YDH- İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, Gazze’de yeni bir askeri operasyon planlandığını duyurarak, İsrail işgal kuvvetlerini yer altı tünellerinin yok edilmesine hazırlanmaları için talimat verdi.
Katz, X platformunda yayımladığı açıklamada, “Esirlerin iade sürecinden sonra İsrail için en büyük meydan okuma, Gazze’deki tüm Hamas terör tünellerinin, doğrudan ordu tarafından ve ABD liderliğinde kurulacak uluslararası mekanizma aracılığıyla yok edilmesi olacaktır.” dedi.
Katz, tünellerin kaldırılmasının ateşkeste yer alan “Gazze’nin silahsızlandırılması ve Hamas’ın etkisiz hale getirilmesi” maddesinin uygulanması için gerekli olduğunu iddia etti. Ayrıca, “İsrail ordusuna görevi yerine getirecek şekilde hazırlanmaları için talimat verdiğini” ekledi.
Ancak gözlemciler, bu açıklamanın güvenlik bahanesi altında İsrail’in askeri kontrolünü genişletme girişimi olarak değerlendirildiği uyarısında bulundu. ABD, Mısır ve Katar aracılığıyla sağlanan mevcut ateşkes anlaşması, açıkça aşamalı bir süreci öngörüyor; bu süreçte yeniden yapılanma, insani erişim ve siyasi diyalog, herhangi bir silahsızlandırma görüşmesinden önce gelmek zorunda.
Analistler, artık İsrail kontrolünde olmayan bölgelerde tünellerin tek taraflı olarak yok edilmesinin ateşkesi ihlal edeceğini ve uluslararası hukuka aykırı olacağını belirtiyor.
Uzmanlar, yeniden operasyonların Gazze’deki yerinden edilmiş nüfusa yardım ulaştırılmasını tehlikeye atabileceğini ve ateşkes kapsamında öngörülen uluslararası denetim mekanizması henüz faaliyete geçmeden büyük çaplı çatışmaların yeniden başlaması riskini taşıdığını vurguladı.
Yer altı hayatta kalma ağı
Filistinli yorumcular, İsrail’in Gazze tünellerine takıntısının, uygulanabilir bir güvenlik planından çok, devam eden askeri işgal ve istihbarat eksikliklerini yansıttığını belirtiyor.
İsrailli yetkililer temmuz 2024’te, dokuz aylık savaşın ardından tünel ağını hâlâ tam olarak anlamadıklarını kabul etmiş; bir güvenlik kaynağı tünelleri “örümcek ağı” olarak tanımlamıştı. İsrail ordusunun tünelleri deniz suyu ile doldurma girişimi olan “Atlantis Projesi” ise amaçlarına ulaşamadığı için sonlandırılmıştı.
Ekim 2024’te Washington Post tarafından yapılan bir araştırma, direnişin tünellerinin “Gazze metrosu” olarak adlandırıldığını ve bunların sadece askeri bir araç değil, aynı zamanda yıllarca süren abluka ve bombardıman altında yaşayan kuşatma altındaki nüfus için bir hayatta kalma yöntemi olduğunu yazdı.
Araştırma, tünellerin yiyecek, ilaç ve malzeme taşınmasını sağladığını, İsrail’in bombardımanları sırasında hem savaşçılar hem siviller için sığınak işlevi gördüğünü belirtti.
Silahlı egemenlik
Hamas ve Filistin İslam Cihad Hareketi gibi Filistin direniş grupları, işgal altında silahsızlanmanın mümkün olmadığını savunuyor; kendi direniş haklarının, egemenlik ve kendi kaderini tayin hakkı sağlanana kadar uluslararası hukuk kapsamında korunduğunu vurguluyor.
Hamas liderleri, silah bırakmalarını gerektiren planları reddederek, bu taleplerin tek taraflı ve gerçek dışı olduğunu ifade ediyor; özellikle İsrail’in devam eden askeri varlığı ve ateşkes ihlalleri göz önüne alındığında.
Yeniden yapılanma süreci duraklamış ve hâlâ yaklaşık iki milyon kişi yerinden edilmiş durumda iken, İsrail’in son açıklaması ateşkesin yeniden saldırıya dönüşebileceği endişelerini artırıyor.
Hamas, Şarm eş-Şeyh barış zirvesine katılmayacağını da doğruladı; toplantıyı sembolik olarak nitelendirerek, anlamlı müzakerelerin işgal ve ablukanın temel nedenlerini ele alması gerektiğini belirtti.