yönelik haberlerin ardından, kalıcı bir çözümün insan hakları ve uluslararası hukuka dayanması gerektiğini belirtti.
Callamard, geçici bir duraklamanın yeterli olmayacağını, çatışmaların tamamen durdurulması ve Gazze Şeridi'ndeki ablukanın toptan kaldırılması gerektiğini ifade etti.
İsrail ile Filistin direnişi arasındaki anlaşmanın ilk aşamasının, insani yardım girişi için beş sınır kapısının açılmasını, esirlerin Filistinli tutsaklarla takasını ve İsrail ordusunun Gazze'den kısmi çekilmesini içerdiği bildiriliyor.
Gelişmelere ilişkin açıklama yapan Callamard, "İşgal altındaki Gazze Şeridi’nde İsrail’in devam eden soykırımı kapsamında iki yıldır akıl almaz acılara, aralıksız bombardımana ve sistematik açlığa maruz kalan 2 milyondan fazla Filistinli ile Filistinli silahlı gruplar tarafından rehin tutulanlar ve İsrail’de keyfi olarak alıkonulanlar için son iki yıldaki korkunç olaylara nokta koyacak bir anlaşma acımasızca gecikti" dedi.
Callamard, bu anlaşmanın yaşanan tüm acıları silmeye yetmeyeceğini ve pek çok kişinin bunun kısa süreli bir nefes alma durumu olup olmadığını yakından izleyeceğini vurguladı.
Saldırılara geçici olarak ara verilmesinin ve az miktarda insani yardım girişine izin verilmesinin yeterli olmadığını belirten Callamard, "Çatışmaların tamamen durdurulması ve ablukanın toptan kaldırılması gerekiyor" diye konuştu.
Callamard, İsrail'in Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerine gıda, ilaç ve yakıt dahil temel ihtiyaç ürünlerinin engelsiz akışına izin vermesi gerektiğini söyledi ve şu talepleri sıraladı:
"İsrail ordusu Gazze’den çekilmeli ve Gazze Şeridi genelinde kritik altyapının yeninden inşası ve onarımı için acilen harekete geçilmelidir. Çoğu birçok kez olmak üzere ülke içinde yerinden edilen tüm Filistinliler, İsrail’in kimin geri dönüp kimin dönemeyeceği yönünde bir dayatması olmadan topraklarına geri dönebilmeli."
Kalıcı bir ateşkes anlaşmasının başarılı olması için insan hakları ve uluslararası hukuku esas alması gerektiğini vurgulayan Callamard, anlaşmanın "İsrail’in Gazze’de Filistinlilere yönelik soykırımının derhal durdurulmasını ve İşgal Altındaki Filistin Toprağı’nın tamamındaki hukuksuz işgale son verecek ve apartheid sistemini ortadan kaldıracak somut adımları içermesi" gerektiğini belirtti.
Callamard, “Trump planı” olarak adlandırılan mevcut planın bu hedeflerin gerisinde kaldığını ifade ederek, "Plan, katliam suçlarına maruz kalanlar için adalet ve onarım veya failler için hesap verebilirlik talep etmekte yetersiz. Acı ve katliam döngüsünü durdurmak, İsrail’de ve İşgal Altındaki Filistin Toprağı’nda uzun yıllardır devam eden cezasızlığa son vermeyi gerektirir" dedi.
İsrail'in Gazze'de bir "güvenlik kordonu" oluşturma planlarının apartheid ve işgali daha kalıcı hale getireceğini söyleyen Callamard, Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'nın coğrafi ve demografik yapısını değiştirecek tüm adımlardan derhal vazgeçilmesi gerektiğini de ekledi.
Teklif edilen planların, Filistinlilerin geleceğe yönelik kararlara tam katılımını sağlamakta yetersiz kaldığını belirten Callamard, sözlerini şöyle tamamladı:
“İki yıldır canlı yayınlanan bir soykırım dünyanın gözü önünde işlenirken, BM Güvenlik Konseyi’ne ket vuran utanç verici çifte standartlardan ve vetolardan sonra, artık bu vahşete son vermek, onarılabilecek ne varsa onarmak ve ortak insanlığımızdan geriye kalanı kurtarmak için eldeki fırsat değerlendirilmeli.”